02 Temmuz 2024 Salı
Ana sayfa » “Sebebini Bilmiyorum Ama Söylenenler Gerçek Değil”
“Sebebini Bilmiyorum Ama Söylenenler Gerçek Değil”

“Sebebini Bilmiyorum Ama Söylenenler Gerçek Değil”

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören. Milli Takım’da yaşanan Arda krizi ve prim tartışmalarına ilişkin açıklama yaptı. Demirören’in açıklaması kafaları daha da karıştırdı: Arda’nın alınmama sebebini bilmiyorum. Söylenenler gerçek değil.

İşte TFF Başkanı Yıldırım Demirören’in yaptığı açıklamadaki Arda Turan, Burak Yılmaz ve prim konusundaki sözleri;

“Burak 467 bin lira prim aldı”

“Burak Yılmaz 1 lira prim almadığını söyledi. Başkan olarak futbolcu benim kardeşim. Cevabı vereceğim ama Burak 467 bin lira prim aldı. Son iki maçın primini almadı çünkü oynamadı. Oynadığı maçların primini aldı. 1 lira prim almadığını söylerken belki hata yaptı. Dekontlar bende var. Bunları çıkıp konuşmayız. Çünkü yanlış yerlere gider. Onun için diyorum az konuşmak gerekir. Bu oyunlara sevgili kardeşlerim gelmesinler. Bugün Milli Takım’da olanlar; yarın olmaz. Olmayanlar da yarın olabilir. Belli bir organizasyonun içine bilmediğin şekilde girersen o zaman iş bize gelir. Biz müdahale ederiz.”

“Prim kavgası olmadı. Bir tartışma oldu ama yeri yanlıştı”

“Bilmeden bazı oyuncular bu işin içine girdi. Prim kavgası olmadı. Bir tartışma oldu ama yeri yanlıştı. Prim kavgası ne zaman olur? Biz ödemezsek olur değil mi? Biz ödedik primlerin hepsini. Elenmelerine rağmen ödedik… Bundan sonra katılım payından belli bir yüzdeyi prim olarak dağıtacağız. Yüzdeyi yönetim belirleyecek. Maç maç prim sistemi kesinlikle yok. Eğer turnuvalara katılırsak yüzdeyi yönetim kurulumuz belirleyecek dediğim gibi…”

“Bir futbolcunun hocayla problemi; başkanın işi değildir”

“Kadro seçimi konusunda olayları teknik ve idari olarak ayırmak gerek. Türkiye’de gençleri kadrolara sokmak istiyoruz. Bu idari kısım. Teknik olaylarla hayatım boyunca ilgilenmedim. Çünkü bir futbolcunun hocayla problemi; başkanın işi değildir. Buna hoca karar verir. Arda Turan 6 ay Barcelona’da oynamadığı zaman milli takıma alındı. Kimse, “Başkan bu adam niye alındı?” demedi. Benim tepkim olmaz. Hocamız nezaketen her kadro açıklanırken basına vermeden 5 dakika önce bana gönderir. O gün de öyle yaptı; ben de hiç bakmadan “Hayırlı olsun hocam” dedim. Anlamış olacak ki “Bazı değişiklikler yaptım” dediği zaman fark ettim. Çünkü bakmamıştım bile. Arda’yı soruyorsunuz. Burak, Hakan Balta, Caner alınmadı. Bu durum futbolcuları çok etkiliyor. Şu an maalesef Türkiye’de futbol Arda ve Milli Takım olarak ayrılıyor.”

“Arda’nın alınmama sebebini bilmiyorum. Söylenenler gerçek değil”

“Arda da bu takımın oyuncusu. Alınmayabilir oyuncular. Bunun sorumluluğunu hoca almıştır. Hocaya karışmak bizim işimiz değildir. Teknik olarak hocamız Arda’yı almak istemedi. Karar hocanındır. Bizim saygımız var. Biz idari olarak bakarız. Alıp almadığı bizi ilgilendirmez. Arda ile gurur duyuyoruz. İnşallah Neymar’ı, Messi’yi keser. İdari bir şey olsaydı hocamız bizimle paylaşırdı. Sayın Ali Dürüst ile beraber TRT Spor’a bağlandık. Canlı yayın yaptık. Orada bugün Hırvatistan’da olan kadronun, yarın olamayacağını beyan ettik. Ben de söyledim; Sayın Ali Dürüst de söyledi. O gün bunu söyledik. Yine aynı şeyi söylüyorum. Arda’nın alınmama sebebini bilmiyorum. Söylenenler gerçek değil. Hocamız teknik olarak almadı. Ben de saygı duyuyorum. Bu kadar tartışılacak bir konu değil. Bizler medya mensupları gibi ya da vatandaş gibi bakamayız olaylara. Geniş çerçevelerden bakmamız gerekiyor. Biz olaylara bir anlık bakamayız.”

“Hocanın arkasından iş çeviriyor durumuna düşeriz”

“Olayı döndürüp dolaştırıp Arda’ya geliyoruz. Milli takımlara baktığınız zaman oyunculara ne dememiz gerekiyor? Oyuncu alınmadığı zaman arayıp, “Kusura bakma hoca seni almadı” dememiz mi gerekiyor? Bunlar çok yanlış yerlere gidiyor. Sadece Arda’yı değil, Selçuk, Gökhan Töre, Hakan Balta’nın da arandığını tahmin etmiyorum. Hepsi kardeşimiz. Ama yönetici arayacak diye bir şey yok. Arda’yı seviyoruz ama arayamama sebeplerimiz var. Hocanın arkasından iş çeviriyor durumuna düşeriz. Böyle bir algı yaratılır. Hocanın almadığı futbolcuyu başkan nasıl arar? Ne diyeceksiniz? Aradığımız zaman ne diyeceğiz? Hepsi çok değerli oyuncular. Dönüp baktığınız zaman hocanın arkasından iş çevirmek oluyor bu… Benim böyle bir yapım yok. Ben bunu yapmam. Futbolcular alınmadıysa alınmamıştır. Arda da, Hakan da, Selçuk da bizler için çok değerli oyuncular. Biz hep beraber bir aileyiz. Kol kırılır yen içinde kalır. Arda’nın sakalı, Selçuk’un bıyığı var diye almayın demem. Yönetimin bir alakası yok. Hocamızın kararıdır. Hocanın kurduğu kadrolarda bizim için bir şey değişmedi. Biz hocamıza, “Bunu neden almadın?” diyemeyiz. Bizim açımızdan gündeme getirilecek bir durum yok. 6 ay oynamayan Arda, milli takımdaydı. Alındığı zaman da karışmadık. Ömer Toprak alınmadığı zaman da karışmadık. Bu doğru değil. Burası kulüp değil, federasyon. Milli takım için en iyi kadroyu teknik ekip belirler.”

“Zamanlaması manidar”

“Fatih Terim’in sözleşmesinin basında yer almasının zamanlaması bizim tarafımızdan da manidar bulundu. 2013 senesinde bu mukavele zaten sayfa sayfa gazetelerde çıktı. Bu yeni bir şey değil. 2013 senesinde çıkmış bir şeyin o gün yeniden çıkması çok manidar. Personel kadromuzda çok önemli değişiklikler yaptık. Epey değişiklik yaptık. Giden birilerinden çıkmış olabilir… Buradan birisinden çıkmışsa bunu muhakkak bulacağız zaten…”