ÇUKUROVA Üniversitesi (ÇÜ) Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü'nde görevli Doç. Dr. Oğuz Kutlu, Milli Eğitim Bakanlığı'nın yarıyıl tatilinde öğrencilere ödev verilmemesini 'aşırı cömertlik' olarak değerlendirdi.

Her tatil süreci başında öğrenci ve ailesinin birlikte geçmiş dönemi değerlendirmesi gerektiğini belirten Doç. Dr. Oğuz Kutlu, “Bu değerlendirmede, geçen dönemde ‘Neler yapıldı, neler yapılmadı ve gelecek dönemde neler yapılabilir?’ gibi sorulara cevap aranmalıdır. Tatillerde öğrencilerin hiçbir şey yapmadan günlerini sadece dinlenerek geçirmeleri onları tembelliğe alıştırabilir ve böylece tatiller faydadan çok zarar verebilir” dedi. Kas bulunmayan beynin yorulması gibi bir durumun mümkün olmadığını anlatan Kutlu, öğrencilere şu önerilerde bulundu:

“Sadece dinlenmeyle ve eğlenmeyle geçirilen bir tatil döneminden sonra öğrenciler yeni döneme başlamada muhtemelen uyum zorluğu da çekerler. Bu dönemde ‘Beynimi dinlendirmeliyim’, ‘Çok çalıştım, artık tatil boyunca dinlenmeyi, eğlenmeyi hak ettim, benim de dinlenmeye ve eğlenmeye hakkım var’ gibi düşüncelerle başarıyı engelleyen ve adına sinsi düşmanlar da denilen savunma mekanizmalarını kullanmanın sonu öğrenciler için gerçek bir hayal kırıklığı olacaktır. Beyinde kas bulunmadığından beynin yorulması hiçbir zaman söz konusu olamaz. Üstelik en zayıf beyin pasif olan beyindir ve beynimizi daha da geliştirebilmek için onu sürekli olarak zorlamamız gereklidir. Öğrenci tatili bir ‘tekrar ve öğrendiklerini özümseme fırsatı’ olarak kabul etmeli ve bu dönemin hemen başında tatili verimli bir şekilde geçirmeye yönelik bir çerçeve plan yapmalıdır. Bu planda dinlenme ve eğlenme etkinliklerine, okul dönemine göre en çok yüzde 20-30 oranlarında daha fazla yer verilebilir ancak bu oran asla aşılmamalıdır. Tatillerde özellikle uyku düzeni değiştirilmemelidir. Bu dönemde daha çok kitap veya dergi okunmalı böylece okuma sırasında gerçekleşen hayalde canlandırmalarla beynin gelişimi desteklenmelidir. Aşırı televizyon seyretme, uzun süre alışveriş yaparak boşa zaman harcama, sinemaya gitme, sosyal medyaya takılma veya aşırı uyuma yerine, spor yapma, müzeleri veya bol oksijenli tarihi ve doğal yerleri gezme, satranç oynama, folklor yapma gibi bazı sosyal etkinliklerde bulunmak öğrencilerin sadece zihinsel yapılarını değil duygularını da olumlu yönde etkileyerek onların başarılarına katkı sağlayabilir.”