02 Temmuz 2024 Salı
Ana sayfa » Bu Resmin Orada Ne İşi Var!
Bu Resmin Orada Ne İşi Var!

Bu Resmin Orada Ne İşi Var!

15 Temmuz’un askeri yargı ayağına ilişkin hazırlanan iddianameye göre Kozmik Oda bilgileri, dönemin Genelkurmay Başkanı Necdet Özel‘in emriyle FETÖ‘cü savcı Mustafa Bilgili‘ye teslim edilmiş. Kozmik odadan çıkan Erdoğan’In attan düştüğü resme kızarak,”bana bunlara devlet sırrı diye itiraz ettirip beni gülünç duruma mı düşüreceksiniz?” diye tepki göstererek emri vermiş.
Cumhuriyet gazetesinden Alican Uludağ’ın haberine göre, Genelkurmay Başkanlığı’na bağlı Seferberlik Tetkik Kurulu’nun, içinde devletin çok gizli savaş planlarının yer aldığı Kozmik Odası’ndan alınan bilgisayar imajlarının FETÖ’den tutuklanan savcı Mustafa Bilgili’ye teslim edilmesi talimatının bizzat dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel tarafından verildiği ortaya çıktı.

“Erdoğan’ın attan düşme fotoğraflarına kızıp ‘teslim edin’ dedi”

15 Temmuz’un askeri yargı ayağına ilişkin hazırlanan iddianameye göre, 2013’te Genelkurmay Karargâhı’nda Kozmik Oda gündemli yapılan toplantıda Özel, imajların içerisinde dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın attan düşmesine ilişkin fotoğraflarda görünce, “Bunun burada ne işi var” diyerek Özel Kuvvetler personeline çıkıştı. Kozmik Oda’dan yine bazı ilgisiz evraklar çıkması üzerine iyice sinirlenen Orgeneral Özel’in kızgın bir ifadeyle “Bana bunlara devlet sırrı diye itiraz ettirip beni gülünç duruma mı düşüreceksiniz” dedi. Özel, toplantı sonunda “Tamam, mahkeme kararıyla istenen imajları teslim edin” ifadesini kullandı. Bu talimat sonucunda Kozmik Oda’nın imajları savcılığa, oradan da FETÖ’nün eline geçti. 15 Temmuz darbe girişimi kapsamında “Yurtta Sulh Konseyi” tarafından yayımlanan “Sıkıyönetim Mahkemeleri Görevlendirme Listesi”nde yer alan 31 askeri hâkim hakkında “darbeye teşebbüs” suçundan dava açıldı. İddianamede, Milli Savunma Bakanlığı Hukuk Müşavirliği ve Davalar Daire Başkanı Yarbay Okşan Çidem’in tanık ifadesi yer aldı.

Kozmik Oda soruşturması döneminde Genelkurmay Adli Müşavirliği’nde görevli olan Yarbay Çidem, bu soruşturma kapsamında Karargâh’ta yaşananları özetle şöyle anlattı:

“3 yıl sonra savcı imajları istedi: 2013 yılı Şubat ayı ortalarından itibaren yine Kozmik Oda soruşturması ile ilgili basında haberler yer almaya başladı. Bir hafta kadar sonra başsavcılıktan, Adli Müşavirliğe bir yazı gönderildi. Ekindeki mahkeme kararı uyarınca bilgisayar imajlarının teslimi isteniyordu. Dönemin Adli Müşaviri olan Albay Muharrem Köse ile görüştüm. Bunun üzerine olayın öncesini özetleyen bir bilgi notu hazırladım. Köse, bilgi notunun sonunda yazılan ve ‘itiraz edilmesinin uygun olacağı’ değerlendirmesini içeren cümlenin çıkartılmasını istedi.”

