Fas’ta yapılan arkeolojik kazıda tam 300 bin yıllık insan kalıntısı bulundu… Keşif,, İnsanların 200 bin yıl önce Doğu Afrika’da tek bir noktadan dünyaya yayıldığı fikrini de çürütttü. İnsanlık tarihi 100 bin yıl daha geri çekildi.
Yaratılışla İlgili Bildiklerinizi Unutun!
Modern insana (Homo sapiens) ait 300 bin yıllık fosillerin bulunmasıyla insanın evrim haritası yeniden şekillendi. Daha önce bulunmuş en eski Homo sapiens fosilleri 195 bin yıllıktı. Fas’ın Yusufiye bölgesi kırsalında yer alan Cebel İhud köyü yakınlarında çıkarılan 300 bin yıllık fosiller, Afrika genelinde birbiriyle bağlantılı gruplar halinde evrimleşildiği tezini gündeme getirdi.
“İnsanlar tek bir beşikten evrimleşmedi”
Almanya’nın Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü’nden paleoantropolog Philipp Gunz, Nature dergisine yazdığı makalede “Doğu Afrika’daki tek bir beşikten evrimleşmedik” dedi. Bu fosiller üzerinden erken dönem Homo sapiens’lerin yüzlerinin modern insana benzediği, ama beyinlerinin daha farklı olduğu üzerinde duruluyor.
Keşif, insanların sınırlı bir bölgede evrimleştiği tezini çürüttü
Bugüne kadar Homo sapiens’e (modern insan) ait en eski fosiller Doğu Afrika’daki Etiyopya’da 195 bin yıl öncesine dek gidiyordu. Bu yüzden Homo sapiens’in Doğu Afrika’daki nispeten sınırlı bir bölgede evrimleştiği ve 70 bin yıl önce Afrika’dan dünyaya yayıldığı sanılıyordu. Ancak 2004’ten beri Cebel İrhud’da çalışmalarını sürdüren Max Planck Enstitüsü’nden Jean Jacques-Hublin ile Faslı araştırmacı Abdulvahid bin Nasır’ın ekibi, bölgede kafataslarının yanı sıra kesici aletler de buldu ve çoğu yanmış aletlerden yemek pişirmek için ateş yakıldığı kanatine vardı. Isılışıldama (termolüminesans) yöntemiyle aletlerin kaç yıl önce yakıldığı araştırmasından “300 bin yıl” sonucu çıktı. Bölgede bulunan kafataslarının da aynı yaşta olması gerektiği fikri oluştu. Diş ve çene yaşına rağmen anatomik detaylar kemiklerin Neandertaller gibi başka bir Hominid grubuna değil, Homo sapiens’e ait olduğunu gösterdi.
Metroda karşılaşabilirsiniz
Cebel İrhud’daki ataların çeneleri küçük, suratları düz ve genişti, yani bugünkü insandan çok farklı değildi. Jacques-Hublin, “Yüzleri, bugün metroda yürürken karşınıza çıkabilecek herhangi birinin yüzü gibi” dedi. Ancak beyinleri bugünkü insana fazla benzemiyordu. Dr. Gunz, insan beyninin, evrimin sonraki aşamalarından birinde daha yuvarlak hale gelmiş olabileceğini, beynin arka bölümündeki iki bölgenin binlerce yıl içinde büyüdüğünü belirtti
Ateş yakıyor alet yapıyorlardı
Cebel İrhud’daki insanlar, ateş yakabiliyor, tahtadan mızraklar gibi karmaşık silahlar yapabiliyor ve bunlarla 300 bin yıl önce geniş bir ova olan Sahra’da ceylanlarla diğer hayvanları avlayabiliyordu. Cebel İrhud’un 32 km güneyindeki başka bir bölgede de benzer kesici aletler bulundu. Bu, erken dönem Homo sapiens’in geniş mesafelere yayılabildiği ve kaynakları kullanabildiğinin göstergesi. Afrika’nın başka bölgelerinde aynı döneme ait çok sayıda kesici alet bulunmuştu ve bilim insanları bunları kimin yaptığını merak ediyordu. Cebel İrhud fosilleri, bunların erken dönem Homo sapiens tarafından yapılmış olabileceğini gösteriyor.
“İnsanlar bir cennet bahçesinden hızlıca yayılmamış”
BBC Bilim Muhabiri Pallab Ghosh’un BBC Türkçe’deki haberine göre Almanya’daki Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü’nden (MPI) Prof. Jean-Jacques Hublin, bu keşfin insanlığın ortaya çıkışına dair ders kitaplarının baştan yazılmasına yol açacağını söylüyor:
“İnsanların Afrika’da bir ‘cennet bahçesinden’ hızlıca yayıldığı düşüncesinin doğru olmadığını gördük. Bizim görüşümüz insanların Afrika kıtası çapında zamana yayılan bir evrim geçirdiği yönünde. Eğer bir cennet bahçesinden bahsedeceksek bu bütün Afrika olmalı.”