Huber Köşkü  restorasyon/inşaat işinin verildiği firma Güryapı Restorasyon Taahhüt ve Ticaret Anonim Şirketi. Neden bu şirket? Onu araştırdık. Ortaya çok tartışmalı ilişkiler, skandal bir geçmiş çıktı.

Güryapı Restorasyon, Gürsoy Gruba bağlı bir şirket. Patronu da Hasan Gürsoy. Tayyip Erdoğan’a yakın bir işadamı. Aynı zamanda imam hatipten de okul arkadaşı. Erdoğan ile Hasan Gürsoy’un iş ilişkisi İstanbul Belediye Başkanlığı döneminde başladı. Erdoğan başkan seçildiğinde Hasan Gürsoy da ANAP’tan İl Genel Meclisi’ne girmişti. Tayyip Erdoğan, mecliste siyasi aritmetikte avantaja geçmek istediği için 11 kişiyi o dönemki partisi Refah’a transfer etti. Hasan Gürsoy da bu 11 transfer arasında yer aldı. Ve transferden sonra Hasan Gürsoy’un iş yaşamı tam da “ yürü ya kulum” oldu. Bugün AKP zengini dev bir şirket haline geldi.

Erdoğan, tarihi olarak çok önemli bir yere sahip Huber Köşkü’nün restorasyonunu arkadaşına verdi. Bu Erdoğan’ın yönetim tarzına bakıldığında çok da sıra dışı bir durum değil. Huber Köşkü’nün orijinaline uygun şekilde restore edilmesi için Abdullah Gül Döneminde Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği, İstanbul Teknik Üniversitesi, İtalyan Dış Ticaret ve Tanıtım Ajansı ile Assorestauro Derneği arasında ‘İyi niyet protokolü’ imzalanmıştı. Roma’daki imza törenine bizzat Hayrünnisa Gül de katılmıştı. Bu protokol ne oldu belirsiz….Bu gün için ortada olan bir gerçek var. O da; Emine Erdoğan Huber’i istedi. Erdoğan’da Onun istediği değişiklikleri yapsın diye tanıdığına “gel yap” dedi.

 

Asıl sıra dışı olan Güryapı şirketinin restorasyon geçmişi. Bunlardan en tartışmalı olanlar İstiklal Caddesi’nin Çin graniti ile kaplanıp sonra sökülmesi ve Süleymaniye Cami restorasyonu. Şimdi Ne olmuştu bu restorasyonlarda kısaca onları da hatırlayalım.

 

SÜLEYMANİYE CAMİİ’NİN SES AKUSTİĞİ BOZULDU

Mimar Sinan’ın ‘kalfalık’ eseri tarihi Süleymaniye Camii’nin restorasyonu Hasan Gürsoy’un sahip olduğu Güryapı şirketine verildi. Çalışmalar bittiğinde tarihi caminin ses akustiğinin yapılan yanlış restorasyonlar nedeniyle bozulduğu ortaya çıktı. Daha önce mikrofon kullanmadan ses her yere dağılırken, restorasyon sonrası çok sayıda kolon kullanarak ses dağılımı yapılabiliyor. O dönemde Süleymaniye Camii’nin akustik sorunuyla ilgilenen İstanbul İl Müftü Yardımcısı Abdurrahman Binbir, uzman bir heyete rapor hazırlatacaklarını söyleyerek, “Geçici olarak hoparlör sayısını arttırdık” dedi. Daha önce çıplak sesle okudukları Kuran-ı Kerim’in şimdi duyulmadığından yakınan imam ve müezzinler ise “Cuma namazında hutbe ve dua hiç anlaşılmıyor. Ses cami içinde eşit dağılmıyor” iddiasında. Restorasyonu yapan GürYapı ise iddiaları kabul etmedi ve onlara göre  “Sorun akustikte değil kullanılan ses sisteminde. Süleymaniye Camii’nin restorasyonu 7 milyon 100 bin YTL bedelle verilmişti.

