02 Temmuz 2024 Salı
Ana sayfa » Yeğen “Rakılı Fotoğraf” İçin Konuştu
Yeğen “Rakılı Fotoğraf” İçin Konuştu

Yeğen “Rakılı Fotoğraf” İçin Konuştu

“Rakı sofrası”ndaki fotoğraflarının sızdırılmasıyla gündeme gelen Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın yeğeni Cem Murat Yıldırım Odatv’ye konuştu. Fotoğraflar için “ailemle katıldığım organizasyonlar” diyen Yıldırım, fotoğraflar için cemaati suçladı ve ekledi “hakkımda kimse namussuzluk, hırsızlık gibi suçlamalarda bulunamadı”.

İşte Binali Yıldırım’ın yeğeni Cem Murat Yıldırım’ın o açıklamaları;

“Hakkımda kimse namussuzluk, hırsızlık gibi suçlamalarda bulunamadı”

-Bakan benim amirimdir. Benim haddim de değil. Oynama fotoğrafları… O fotoğraflarda benim eşim de var. Eşim de Vakıf Bankası Müdürlüğü’nden emekli. O karede lise arkadaşlarımız var. Bir arkadaşımızın çocuğunun sünnet düğününde çekilmiş eğlence fotoğrafları. Diğer fotoğraf da yine bir düğünde çekilmiş. Bunlar tamamen benim özel hayatımla ilgili fotoğraflar. Bir tanesi 5 yıl önce, bir tanesi daha eski tarihte çekilmiş.

Oradaki arkadaşlarım tarafından benim ismim etiketlenerek sosyal medyada paylaşılmış. Bu suç da değil. Benim orada yaptıklarımda suç değil. Ben çok ciddi görevlerde yaptım ama hakkımda kimse namussuzluk, hırsızlık gibi suçlamalarda bulunamadı. Bunla da övünüyorum. Bu fotoğrafların da hiçbir ahlaksızlık tarafı yoktur. Eşimle, ailemle katıldığım organizasyonlardır.

 

 

 

 

 

“Türkiye’deki en kıdemli bölge müdürüyüm”

-2006’da 9 ay Şile’de liman başkanlığı yaptıktan sonra Mersin’de Doğu Akdeniz bölge Müdür Yardımcısı olarak bir yıl görev yaptım. Daha sonra da 2008 Ocak ayında bölge müdürü olarak atandım. Türkiye’deki en kıdemli bölge müdürüyüm. Mersin’de 2012 yılına kadar bölge müdürlüğü yaptım. 2012 yılında Denizcilik Müsteşarlığı kapatılıp Ulaştırma Bakanlığı’na bağlandıktan sonra Bakanlık müşaviri olarak Ankara’ya alındık. Hala kadrom Bakanlık müşaviri ancak görevlendirmeyle bundan 2 ay önce İstanbul Ulaştırma Bölge Müdürlüğü’ne atandım.

“Torpil değil tasarruf”

-İstanbul Ulaştırma Bölge Müdürlüğü’ne torpilli bir insan atanamaz. Çünkü İstanbul Ulaştırma Bölge Müdürlüğü’nün işleri çok komplike. Ciddi çalışma ve ciddi uzmanlık istiyor. Yani Türkiye çapında yapılan işlerin yüzde 40’ı burada yapılır. Yani sayın bakanın İstanbul gibi bir yere bölge müdürü atarken torpil yaptığını iddia etmek hakikaten bunca yıl yaptığı çalışmalara hakaret olur. Çünkü çok seçicidir bu konularda. Ben de böyle bir seçicilikten geldim buraya. Torpil değil de buradaki tasarrufundan söz edilebilir. Kaldı ki yani torpil yapılmış olsa bana Türkiye’de çok daha üst kadrolar var. Müsteşarlık gibi müsteşar yardımcılığı, genel müdürlük gibi. Bana böyle bir torpil yapılmış olsa öyle bir kadroda değerlendirmiş olması daha doğru olur değil mi?

“Bakan bana güveniyor”

-Şöyle düşünün. Benim İstanbul bölgede, kilit bir görevde bir hata yapmış olmamım, kendisine herhangi bir atadığı bir adamın yaptığı hatadan daha büyük bir zarar getireceğini görerek yaptı böyle bir atamayı. Orada herhangi birisi bir hata yapsa telafisi daha olur. Ama benim yaptığım bir hata kendisine çok daha ciddi negatif bir geri dönüş olarak döner. Yani bunu göze alması da en azından benim bu görevi yapabileceğime olan, bir amirim olarak inancından kaynaklanır diye düşünüyorum. Ki doğrusu da budur.

“Daha üst görevleri hakediyorum”

Daha üst görevleri de hak ettiğimizi düşünüyorum. Çünkü ben hakikaten ben iyi bir devlet memuruyum. Bulunduğun yerlerde özveriyle çalıştım.

Bar kavgası: Bana saldırıldı, ben sadece kendimi savundum

Yerel sitelerde çıkan bir barda kavga ettiği ve 4 ay ceza aldığı iddialarına da yanıt veren Yıldırım “Bunlar da yürütülen dezenformasyon. Ben bu kavga olayından sonra Bakanlığımızdan soruşturma istedim.” dedi.

isim vermeden cemaati suçladı

-Bana saldırıldı ben sadece kendimi savundum ve saldıranların zaten mahkemede ifadeleri de var. Müfettişlerin raporları da var. Bunun da bir kumpas ürünü olduğu ortaya çıktı. Orada alkol raporları da vardır ilgili kişilerin. Ve burası bir bar da değil, restorandı. İlgili kişilerin alkol raporlarında ciddi alkol aldıkları ve ben alkol almamıştım. Raporumda da sıfır alkol çıktığı yine mahkeme kayıtlarında da var. Alınmış bir ceza da yok. Bu da bizim müfettiş raporlarında da mahkeme tutanaklarında da var. Bu da aynı size gönderilen haber gibi bana yönelik yapılan bir çalışmaydı. Bunun da sebepleri var. Sizin de başınıza gelen hatta sizin de hürriyetinizi kısıtlayan aynı grubunun servis ettiği şeyler bunlar.

“Cemaatle ilişkilerim hep kötüydü”

-Sayın Bakanımızın bana verdiği çalışmalar nedeniyle olabilir diye düşünüyorum. Yaklaşık 7-8 yıl önce ben bölge müdürü iken, bu grup çok daha etkinken sorunlar yaşamıştık. Yani ilişkilerim benim hiçbir zaman iyi olmadı bu grupla. Hep kötüydüm ve bu yüzden de hedeflerinde olduğumu düşünüyorum. O dönemdeki bürokratların aksine ben bu grupla her zaman kötüydüm.