Sabah gazetesinin yazaru Mahmut Övür ve Yenişafak yazarı Merve Şebnem Oruç, “15 Temmuz’da MİT’in ne yaptığı” tartışmasına girdi. iki yandaş kalem birbirinden farklı çarpıcı yazılar kaleme aldı.
Yandaş Mahallede MİT Çatlağı
Yeni Şafak gazetesi yazarı Merve Şebnem Oruç, “Binbaşı O.K.’ mevzusu sonunda nereye varacak?” başlıklı köşesinde MİT’e sahip çıkarken, Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür ise, “Binbaşı O.K. iddialar ve MİT meselesi” başlıklı köşesinde MİT’e ilişkin soru işaretlerini yazdı.
YeniŞafak gazetesi yazarı Merve Şebnem Oruç’un MİT’e sahip çıkan yazısı;
“Satır aralarından mantıksız bir şüphe üretiyorlar”
“Önce ‘Darbe ihbarcısı subay sır oldu’ diye manşet attılar, MİT’e giderek 15 Temmuz gecesi yaşanacaklarla ilgili bildiklerini anlatan binbaşının ifadesinin bile alınmadığını iddia ettiler. Üstüne ‘MİT ne saklıyor? Neden ifadesi alınmıyor? Yoksa?.. Yoksa?..’ şeklinde imalı yazılar yazdılar. Yeni Şafak, Binbaşı O.K.’nın ifadesini içeren görüşme tutanaklarını haber yapınca, bu kez de ‘Bak işte, O.K. ‘darbe olacak’ demiş, o zaman MİT neden vakit kaybetti? Genelkurmay neden önlem almadı?’ diye hep bir ağızdan sormaya başladılar. Yeni başlayanlar için ‘araştırmacı gazetecilik’ gibi görünebilir tüm bunlar. Ama aslında kafa yoruyormuş gibi görünenler hem açıkça yazılan satırları okumuyor hem de yazılarında satır aralarından mantıksız bir şüphe üretiyorlar”
“O binbaşı akıl yürüterek darbe olacağını düşünüyor”
“Kendisine verilen görevin Hakan Fidan’ı almak olduğunu bilen, diğer helikopterin ne yapacağını bilmeyen bir binbaşı, 15 Temmuz günü darbeciler ‘çok kan akacak’ dediklerine göre ‘iyi niyetli bir faaliyet olmadığını düşündüğünü, hatta darbe yapabileceklerini’ söylüyor. Daha o kara gece yaşanmamış, kendisinden isteneni vicdanının sesine kulak vererek ihbar eden binbaşı, akıl yürüterek ‘darbe olabileceğini’ düşündüğünü ifade ediyor.”
Bir diğer yandaş yazar Mahmut Öğür ise Yenişafak yazarının eleştirdiği sorulara yenilerini ekledi. İşte Mahmut Övür’ün yazsısı;
“Soru işaretlerinin haddi hesabı yok”
“Bu konuda da soru işaretlerinin haddi hesabı yok. Şu sıralarda daha çok 15 Temmuz günü MİT’e gelen Binbaşı O.K. ile ilgili şüpheler var. Buradan yola çıkıp MİT’in darbeyi bildiği ve bildiği halde önlemediği söyleniyor. Acaba yine bir algı operasyonuyla mı karşı karşıyayız? Diğer taraftan ben MİT’in ve Türkiye’deki diğer istihbarat birimlerinin son yıllarda önemli olayların hiçbiriyle ilgili önceden yeterli bilgi almadıklarını düşünüyorum. Bunu da MİT’le ve o binbaşıyla ilgili daha önceki birkaç yazımda dile getirdim. Hatta bir yazının başlığı ‘MİT ne işe yarar?’dı.”
“Eğer iddia doğruysa Binbaşı O.K çok daha fazla bilgi sahibidir”
Darbeye teşebbüs etmek ve terör örgütüne üye olmaktan gözaltına alınan Yarbay Murat Bolat’ın ifadesini hatırlatan Mahmut Övür o ifadeden şunları aktardı:
“’Alay Komutan Yardımcısı Yarbay Halil Gül, Yarbay Özcan Karacan, Binbaşı Okan Karakurt’la buluştuk. İki araç halinde Ankara istikametine seyir haline geçtik. Sonra bir sivil araç daha katıldı. OSTİM semtinde bir daireye gittik. Evde isimlerini bilmediğim Özel Kuvvetler’den 4 kişi daha vardı.’
Tarih 8 Temmuz. Arabalarla Ankara’nın göbeğinde bir benzin istasyonunda buluşup bu eve gidiliyor ve evde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve MİT’e yapılacak saldırı planlanıyor. Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum, bu isimlerden biri Binbaşı O.K mı acaba? Eğer öyleyse çok daha fazla bilgi sahibidir. Daha önce de sordum, O.K nerede? MİT’in elemanı mı değil mi? Bu doğrulanmadı. Son duyduğum ‘Çok farklı bir hayata kavuştu’ iddiası beni çok şaşırttı. Acaba doğru mu? MİT meselesi nereye gitsek karşımıza çıkıyor.”
“Bu nasıl iş?”
“Önceki gün Adnan Menderes Üniversitesi’nde 27 Mayıs ve Darbeler Sempozyumu’na katılan Ortadoğulu akademisyenlerle ayaküstü sohbette bölgeyi konuştuk.
Onlar daha çok Türkiye’nin Suriye’de ne yapacağını merak ediyordu. Konu buraya gelince, istihbarat örgütleri ve doğal olarak MİT de konuşuldu. Bir akademisyenin şu tespiti vahimdi:
“Bölgede istihbarat örgütleri savaşı sürüyor. Ben Türkiye’nin bu alanda çok zayıf olduğunu duyuyorum. Sadece şu örnekler bile yeterli. Sizin gazeteler günlerce, PKK’nın azılı yöneticisi Bahoz Erdal ile Reyhanlı katliamı sorumlusu Mihraç Ural’ın öldürüldüklerini yazdı. Sonra ikisinin de ölmediği anlaşıldı. Bu nasıl iş?””