FETÖ’den tutuklu işadamından ‘tahliye’ vaadiyle rüşvet aldığı iddia edilen Avukat Murat Altındere’nin savcılığa ‘İki müvekkil de AK Parti’ye ve Cumhurbaşkanımız’a yakınlığıyla bilinmekte’ şeklinde dilekçe verdiği ortaya çıktı.
“Hamili Kart Erdoğan’ın Yakınıdır”
FETÖ kapsamında tutuklanan işadamından 1 milyon TL rüşvet istediği iddiası ile 7 yıla kadar hapsi talep edilen avukat Murat Altındere’den ikinci skandal! Ünlü işadamları Necat Gülseven ve Mahmut Arslan alacak-verecek meselesi yüzünden mahkemelik oldu. İki tarafında birbirinden şikayetçi olduğu süreçte, Mahmut Arslan avukatı Murat Altındere imzasıyla savcılığa bir dilekçe sundu.
Akşam’da yer alan habere göre, Arslan Ailesi’nin avukat üzerinden Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Organize Suçlar Bürosu’na verdiği dilekçesinde şunlar yer aldı: “Müvekkilimiz Mahmut ve Hasan Arslan, özellikle bakliyat sektöründe olmak üzere ülkemizi dünya çapında temsil eden saygın işadamlarından olup birçok kamusal, yarı kamusal ve sivil toplum örgütlerinin önde gelen isimlerindendir.
“AK Parti’ye ve Cumhurbaşkanımız’a yakınlığıyla bilinmekte”
İki müvekkil de AK Parti’ye ve Cumhurbaşkanımız’a yakınlığıyla bilinmekte, müvekkillerden Mahmut Arslan, yerel seçimlerde AK Parti Mersin Büyükşehir Belediye Başkan adayı dahi seçilmiştir. Müvekkillerimiz, tıpkı bölücü terör örgütü PKK’nın hedefinde olduğu gibi FETÖ/PDY hain terör örgütünün de hedef şahısları arasındadır.”
İşadamıyla 1 milyon liraya anlaşmış
Arslan Ailesi’nin aynı zamanda damadı olan Avukat Murat Altındere hakkında FETÖ sanığından rüşvet istemekten iddianame hazırlandı. Altındere’nin, FETÖ’den tutuklu işadamı M.H. ile “Seni tahliye ettireceğiz” diyerek 1 milyon TL’ye anlaştığı ve bu paranın 750 bin lirasını aldığı iddia ediliyordu. Savcılık, Altındere için 7 yıla kadar hapis cezası istemişti.
‘İt ürür kervan yürür’ demişti
Avukat Murat Altındere, hakkındaki iddilar üzerine yaptığı açıklamada “Bahse konu iddialar tümüyle soyut ve gerçeği yansıtmamakta olup, bu iddialarla ilgili aleyhime herhangi bir mahkeme kararı bulunmamaktadır. Bu iddiaların ortaya atılmasının tek sebebi, geçmişte şahsımın ve ailemin FETÖ tarafından uğratıldığı haksızlık ve zararlara karşı bu hain örgütle açıktan yıllardır yürüttüğümüz ve sadece Mersin kamuoyunda değil ülke çapında bilinen hukuk mücadelemiz, devam eden FETÖ davalarında şikâyetçi veya şikâyetçi vekili olarak bulunan şahsımı, mahkemeler önünde itibarsızlaştırmak, mücadelemi sekteye uğratmak ve şahsımı itibarsızlaştırma olsa da it ürür kervan yürür. Bu gerçek dışı ve maksatlı iddialara itibar edilmemesini belirtir, bu hainlere karşı yürüttüğüm mücadelemde geri adım atmama sebep olmayacağını, aksine bu hain terör örgütüne ve üye teröristlerine karşı mücadelem daha azimli, daha kararlı ve daha güçlü yürüteceğimi kamuoyunun bilgisine sunarım” demişti.