Pamukkale Üniversitesi Rektörü yapılan Prof. Dr. Hüseyin Bağ ilk iş oalarak öğretmen eşini enstitü sekreteri olarak atadı. Tepkilere neden atama sonrası Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz açıklama yaptı: Doğru olmadığını söylüyorum

Rektör Oldu, İlk İş Karısına Torpil Yaptı

15 Temmuz darbe girişiminin ardından Pamukkale Üniversitesi’nde (PAÜ) yürütülen soruşturmalar kapsamında eski Rektör Prof.Dr. Hüseyin Bağcı KHK ile kamudan ihraç edildi. Rektör Bağcı’nın yerine vekaleten Prof. Dr. Hüseyin Bağ atandı.

19 Nisan tarihinde AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan tarafından Pamukkale Üniversitesi Rektörlüğü’ne asaleten atanan. Prof. Dr. Hüseyin Bağ’ın ilk icraatlarından biri Bereketli İmam Hatip Ortaokulu’nda öğretmen olarak görev yapan eşi Derya Bağ’ı PAÜ bünyesinde yeni kurulan İslami İlimler Enstitüsü’ne Enstitü Sekreteri olarak atamak oldu.

“Eşim olduğu için değil, yetkin olduğu için atadım”

Atamayı eşim olduğu için yapmadım. İlahiyatla ilgili konularda yetkin olduğu için yaptım. Eşim iki yıllık ilahiyat ön lisans mezunudur. Ayrıca 4 yıllık lisanstan da son sınıfta iki dersi kaldı. İlahiyattan da mezun olacak. Kesinlikle eşime sıfırdan bir iş sağlama olayı değildir. İslam İlimleri Enstitüsü, Cevat Akşit Hoca’nın girişimleri ve Cumhurbaşkanımızın oluruyla kuruldu. Şu anda kuruluş çalışmaları sürüyor. Enstitü, Yatağan Mahallesi’nde kurulacak. Bu enstitü bizim göz bebeğimiz. Bizim için bu kadar önemli olan bir kuruma yetkin birisini aradığım için bu atamayı yaptım. Tepkiler geleceğini biliyordum ama bunları göğüsleyerek bu atamayı yapmalıyım dedim ve atamayı gerçekleştirdim”

Profesör Bağ’ın eşine yaptığı torpil büyük yankı uyandırdınca Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’dan bir açıklama geldi. Yılmaz “Doğru olmadığını söylüyorum”dedi.

İşte Bakan Yılmaz’ın açıklaması;

Bakan Yılmaz: Doğru olmadığını söylüyorum

“Doğru olmadığını söylüyorum. Liyakatlı olmuş olabilir, hak etmiş olabilir ancak bir de genel kural var ki bir hak eden, bir liyakatlı olan o mu vardır? Bir de vatandaşın algısı gerçeğin önündedir. Onun liyakatı konusunda hiç kimsenin şüphesi yok. Muhakkak ki o makama gelen bir kimse kendisinde sıkıntıya neden olacak değil kendisini ileriye götürecek kimseyi atar. Ancak öyle dahi olsa vatandaş, her zaman yakınlarından birisinin görevlendirilmesinin doğru bir atama olmadığı şeklinde bir kanaate, bir algıya sahip. Bu algı bazen gerçeğin de önündedir. Ancak vatandaşın bu algısına saygı göstermek gerekir. O doğrultuda hareket yapılsa daha uygun daha doğru olurdu.”