Türkiye’nin önde gelen toplumsal araştırmalar şirketi KONDA’nın sahibi Tarhan Erdem, T24’teki yazısında, Türkiye’deki seçimlerde eşitlik ilkesinin ihlal edildiğini belirterek, artık oy kullanmayacağını ve seçim sonuçlarına saygı göstermeyeceğini söyledi.
İşte Tarhan Erdem’in o yazısından başlıklar;
” 7 Haziran’dan sonra tek adam yönetimine dönüştü”
“Tayyip Erdoğan’ın, 7 Haziran seçimleri sonrasında “siyasal sistemin tek adam yönetimine dönüşmesi” yolunu amaçladığını yazan Tarhan Erdem, “Cumhurbaşkanı her gün kime oy verilmesi, kimlere oy verilmemesi gerektiğini anlatıyordu. Toplantıları, afişleri, adaylarıyla seçim yapılıyordu, fakat seçimin temel ilkesini kimse umursamıyordu.”
Seçim “genel, eşit, gizli oyla” yapılır
“1950’den beri milletvekili seçimi, ‘genel, eşit, gizli oyla’ yapılır. Bu ilke, 1961 Kanunu’nda, ‘eşit, tek dereceli genel oy esası’ olarak tanımlanmıştı. 1950’den beri kanuna göre ‘seçim işleri, seçim kurullarınca yürütülür.’ 1961 ve 1982 Anayasalarında, ‘seçimlerin yargı organlarının genel yönetim ve denetimi altında yapılacağı’ yazılıdır. Bu ilkeler, Ocak 2012 Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu ile başlayıp 2014 Cumhurbaşkanı seçimleri ve sonrasında, fiilen yürürlükten kalkmıştır”
“AKP’nin 1 Kasım seçimlerinden eşit olmayan bir propagandayla galip çıktı”
“Propagandanın ne kadar etkili olduğu, Cumhurbaşkanının her gün konuşmasından belli değil mi? Ak Parti’nin devlet imkânlarını, tanıtım çalışmalarında pervasız kullanması da eşitliğin kalmadığını göstermeye yeter”
“Eğer Anayasa geçerli olsaydı…”
“Eğer Anayasa maddesi ve kurul kararları geçerli olsaydı Erdoğan’ın 14 Ağustos’ta Ak Parti’yle ilişkisi kesilmiş, milletvekilliği ve dolayısıyla da ‘başbakanlık’ sıfatı düşmüş olurdu. Evet, Erdoğan seçilmiş bir cumhurbaşkanıdır. Ancak seçildiği an, Anayasa’nın açık hükümlerini çiğnemiş, sonra gelişen siyasal olayları yozlaştırmış, sonraki seçimlerde seçim kanunlarının ilkelerini bertaraf etmiş, memleketini demokratik seçimlerden de mahrum bırakmıştır”
“Bunlar meşru seçim değildir”
“Bunlar meşru seçim değildir, bugünkü fiili durum ve yürütülen anlayış sürdükçe yapılacak hiçbir seçim de, ‘eşit seçim’ olmayacaktır. Yurttaş olarak hiçbir şey değişmeden ‘seçim sonucu’ olarak açıklanacak gayri meşru ilanları tanımayacağımı açıkça beyan ediyorum. Seçim denilecek oyunda ne oy veririm, ne de sonuçlarına saygı gösteririm”