07 Ocak 2023 Cumartesi
Ana sayfa » Huber Köşkü’nde “Elti” Hasetliği
Huber Köşkü’nde “Elti” Hasetliği

Huber Köşkü’nde “Elti” Hasetliği

Ajanslar dün Huber Köşkü’nde inşaat başladı haberi geçtiler. Erdoğan ailesinin İstanbul’da 4. mekanları olacak Huber Köşk’ü. Daha Önce Vahdettin Köşkü restore edilerek Erdoğanlara tahsis edilmişti. Yine Yıldız Sarayı’da restore edlip Cumhurbaşkanlığı Külliyesi yapılacak. Kısıklı’da ise kendi villaları var.

Bunların içinde Huber Köşkü’nün bambaşka bir anlamı var. Çünkü Huber Köşkü’nü Emine Erdoğan istiyor. Peki Emine Erdoğan neden Huber Köşkü’nü bu kadar istiyor. Üstelik Vahdettin Köşkü’ne onca para harcanıp restore edilmişken? İstiyor çünkü bu bir “eltiler” arasında yılan hikayesine dönen bir “hasetlik”. Nasıl mı? Şimdi onu da anlayalım.

Huber Köşkü’nde kadın damgası Semra Özal ile başladı. Turgut Özal’ın Huber Köşkü’nü kullanması ile Semra Özal’da Huber’i mekan eyledi. Köşkü çok sevmediğini hep söyleyen Semra Özal mecburen burada kalınca kafasına göre restorasyon yaptırdı. Bu restorasyon zamanında çok tartışıldı. Çünkü aslından çok uzak bir yenileme olmuştu bu. First Lady olarak Huber Köşkü’ne aşık olan tek isim Abdullah Gül’ün eşi Hayrünnisa Gül oldu. Abdullah Gül’ü de Huber Köşkü’nde kalmaya o ikna etti. Çevre düzenlemeleri ve dekorasyonu ile de tek tek ilgilendi.

Hatta bir röportajında “Günlerimi depolarda harcadım bu yaz. Ben de hazıra konmak isterim. Ama tarihe mal olmuş bu eşyalar bir yerlerde yaşasın istiyorum” demişti.

Huber Köşkü’nün orijinaline uygun şekilde restore edilmesi için Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği, İstanbul Teknik Üniversitesi, İtalyan Dış Ticaret ve Tanıtım Ajansı ile Assorestauro Derneği arasında ‘İyi niyet protokolü’ imzalandı. Roma’daki imza törenine bizzat Hayrünnisa Gül de katıldı.

“HUBERDEN ÇIKIN”

Hayrünnisa Gül, Huber Köşkü’ne ayrı bir önem verdi. Abdullah Gül’ün görev süresi bitmesine rağmen 6 ay daha bu köşkte kalmasın da Hayrünnisa Gül’ün ayrılmak istememesinin etkisi vardı. Hatta Erdoğan çiftinden “Huber’de kalın” teklifi beklendi. Ama tam tersi oldu. Gül çifti Huber’den ayrılmayı geciktirdikçe homurtular arttı. Hatta havuz medyası kalemşörleri ağır yazılar yazdılar. Bu yazıların arkasında Emine Erdoğan vardı. Bir an önce köşkü boşaltmalarını istiyordu, çünkü kendisi yerleşecekti. Tayyip Erdoğan’ın Vahdettin Köşkü’nde kalmak istemesine rağmen inat etti. Emine Erdoğan, Gül çiftinin 6 ay sonra Huber’i terk etmesinden sonra apar topar Tayyip Erdoğan’ı da yanına alıp köşke geldi. 7.5 saat burada kaldılar. Dekorasyon çevre düzenlemesi ve restorasyonu da kendi tek tek belirledi. Şimdi Hayrünnisa Gül’den kalan ne varsa hepsini değiştirecek. Yani Huber Köşkü inşaatı aslında, Hayrünnisa Gül izlerini silip Emine Erdoğan imzasını atmak anlamına geliyor.

ELTİLER HİÇ ANLAŞAMADI

Tayyip Erdoğan ile Abdullah Gül birbirlerine “kardeşim” dediği için eşleri için de “elti” denir. Gerçi bu kardeşlik hukuku med-cezirli de olsa, mümkün olduğunca kamuoyu önünde açıktan bir atışma olmadı. Ama Emine Erdoğan ile Hayrünnisa Gül arasında aleni bir çekememezlik yaşandı. Emine Erdoğan Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı olmasını da kabullenemedi. Ve aynı zamanda da Hayrünnisa Gül’ün First Lady olmasını. Bu yüzden uzun bir süre Çankaya Köşkü’ndeki hiçbir davete katılmadı. Kraliçe 2.Elizabeth onuruna verilen davete katılmaması çok tartışılmıştı. Emine Erdoğan, İngiltere Kraliçesi ile Sudan, Suriye, Avusturya ve Azerbaycan cumhurbaşkanları onuruna verilen eşli yemeklere de katılmamış ve Başbakan Erdoğan bu yemeklere yalnız gitmişti. Emine Erdoğan Hayrünnisa Gül için yakın çevresine “Çok şaşırdım. Bulunduğu makam için bu kadar hevesli olacağını beklemiyordum” diyordu. Bu hasetlik ve küskünlük hali uzun bir süre devam etti. Emine Erdoğan ile Hayrünnisa Gül yan yana gelmemeye hep özen gösterdi. Ta ki 2011 yılına kadar. Tayyip Erdoğan yanına Emine Erdoğan’ı alarak Huber Köşkü’ne geldi. Burada ilk defa birlikte poz verdiler. Ama bu bile “Elti First Lady’lerin aralarındaki soğuk rüzgarları gidermedi. Veda resepsiyonunda Hayrunnisa Gül’ün “Ben her şeyi biliyorum. Şimdi ben de susuyorum, ama fazla susmayacağım; asıl intifadayı ben başlatacağım” sözlerinde de bu çekememezlik de vardı.