Habertürk’ün hükümete yakın yazarı Nagehan Alçı, geçen günlerde kaleme aldığı köşesinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’la ilgili hatırasına yer vermişti. BirGün yazarı Ayşenur Arslan, Nagehan Alçı’nın yazısına değindi ve “Bu bir itiraftır” diye yazdı.
“Salonun Ortasındaki Gergedan”
Nagehan Alçı’nın yazısını BirGün yazarı Ayşenur Arslan değerlendirdi. Arslan bugünkü köşesinde “Bazen çok yoğun gündemde gözünüzden kaçar… Bazen birileri en kritik resmi öylesine bir kargaşada gizler ki bakarsınız ama görmezsiniz… Tabii çoğu kez de görmek işinize gelmez, görmez / duymaz / konuşmaz / yazmazsınız…” diye yazdı.
Nagehan Alçı: AKP 2011’de Gülenistlere savaş açmazdı çünkü…
İşte Ayşenur Aslan’ın yazısından ilgili bölüm;
“Gülenciler’in o kumpas günlerinde neler yaptığını biliyorlarmış”
“Doğrusu gerçek anlamda ‘tarihi’ bir yazı. Erdoğan’ın damadı olarak zaten hep çekirdek ekipte yer alan… Bugün Enerji Bakanı olarak Türkiye’nin en kritik başlığında yetki sahibi olan… Bu ünvanıyla da Nagehan’ın gazetesi HABERTÜRK’ün patronu Ciner’in canı ciğeri Berat Bey… Meğerse;
»Gülen okullarında iyi ki okumuş, bu sayede Gülenizm’in amaçlarını daha iyi tespit ve analiz etme imkânı bulmuş.
»Nitekim, Gülenizm hakkında brifing verecek kadar bilgi / deneyim sahibi olmuş. Nagehan – Rasim Ozan çiftini de bunlardan mahrum etmemiş. Onlara daha 2011 yılında ‘GÜLENİSTLER YENİ TEHDİT OLABİLİR’ bile demiş.
»Yine Nagehan’ın anlattıklarından anlıyoruz ki, bu ‘tehdit’ ihtimaline rağmen, ‘askeri vesayeti’ bitirmek için FETÖ desteklenmeye devam edilmiş.
»Yani, her şeyi yapabildiklerini bugün Türkiye’nin apaçık gördüğü Gülenciler’in o kumpas günlerinde neler yaptığını biliyorlarmış. Görüyorlarmış. ‘Eski rejimi’ bitirebilmek adına bilmezden, görmezden gelmişler.
»Yani, bugün ‘kandırıldık’ diyorlar ya! Nagehan’ın bir hafta önce yazdığı ve şu ana kadar yalanlanmayan yazısına göre, RTE ve iktidarı, (onun ifadesiyle) Gülenistler’i KULLANMIŞ. Ne kadar tehlikeli olduklarını, ne yapabileceklerini bile bile TSK’yi / yargıyı / medyayı kontrollerine geçirebilmek için kullanmış. Daha sonra pek çoğu bozulan, iktidarın da artık savunamadığı kumpas davalarında SUÇ ORTAKLIĞI yapmış.
»Ama sonunda… (Aslında çok sonra da değil, Berat Bey’in bu brifingi nden sadece 5 ay sonra MİT Müsteşarı’na yönelik operasyonla) SOĞUK SAVAŞ dönemi başlamış. 17 Aralık sonrasında da FİİLİ SAVAŞ haline geçilmiş!”
“Bunun adı itiraftır”
“’Kimse kusura bakmasın’ diyor Nagehan, ‘Erdoğan, ‘Askeri vesayeti bırakalım, Gülenistlere bakalım’ diyemezdi. Ayrıca 2011-12’de Gülen’e savaş açılsaydı AK Parti tavanında ve tabanında hiç kimse ikna olmazdı.’
Sen kusura bakma Nagehan! Kazı yakmışsın! Artık çevirsen ne olur! AKP tavan ve tabanı, iktidarın FETÖ konusunda yanıla yanıla / kandırıla kandırıla / yazık, bilemeden göremeden darbelere geldiğine ve daha nelere nelere inandı da… Buna mı ikna olmayacaktı!
Bunun adı itiraftır. İfşadır. Gerçeğin dile getirilişidir.
Salonun ortasında kocaman bir gergedan duruyor artık. İstediğiniz kadar görmemeye çalışın, elbette göreceksiniz. Herkes görecek. Eksik olma!”