Sınavın ardından yapılan “son 10 yılın en kolay sınavı” değerlendirmelerinin yapılmasına karşın sınava giren lise son sınıf öğrencilerinin yalnızca yüzde 24.28’i, 4 yıllık bir lisans programına yerleşebildi. Darbe girişiminin ardından kapatılan askeri liselerde bir lisans programına yerleşenlerin oranı yüzde 28’le sınırlı kaldı. İmam hatip lisesi çıkışlıların üniversiteyi kazanma oranı ise yüzde 16 oldu. Özel okullarda da durum içler acısı.

Kontenjanda 21 bin fazla boşluk:

Boş kontenjan sayısı geçen yıla göre 21 bin 358 arttı. 4 yıllıklarda 20 bin boş kontenjan: Devlet üniversitelerinin 4 yıllık lisans bölümlerinde 13 bin 301; vakıf üniversitelerinde 7 bin 103 olmak üzere 20 bin 404 kontenjan boş kaldı. Lise sonların 4’te 1’i: Lise son sınıfı öğrencilerinin yüzde 24.28’i 4 yıllık lisans bölümlerine yerleşebildi. Başvuran 950 bin 156 son sınıf öğrencisi üniversite adayının yalnızca 230 bin 720’si lisans bölümlerine yerleşirken, 203 bin 871’i ön lisans ve 32 bin 930’u da açıköğretim fakültelerine yerleşti. Daha önceki yıllarda yerleşemediği için şansını yeniden deneyen 633 bin 187 adayın da yüzde 21.8’i lisans bölümlerine yerleşebildi.

Her 5 öğrenciden 4’ü kazanamadı:

Toplam 2 milyon 256 bin 377 adayın yüzde 18.7’si 4 yıllık lisans bölümlerine, yüzde 16.3’ü 2 yıllık ön lisans bölümlerine ve yüzde 7.5’i de açıköğretim fakültelerine olmak üzere toplam yüzde 42’si, herhangi bir yükseköğretim kurumuna yerleştirilmiş oldu.
Özel okullar hayal kırıklığı yarattı

Son 10 yılın en kolay sınavı deniyordu ama yerleştirme sonuçlarına göre yalnızca yüzde 24.28’i 4 yıllık bir programa yerleşti. Özel okullarda ise başarı oranı yüzde 59’da kaldı.

Özel okulda okuyan ve üniversite sınavına giren öğrencilerin yüzde 59’u bir yükseköğretim kurumuna yerleşmeyi başardı. ÖSYM’den açıklanan rakamlara göre, özel lise mezunu olup sınava giren 112 bin 903 kişiden 66 bin 468’i bir fakülteye yerleşirken yabancı dilde eğitim veren özel okul mezunu 63 bin 273 kişiden 37 bin 895’i bir fakülteye yerleşti.

Özel Okullar Derneği Başkanı Cem Gülan başarı ortalamasının geçen yıllara göre değişiklik göstermediğini belirtirken, dershaneden dönüşen temel liselerin, özel okulların genel başarı tablosunda büyük etkisi olmadığının ortaya çıktığını söyledi. Gülan şöyle konuştu: “Temel lise yöneticileri, dershanecilikten kalma alışkanlıkla, herhangi bir şubenin başarısını tüm okula mal edebilirler, ama sonuçlar ortada. Dershaneye gelen bir çocuğun çok iyi altyapısı olur ve siz bu altyapının üzerine bir kat daha eklersiniz.”

Ücrete göre üniversite başarısı

Özel eğitim sektörünün yaklaşık 18 milyarlık bir ekonomi haline geldiğini kaydeden Gülan, geçmişte özel okul seçiminde sınav başarısının birinci kriter olduğunu, artık velilerin, bilgisayar kullanımı ve yabancı dil gibi kriterleri de gözeterek tercih yaptığını belirtti. “Okul ücretleriyle üniversite başarısı konusunda bir araştırma yapsak ortaya ciddi bir doğru orantı çıkar. Bu rakamları okurken, şunu da söylemeliyiz; özellikle büyükşehirlerde, başarının çok daha yüksek olduğunu tahmin ediyorum. Eğer oralarda da bu başarı oranı çıksa, bırakın bu işi derdim. 10 bin TL yıllık ücretle bu işi yapmayan çalışan okulların başarısı elbette düşük kalıyor.”