02 Temmuz 2024 Salı
Ana sayfa » “Akın İpek’i Bize Abdullah Gül Tavsiye Etti”
“Akın İpek’i Bize Abdullah Gül Tavsiye Etti”

“Akın İpek’i Bize Abdullah Gül Tavsiye Etti”

15 Temmuz darbe girişiminin ardından “FETÖ” soruşturması kapsamında 9 aydır tutuklu bulunan gazeteciler Ahmet ve Mehmet Altan ile 10 aydır tutuklu bulunan Nazlı Ilıcak hakim karşısına çıktı. Duruşmada ilk savunmayı Nazlı Ilıcak yaptı. Ilıcak’ın savunmasında 2 nokta dikkat ekti. “Balyoz ve Ergenekon’un bir dönem iddianamede anlatıldığı kumpas şeklinde nitelendirilmiyordu.Bizzat Tayyip Erdoğan buna kumpas demiyordu” dedi. Illıcak, Akın İpek ismini de kendisine Abdullah Gül’ün önerdiğini söyledi.

İşte Cumhuriyet gazetesinden Canan Coşkun’un haberine göre,  İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve  darbeye teşebbüs, Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs ve örgüte üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım etme suçundan tutuklu  Nazlı Ilıcak’ın ifadesinden başlıklar;

“Hayat Boyu darbelerle mücadele ettim”

“Benim babam Demokrat Partiliydi, Yassıada’da kaldı. Biz 27 Mayıs darbesinin acısını bizzat yaşadık. Darbe denilen lafa benim herkesten fazla antipatim var. Hayat boyu darbelerde mücadele etmiş Nazlı Ilıcak bugün hakarete uğruyor. FETÖ’cü demek darbeci, hilekar, soruları çalarak kul hakkı yiyerek bir takım insanları bir yere getirmek demek.  28 Şubat sürecinden önce Süleyman Demirel’i destekledim. İkinci desteklediğim önemli adam Tayip Erdoğan’dı. 28 şubatta kimse yanına yanaşmazken, ben akşam gazetesinde çalışıyordum. Bu yüzden Akşam gazetesinden atıldım, Yeni Şafak’a geçtim. 28 Şubat tavrım nedeniyle parlamentodan atıldım.”

“Balyoz ve Ergenekon’a Tayyip Erdoğan kumpas demiyordu”

“Tayyip Erdoğan buna kumpas demiyordu. Askeri vesayetle mücadele diye anlattık. Hayrinüsa Gül’ün elini tutmuyorlardı askerler o dönem. Askeri vesait yoktu diyemezsiniz, iktidarın önünü kesiyordu. Ben de o sırada Erdoğan’ı tutarken milli iradeyle gelmiş iktidarın yanındaydım. Ama iktidar gibi görmüyordum”

“Akın İpek’i bize Abdullah Gül tavsiye etti”

“17-25 Aralık yolsuzluk operasyonuna kadar Sabah gazetesinde yazdım ve iktidarı destekledim. Oradan ayrılınca Zaman ve Bugün’den teklif geldi. Zaman’ı istemedim, Mehmet Barlas müdahaleler olduğunu söylemişti. Bu yüzden bugüne gittim. 2000’lerin başında bugünü oğlum Mehmet Ali Ilıcak’la birlikte kurduk ama yaşatamadık. O dönem Abdullah Gül’e gittik, ‘bir isim tavsiye edin, devretmek için’ dedik. Akın İpek’i bize o tavsiye etti. Akın İpek’i o vesile ile tanıdım.”

“Ben FETÖ ile irtibatlandırılacak en son kişiyim”

“17-25 yolsuzluk operasyonunu ben yazarken MHP ve CHP Genel Başkanı bu konuda konuşuyordu. Şimdi yazıldığı zaman gazeteciler kaos ortamı yaratmakla suçlanıyor. Kimi de yazıyor ama FETÖ’yle irtibatlandırılmıyor. Ben FETÖ ile irtibatlandırılacak en son kişiyim. Yetişme tarzım dünya görüşüm hiç uymuyor. Eğer bir irtibat kurulacaksa bugün yazanlar da FETÖ’cü olsun, ama teklif etmek istemiyorum. Ben 12 Eylül’de de Sağmalcılar’da zor şartlarda yattım. Ama şimdi artık tahammül seviyesi kalmamış durumda. Kaos oluşturmak için yazmadım benim düşüncem hep böyleydi”

“Başbakan ve Cumhurbaşkanı da görüşüyordu”

“Darbe girişimi Temmuz 2016’da oldu. Hükümetin miladı da 17-25 Aralık 2013. Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Harun Tokak ile görüştüğüm söyleniyor iddianamede. Başbakanından Cumhurbaşkanına kadar herkes görüştü. Ben bakıştım diye örgüt üyesiyle bakıştım oluyor. O zaman Harun Tokak’ın örgüt üyesi olduğu biliniyor muydu? Akın İpek Marmaris’teki otelinde bütün hükümet üyelerini ağırladı. Ekrem Dumanlı dış seyahatlere devlet erkanıyla giderdi, herkesten daha fazla ayrıcalığı olan bir insandı. 10 senede toplam 5 kere görüşmemişimdir. Ben görüşürken örgüt üyesi değildi bu kişiler.”

“FETÖ’den tutuklu gazeteciler olarak birbirimize sarılıp ağladık”

“DHKP-C cezaevinde ateşe verme eylemi yaparken FETÖ’den tutuklu gazeteciler olarak birbirimize sarılıp ağladık. Koca koca gazeteciler bu memlekete hizmet etmiş. Bedel ödemiş gazeteciler hapiste bu çok ayıp bir şey. İddianameye bakıyorum nerede benim darbeyle ilişkim? Darbe gecesi attığım hiçbir tweet yok iddianamede. Ama Nazlı Ilıcak 11 aydır cezaevinde yatıyor bu yaşında. telefonla görüştüğüm iddia edilen kişilerin hiçbirinin tarihi ve sayısı belli değil. Benim konuştuğum kişiler o kişilerle ne zaman konuşmuş? İçerik de belli değil. Keşke dinlemeye takılsaydım.”

“Zekeriya Öz’ü kartopu oynayarak aklamışım”

“Somut belge olarak ikinci belge ise kartopu oynayarak Zekeriya Öz’ü aklamak. Öz, o sırada açığa alınmıştı. Bir kaptopuyla nasıl akladım?. Operasyondan sonra dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin’i aradım. ‘HSYK’de Öz hakkında birikmiş talepler var. Neden HSYK izin vermiyor’ dedim. Sadullah Ergin de ‘Zekeriya Öz hakkında şikayetler hayli kabarık, inceleniyor ve zaman alıyor’ demişti Sadullah Ergin. Özü korumak bahis değil. Ama Abdulkadir Selvi ‘yürekli bir savcı o’ diye yazıyordu. Hiçbir zaman hiç kimsenin rüzgarına kapılmadım. Ben onun FETÖ’yle ilişkisini de bilmiyordum”