Tayyip Erdoğan Güney Amerika ziyareti dönüşü uçakta yaptığı açıklamada; 1 Mart tezkeresinin geçmemesine atfen, Suriye için tezkereye gerek olmadığını ve “Irak’ta düşülen hataya Suriye’de düşmek istemiyoruz” dedi. Peki 13 yıldır hala üzerinde gizlilik kararı bulunan 1 Mart tezkeresinin oylandığı TBMM kararındahata neydi? İşte o günlerde Başbakan yardımcısı olan Ertuğrul Yalçınbayır bu sorunun cevabını verdi. Yalçınbayır Erdoğan’ı yalanladı.
Tayyip Erdoğan’ın, 1 Mart tezkeresine karşı çıktıkları için, eleştirdiği isimler arasında yer alan dönemin Başbakan Yardımcısı Ertuğrul Yalçınbayır, yaptığı açıklamada 1 Mart tezkere görüşmeleri öncesi ve sonrasında bilinmeyenleri anlattı. İşte Özgür Düşünce Gazetesi’nin haberinde yer alan o dönemin AKP’li başbakan yardımcısı Ertuğrul Yalçınbayır’ın açıklamasından başlıklar;
“Tutanaklar açıklansın”
-TBMM’de Kapalı oturum yapılalı 13 sene oldu, gizlilik kararı hâla kaldırılmadı. Bu gizli tutanaklar açılırsa oradaki konuşmalar kamuoyuna yansır. Oradaki konuşmalar içinde dönemin CHP lideri Deniz Baykal’ın etkileyici tespitleri ve konuşmaları ortaya çıkar. Bazı AKP’lileri etkilemiştir. Tayyip Bey’in sözü yerine Deniz Bey’in sözü dikkate alınmıştır. Gizli tutanaklarda önemli hususlar var.
“Davutoğlu ellerime sarılıp ‘Abi ne olur girmeyelim’ dedi”
– Başbakan Danışmanı olan Sayın Ahmet Davutoğlu, tezkerenin geçmesine karşıydı. 1 Mart’tan 1 gece önce Sayın Başbakan Abdullah Gül’ün makamında sınırlı toplantı yapıldı. Abdüllatif Şener, Mehmet Ali Şahin gibi MGK’ya giren bakanlarla yapılan toplantıydı. Toplantıya girerken Sayın Davutoğlu ellerime sarılıp ‘Abi ne olur görüşlerinde ısrar et. Irak’a girmeyelim’ dedi. Tayyip Bey bunları biliyor.
Yüzde yüz tezkere zammı
– Gece yarısı saat 24.00’te Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan’ı aradık, Başbakanlık’a çağrıldı. Ekonomik durumla ilgili görüşme yapıldı. ‘Tayyip Bey maaşları ödeyemeyiz diyor. Nedir bu diye’ sorduk. Babacan, böyle bir şeyin olmadığını ama ihtiyaten motorlu taşıt vergilerine, emlak vergilerine yüzde 100 zam istedi, yapıldı. Halk bu konuda yanıltıldı. Tezkere geçmedi ama 13 yıldır memurun maaşı ödeniyor.
“Sezer’den tezkerenin yeniden görüşülmesi istendi”
– Tezkere reddedilince telaşa kapılan hükümet 2 Mart’ta Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’i aradı. ‘Ne olur tekrar bu tezkereyi görüşelim’ dedi. Ama Sezer ‘Karar merci Meclis’tir’ deyip reddedince hükümet ‘Sayın Cumhurbaşkanım zor durumdayız gelin Gül, Erdoğan ve Baykal’ın katıldığı zirve düzenleyin’ talebi de kabul görmedi.” Tezkerenin geçmemesi üzerine Başbakanlık’ta Erdoğan ve Gül’ün de bulunduğu toplantıya katıldığını anlatan Yalçınbayır, “AKP MYK üyeleri de toplantıda yer aldı. ‘Kimlerin ne oy verdiklerini öğrenmeye kalkmayın. Partinin bölünmesine yol açarsınız’ dedim. Duygusal tavırlardan söz edildi. Tayyip Bey, istediği yapılmadığı zaman fevkalede kızan, kendi kararlarına karşı çıkanları, ihanetle ve hainlikle suçlayan yaklaşımı var.
“1 Mart Tezkeresinin geçmemesi Erdoğan’n prestij kaybıydı”
– Parlamenter sisteme saygı gerekir. Parlamento’nun bu konuda verdiği karar hem Birleşmiş Milletler şartına hem de Anayasa’ya uygundur. Bu hukuka uygunluğu hala eleştirmek çıkarla ilgilidir. Prestiji sarsılan Erdoğan, Siirt’ten milletvekili seçildikten sonra 59. hükümet olarak ilk yaptıkları iş Meclis’e Irak tezkeresini getirmek oldu. 20 Mart’ta tezkere bu kez geçti. Geçtikten sonra ABD, Türkiye’nin iznini kabul etmedi. Irak kabul etmedi. Hala bunda direnmek yanlış.
“Doların karşısında dans eden bir ülke değildik”
-Açıklıkla karşı olduğumuzu söylüyorduk. Gizliden bir kulis yürütmüyorduk. Gül, tezkerenin Meclis’e sevki için imza attığım zaman ‘Takdir sizindir’ dedi. Bülent Arınç, Meclis Başkanı olduğu için geçmesinden yana değildi. Bunu açık açık söyledi. Kulis yapmadılar. Gül’den rica edip AKP grubunda da konuşmak istediğimi söyledim. Demokrasiye, hukukun üstünlüğüne dair Irak tezkeresine karşı durmak istediğimi söyledim. Meclis salonuna dış basında yer alan karikatürleri verdik. 2 kitapçığı milletvekilleri gördü. Onları görünce insanın milli duyguları harekete geçti. Dolarların karşısında dans eden bir ülke görüyorsunuz. Parayla değerlerimizi değişecek kişilerden oluşan bir ülke değiliz.