02 Temmuz 2024 Salı
Ana sayfa » “Kim Rüşvet Almışsa Hesap Sorulmalıdır”
“Kim Rüşvet Almışsa Hesap Sorulmalıdır”

“Kim Rüşvet Almışsa Hesap Sorulmalıdır”

İzmir’de, Konyalılar Federasyonu üyeleriyle bir araya gelen eski Başbakan ve AKP Konya Milletvekili Ahmet Davutoğlu, ABD’de devam eden, Reza Zarrab’ın tanık olarak ifade verdiği Hakan Atilla davasıyla ilgili konuştu.

“Kim Rüşvet Almışsa Hesap Sorulmalıdır”

“İzzeti ve adaleti olmayan bir devletin yaşama şansı yoktur” diyen Davutoğlu, şöyle devam etti:

“Bugünlerde, ciddi sınamalarla karşı karşıyayız. Bugünlerde ülkemize, devletimize, vatanımıza dönük farklı kuşatma faaliyetinin farkında olmamız lazım. New York’ta bir Türkiye Cumhuriyeti ve yöneticilerini de izam etmeye çalışan bir mahkeme görülüyor. Bir kere, şunun bilinmesini ve bütün dünya tarafından ve zihinlerden çıkarılmamasını isteriz. Devletimiz, izzet temeli üzerine kurulmuştur. Devletimizin izzetine kim el uzatırsa 80 milyon, tek yürek olarak çelik bir sur gibi oluruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin izzeti, bağımsızlığı ve egemenliği ile inşa edilmiştir. Biz, onun için Selçuklu’da Moğollara ve haçlılara karşı, Osmanlı’da yedi düvele karşı, İstiklal Harbi’nde ‘Ya istiklal ya ölüm’ dedik. Kimse, bizi böyle bir tercihle karşı karşıya bırakmasın. Yine deriz ki ‘Ya istiklal ya ölüm’.”

 

“Hesap sorulmalıdır”

Reza Zarrab’ın Türkiye’nin izzeti ve itibarı ile oynamak yanında adaleti de rencide eden beyanatlarda bulunduğunu kaydeden Davutoğlu, “Devletimizin izzeti ve itibarı anlamında yapılan her komplo karşısında dimdik dururken adaleti ve ahlakı hakim kılmak zorundayız. Devletimiz ateş çemberi içinden geçerken her birimiz bu ülkeyi bu ateş çemberinden nasıl çıkarırız diye düşünürken Rıza Zarrab başta olmak üzere bu ateş çemberindeki ülkenin düştüğü zor şartlarda kim kendi çıkarını düşünmüşse, kim servetini artırmayı planlamışsa, kim rüşvet almışsa, kim haksız kazanç peşinde olmuş ve elde etmişse onlardan da hesap sorulmalıdır. Biz buradayız. Bu ateş çemberin içinden geçerek geldik. Mücadele yürütürken eğer Türkiye’de yanlış bazı işler olmuşsa bu yanlışın hesap verilme makamı da New York değil Ankara’dır, Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleridir. Bu anlamda İran’a da dost bir ülke olarak düşen görev de budur” dedi.