İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin şu anki kurla 345 milyon TL vererek 2008’de Hollanda’dan 50 otobüs alması bir skandala dönüştü. İBB’nin “Geç teslim, eksik ekipman ve arızalar” sonucu uğradığı zarar nedeniyle üretici Hollandalı şirkete açtığı tazminat davası 23. kez ertelendi. Hollandalı şirket bu süreçte iflasını açıkladı.
Şovu AKP’li İBB Yaptı Fatura Vatandaşa Kaldı
Cumhuriyet gazetesinden HAzal Ocak’ın haberine göre, İBB’nin 16 milyon TL’lik tazminat davasında otobüslerin alındığı Hollandalı şirket bu süreçte iflas etti. Hollandalı şirketin adresindeki eksiklik nedeniyle mahkemenin gerekli tebliği bile yapamadığı ortaya çıktı. İBB’ye bağlı İETT’nin 65 milyon 397 bin 500 Avro’ya (şu anki kurla yaklaşık 345 milyon TL) aldığı; “geç teslim, eksik ekipman ve arızalar sonucu uğradığı zarar nedeniyle 50 otobüsün üreticisi Hollandalı Advanced Public Trasport Systems (APTS) şirketine açtığı dava iflas eden şirketin adresinin eksiksiz tespiti için 23. kez ertelendi. 10 yılda bir otobüs dolusu skandal yaşanan dava neredeyse bir yıl sonraya, 7 Mart 2019 tarihine ertelendi. CHP’li meclis üyesi Hakkı Sağlam, alınan 50 otobüsün 1’inin yandığını, 42’sinin çalışmadığını belirterek şu an sadece 7’sinin kullanıldığını belirtti.
‘Rampa çıkamaz’
İETT, uzmanların “rampa bile çıkamaz” diye uyardığı Phileas marka 50 otobüsü tanesi 1 milyon 307 bin 950 Avro olmak üzere 2008 yılında APTS adlı firmadan aldı. Dönemin İBB Başkanı Kadir Topbaş’ın ısrarı sonucu alındığı belirtilen otobüsler alınır, alınmaz bir dizi sorun çıkardı.
Otobüsler önce zamanında teslim edilmedi. Sonra İstanbul’un yol koşullarına uyum sağlayamadı, sık sık arızalandı ve yollarda kaldı. İlk olarak Söğütlüçeşme-Zincirlikuyu hattında kullanılan Phileas’larda bu arızaların yaşanmasına, 300’ün üzerinde yolcu taşınması neden gösterildi.
İETT geç teslim, eksik ekipman ve arızalar nedeniyle 2011’de firmaya karşı 16 milyon liralık tazminat davası açtı. Ancak firma 24 Kasım 2014’te iflasını açıkladı. 2015’te ise Şirinevler’de Phileas marka otobüsün metrobüs durağında yanmasının ardından tek tük sefere çıkan otobüsler bu kez de seferden çekildi. İflas kararı ise tazminat davasının görüldüğü İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’ndeki dosyaya 7 Aralık 2015’te ulaştı. 7 yıl sonra davanın 22. duruşması önceki gün yapıldı. İETT ek bilirkişi raporu talep etti. Mahkeme, şirketin adresindeki eksiklik nedeniyle gerekli tebliğin yapılamadığını belirterek doğru adresin eksiksiz bildirilmesini istedi. Ara kararda uluslararası prosedüre uygun olarak gönderilmesine karar verilerek duruşma oy birliğiyle neredeyse bir yıl sonrasına, 7 Mart 2019’a ertelendi.
‘1 dolar bile alamaz’
Açılan davaların şikâyetçisi CHP’li meclis üyesi Dr. Hakkı Sağlam dava sürecini özetle şöyle değerlendirdi:
“Şayet İETT bu kamu zararını araçların tesliminin hemen sonrasında 2009’da talep etseydi, o günkü kurla 15 milyon dolar para alacaktı. Eğer İETT davayı açtığı 2011’de bu işi yapabilseydi, 12 milyon dolar alacaktı. Eğer İETT ilk bilirkişi raporu verildiğinde 2013’te sonuçlandırsaydı, 9.5 milyon dolar alacaktı.
Eğer İETT son duruşmada sonuçlandırsaydı 3.9 milyon dolar alacaktı. Şimdi 1 dolar bile alamayacak çünkü ortada firma kalmadı. Şirket iflas etti. Dolayısıyla İETT bu zararı da halkın sırtına yüklemiş oluyor. O günden bugüne İETT 4 genel müdür değiştirdi. O otobüsleri alan Sayın Topbaş görevden uzaklaştırıldı ama İstanbul halkının sırtına kalan 65 milyon Avro ve parçalardan dolayı da 15 milyon ilave zarar oldu.
65 milyon Avro’ya aldığımız otobüsleri kullanmıyoruz. Eğer Türkiye’den otobüs almış olsaydık tanesi 250 bin Avro’dan 260 tane alırdık. Ama Topbaş bunları tercih ettı. O zamanlar arada iktidar partisinin aracıları vardı. 65 milyon Avro, 2008, 2009 yılında metro yatırımı yapılsaydı, şu an 10 km daha fazla metromuz vardı.”