 

İSTİKLAL CADDESİ KALDIRIM SKANDALI

Süleymaniye Cami akustiğini kaybetti ama aynı firmanın yaptığı İstiklal Caddesi yenilemesinde,İstanbul en önemli caddesini kaybediyordu. Hani o önce Çin malı granit ile kaplanıp sonra sökülen skandal işi yapan firma yine Güryapı idi. İstiklal Caddesi’nin yeniden düzenlenmesi işinin ihalesini Gür Yapı İnşaat A.Ş. firması 4 milyon 650 bin YTL artı KDV’ye almıştı. Belediye Başkanı Kadir Topbaş “”İllallah dedim, 1 yıl iflahımızı kesti. Olmaz böyle bir şey” demişti. Aylar süren inşaat sonrası özensiz döşenen ve kötü görüntü oluşturan granit taşların büyük kısmı yolun yapımı biter bitmez kırıldı. Çin malı granitler sökülüp sonra İstiklal’de sil baştan yenileme çalışması yapılmıştı.

 

17- 25 ARALIK’TA O DA VARDI

Erdoğan’ın okul arkadaşı Hasan Gürsoy’un restorasyon skandalı geçmişi çabuk unutuldu. Adı yine tartışmalı bir olayla gündeme geldi. 17-25 Aralık operasyonları sırasında çıkan ses kayıtlarında Hasan Gürsoy’un Sepetçiler Kasrı’nı almak için yaptığı pazarlıklar ortaya serildi. Kasrın bahçesindeki ‘Camlı Köşk’ ile yanındaki 3 dönüm arazinin peşine düşen Hasan Gürsoy’un bunun için Erdoğan’ın kızı Esra Albayrak ile görüştüğü ortaya çıkmıştı.

 

AL TEKKE VER BİLAL ERDOĞAN’A

Hasan Gürsoy’un adı Okçular Tekkesi’nde de geçti. Tekkenin restorasyonu yine Güryapı  tarafından yapıldı. Sonra tekke Bilal Erdoğan’ın kurucu mütevelli heyet üyesi olduğu Okçular Vakfı’na devredildi.

 

VİAPORT ÇED’SİZ

Güryapı’nın adının geçtiği bir diğer skandal Viaport Venezia Toplu Konut ve Ticaret Merkezi’nde oldu. ÇED raporu gelmeden inşaatların yarısının bitirildiği ortaya çıktı. Mimarlar Odası bu durumu; “Bu, yönetmeliğin özüne aykırı. ÇED raporunda eğer projede değişiklik yapılması istenirse o zaman ne olacak? İnşaatlar yıkılacak mı? Belediye yetkililerinin, ÇED raporu gelmeden inşaat başlanmasına izin vermemeleri gerekirdi. Yönetmelikleri uygulayacak olan belediyeler bunu ne kadar dikkate alıyor?” diye eleştirmişti.

 

ERDOĞAN ARAYINCA İHALE ALINDI

Erdoğan’ın Selatin Camisi olacak dediği Çamlıca Cami ihalesi de yine Güryapı’ya verildi. Hasan Gürsoy, Kabe’de bulunan Osmanlı revaklarının restorasyonunu da Tayyip Erdoğan sayesinde almıştı. Kendi ağzından öğrenelim “Restorasyon işlerimizi, tarihi tekniklere bağlı olarak hangi mimari unsurları nasıl restore ettiğimizi, mimarlarımızı, mühendislerimizi, ustalarımızı tanıttık. Ama yine de, “Bize neden zulmediyorsunuz. Eski taşlarla uğraştırmayın bizi, atalım bunları” dediler. Bu yaklaşımı nasıl karşılayacağımızı düşünürken, Başbakan (Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan) aradı. Toplantıya ara verdik. Erdoğan, Suudi yetkililerle görüşmelerinin ne durumda olduğunu sordu, “Ben de görüşmedeyim” dedim.

Telefonu kapattıktan sonra ana yüklenici Suudi firmasının yetkilisi, kiminle konuştuğumu sordu, “Başbakanımız Erdoğan, projeyi ve Osmanlı revaklarının nasıl korunacağını sordu” dedim. Suudi yetkili bir an durdu, masadakilere “Toplantı bitmiştir” dedikten sonra bana döndü, “İş sizindir” dedi. Osmanlı revaklarının sökülüp korunarak, yeni projeye eklenmesine ilişkin sözleşmeyi imzaladık.”

 

“Huber Köşkü’nde “Elti” Hasetliği” haberini okumak için buraya tıklayın