Karargâh’ta Kozmik toplantı

“Bunun üzerine takip eden iş gününün sabahında Genelkurmay Başkanı başkanlığında toplantı başladı. Genelkurmay Başkanı ‘daha önce devlet sırrı olduğunu belirterek itiraz ettiğiniz belgelerde neler vardı’ diye bir soru sordu. Bunun üzerine Seferberlik Tetkik Kurulu personeli 2010 yılı Ocak ayında devlet sırrı oldukları gerekçesiyle savcılığa teslimine itiraz edilen sanırım 20 civarında belgenin nüshasının yer aldığı klasörü Genelkurmay Başkanı’na sundu. Bu evraklardan bir tanesi o dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayip Erdoğan’ın ata bindiği sırada atın huysuzluk çıkartması üzerine dengesini kaybettiği olayın resimlerini içeren fotoğraflı sunumdu. Genelkurmay Başkanı bu fotoğrafları görünce çok kızdı, ‘Bunun kozmik odada ne işi var’ diyerek Özel Kuvvetler personeline serzenişte bulundu. Genelkurmay Başkanı dosyayı incelemeye devam ederken geçmiş yıllarda yapılan bir seçimde bazı bölgelerde siyasi partilere çıkan oy oranlarına ilişkin bilgileri içeren belgeyi fark etti. Yine biraz kızarak ‘bu ne, bunun ne işi var peki Kozmik Oda’da’ diyerek Özel Kuvvetler personeline tekrar sordu.”

“Bana bunlara devlet sırrı diye itiraz ettirip gülünç duruma mı düşüreceksiniz”

Nispeten kızgın bir ifadeyle ‘Bana bunlara devlet sırrı diye itiraz ettirip gülünç duruma mı düşüreceksiniz’ dedi. Ayrıca ‘peki ne var bu imajların içerisinde’ diye sordu. Seferberlik Tetkik Kurulu personeli de ‘tam olarak bilmiyoruz, bölge etütlerimiz olabilir” dediler. Akabinde Genelkurmay Başkanı, Özel Kuvvetler personeline ‘peki bu imajları yanlarında bizden (askeri personeli kastederek) birkaç kişi varken inceleseler, suç unsuru gördüklerini alsalar, askeri belgeleri sonrasında iade etseler bir sorun olur mu’ şeklinde bir soru yöneltti. Özel Kuvvetler personeli bu şekilde yapılacak bir incelemenin sorun yaratmayacağını ifade etti. Bunun üzerine Genelkurmay Başkanı ‘tamam mahkeme kararıyla istenen imajları teslim edin, şeklinde emir verdi. Toplantı sonucunda Gnkur. Başkanının daha önceden devlet sırrı olduğunu belirtilerek itiraz edilen bir kısım belgelerin içeriğini dikkate alarak mahkeme kararına itiraz edilmesini uygun görmediğine dair bir tutanak düzenledim.

İmajlar çelik kasada saklandı

2009 yılı Aralık ayının sonlarına doğru “Kozmik Oda” olarak bilinen soruşturma süreci başladı. Ocak 2010’da Kozmik Oda’daki aramalar tamamlandığında aramayı yapan Hâkim Kadir Kayan (firari), bilgisayar imajlarının Cumhuriyet Savcılığı emanetine teslim edilmesine karar verdi. Bunun yanında bazı belgelere de el konulmasına karar verdi. Konu Adli Müşavirlikte değerlendirildikten sonra Komuta katının da direktifleriyle bu karara itiraz edilmesi emredildi. Mahkeme, bilgisayar imajlarının Genelkurmay Adli Müşavirliği’nce belirlenecek bir yerde muhafaza edilmesine, ancak devlet sırrı olabileceği gerekçesiyle verilmeyen belgelerin Cumhuriyet Savcısına teslimine karar verdi. 2010 yılı Şubat ayı içerisinde akşama doğru Tetkik Kuruluna gittim. Savcı Mustafa Bilgili oradaydı. Mahkeme kararı doğrultusunda savcıya teslim edilmesi gereken belgeler Kozmik Oda’dan çıkartılarak savcıya teslim edildi. Adli Müşavirlikte muhafaza edilecek imaj da Adli Müşavirlik temsilcisi sıfatıyla bana teslim edildi. İmajlar çift kilitli çelik kasaya kapatıldı.