Rusya’nın Ankara Büyükelçisinin öldürülmesinin Rusya’da da yankıları oldu. Rus uzmanların ortak görüşü suikastle hedeflenen Rusya’ya bir mesaj verilmek istendiği ve Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin yeniden bozulması…Uzmanlar suikastle ilgili güvenlik sorumluluğun Türkiye’ye ait olduğu konusunda da hemfikir.
İşte TürkRus.com internet sitesinin bir ataya getirdiği Rusya’daki uzmanların suikastle ilgili başlıca analizleri;
Rus Moskovski Komsomolets gazetesinde Mihail Rostovski imzasıyla yer alan analiz:
“Erdoğan’ın prestijine vurulan bir başka darbe”
“Yabancı bir büyükelçinin ölümünün sorumluluğu, bulunduğu ülkeye aittir. Andrey Karlov’un ölümünün arkasında kimlerin olduğunu bilmiyorum. Ancak yüzde 90 eminim ki, Rusya büyükelçisinin ölümü Türkiye’nin otoriterleşen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın işine gelmez. Karlov’un öldürülmesi, Erdoğan’ın prestijine vurulan bir başka darbe. Irak ve Afganistan gibi olmasa da, Türkiye de artık hem kendi vatandaşları hem de yabancılar için yüksek risk bölgesi haline geldi. Rusya büyükelçisinin ölümünde doğrudan sorumluluk sahibi olmasalar da, Ankara’daki liderlerin de kuşkusuz bunda dolaylı sorumluluğu var. Erdoğan, kadro temizliğiyle güvenlik güçlerini profesyonel kadrolardan arındırdı.Ancak bu yaşanandan Erdoğan’ı sorumlu tutmak, en basit ve perspektifsiz karar olur. Moskova’yı, Suriye’ye aktif müdahalede bulunmaya Erdoğan davet etmedi. Bedelsiz savaş olmuyor ve kurbanların çoğu masumlar oluyor. Rusya ve Rusya vatandaşları, isteseler de istemeseler de bugün savaş halindeler. Sona ermesine daha çok uzun zaman olan bir savaşın…”
Devlet kanalı Rossiya 24’te ilk değerlendirmeyi yapan ünlü Rus analist Viktor Hadein-Rayevskiy:
“Daha önce yapılan hatalar tekrar edilmemeli”
“Bu olayın Türkiye-Rusya ilişkilerini yeniden eski kötü günlere götürmemesi için Türk tarafı hemen net tavır almalı ve gerekli adımları atmalı. Zor günlerden geçen ilişkiler bir kez daha sabotaj girişimlerine kurban edilmemeli. Türkiye ve Rusya sorunların çözümü için iki önemli ülke. Bunu da hedef alan bir saldırı olduğu akla geliyor. Rusya her şeye rağmen ilişkilerin bir kez daha eski kötü günlere dönmemesi için elinden geleni yapmalı. Ama bundan önce Türkiye hemen net tavrını ilan etmeli, açıklamalar yapılmalı, daha önce yapılan hatalar tekrar edilmemeli”
Moskovski Komsomolets gazetesinin görüşlerini aldığı Din ve Politika Enstitüsü Müdürü Aleksandr İgnatenko:
“Ajanlarının provokasyonu”
“Andrey Karlov’un öldürülmesi, Rusya ile Türkiye’nin ilişkilerinin gelişmesini kesinlikle istemeyen ve Halep krizinin Rusya ve Türkiye’nin temel rollerinde, Suudi Arabistan, Katar ve İran’ın katılımı olmadan çözülmesini arzu etmeyen güçlerin ajanlarının provokasyonu”
Komsomolskaya Pravda gazetesine konuşan Ural Bilgi-Analiz Merkezi uzmanı Mihail Friben:
“Rusya-Türkiye ilişkilerinin bozulmasını isteyenler…”
“Bu olayla Rusya ve Türkiye arasında suni bir savaş gerekçesi yaratılmak istendiği görülüyor. Bunun arkasında, uçak düşürme olayında olduğu gibi, dikkat dağıtarak, Moskova ve Ankara’yı, Suriye’deki teröristleri yok etme konusundan uzaklaştırmak isteyen üçüncü bir gücün olduğu açık. Rusya ve Türkiye ilişkilerinin normale dönüştürülmesi, Büyükelçi de dahil olmak üzere birçok insanın uzun süreli emeğine dayanıyor. Rusya-Türkiye ilişkilerinin bozulmasını isteyenler o kadar fazla ki, suikastin arkasında kimin olduğunu söylemek henüz zor. Kremlin ve Ankara’nın provokasyona gelmeyerek, stratejik ortaklığı sürdüreceklerini umut edeceğiz”
Vladimir Avatkov:
“Sorumluluk Türk tarafının omuzunda”
“Böyle bir etkinlikte daha etkin koruma olmalı, büyükelçinin güvenliği sağlanmalıydı. Bu konuda sorumluluk Türk tarafının omuzunda” dedi. Avatkov, “Bu olay Türkiye-Rusya ilişkilerine maalesef daha da zarar verecek.
Stratejik analist Yelena Suponina:
“Zirveden bir gün önce bu olayın olması rastlantı değil”
“Türkiye ile Rusya ilişkilerini bozmak istiyorlar. Çok zor şartlarda ilişkiler düzelmeye başladı. Rusya, Türkiye ve İran dışişleri bakanlarının zirvesinden bir gün önce bu olayın olması rastlantı değil. Teröristlerin hedefine ulaşmasına izin vermek olamaz. Görüşmeler devam etmeli. Teröristlerin tuzağına düşmemeliyiz. İlişkileri iyileştirmek için kararlılığımızı korumalıyız” .
Rus uzman böylesi bir dönemde büyükelçinin güvenliğinin sağlanmamasının Türkiye için büyük güvenlik açığı olduğunu ama yine de ilişkilerdeki olumlu gidişi korumak ve teröre teslim olmamak gerektiğini vurguladı.