Referandum sonuçlarındaki tartışmalarda bütün gözler CHP’deydi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger çok sert ifadelerle sonuçları eleştirdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise Aksünger’in sert açıklamalarına rağmen sonuçlar üzerine tonu daha düşük bir açıklama yaptı. Şimdi merak edilen Aksünger’in elindeki veriler doğru ise Kılıçdaroğlu neden açıklamasında sertliğin dozunu düşürdü?
CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger’in çok sert açıklamasından satır başları şöyle
-Sandıklarda oy kullanma noktasında, sandıkların arkasındaki damgasız oyların kullanılmasını, muhtarların yaptığı operasyonlar, YSK’nın verdiği ‘Evet’ mühürleri gibi ihlaller oldu. YSK 1.5 milyon geçersiz oyu geçerli saydı. Bu seçim daha bitmedi. Şekil ve içerik olarak itiraz edeceğimiz sandıklar yüzde 60’ı bulacak. Anadolu Ajansı, tamamen manipülasyon üzerine kurmuş ve zemin oluşturuyor.
-Şu anda devlet eliyle bir ‘Evet’ operasyonu yapılıyor. Bu tamamen bir devlet kıyımıdır. Halk iradesine karşı bir devlet kıyımıdır. Bu seçim daha bitmedi. Oy hırsızlığının zemini yapılıyor. Bizim gözümüzde şu anda 2 buçuk milyon sıkıntılı oy var. Bu tamamen geçersizdir.
-Tüm örgütlerimiz sandıklara itiraz ediyorlar. Şekil şartının dışında içeriği de itiraz edeceğimiz şu anda yüzde 37’ye yakın sandık var neredeyse. Şekil şartıyla birlikte yüzde 60’ı bulacak YSK’da devletin güdümünde olduğu için kendine göre kendi devletininkini legalize etmeye çalışıyor yargısal olarak.
KILIÇDAROĞLU NE DEDİ?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, referandum Yüksek Seçim Kurulu’nun yaptığı usulsüzlüklere dair ilk açıklamasını yaptı. Kılıçdaroğlu, YSK’nın referandumu tartışmalı hale getirdiğini ve bu usulsüzlüğü takip edeceklerini söyledi.
Kılıçdaroğlu’nun sözlerinden satır başları ise şunlar;
-Hukuk devleti kavramı, hukukun üstünlüğü kavramı çok önemlidir. Eğer yasalara uyulmazsa hukukun üstünlüğü ve hukuk devleti kavramı büyük ölçüde yara alır. Şimdi Yüksek Seçim Kurulu’ndan söz etmek isterim. Yüksek Seçim Kurulu üzülerek ifade edeyim, bu referandumu tartışmalı hale getirdi.
-Hiçbir şekilde tartışmaya yer vermeyecek şekilde size Seçim Kanunu’nun 98’inci maddesini oluyorum. ‘Mühür olmayan zarflar geçirsiz sayılır’ diyor. Niçin? Seçim Kanunu’nun 101’inci maddesinde ‘Arkasında sandık Kurulu mührü bulunmayan pusulalar geçerli’ diyor. YSK’ya şu soruyu sormak isterim.Hiçbir kurum kendisini parlamentonun üzerinde göremez ama siz oturup bir kişinin itirazı üzerine bunları geçerli sayıyorsunuz. Neden? Kendinizi hangi gerekçeyle parlamentonun üzerinde görüyorsunuz?
‘Maç yapılırken kural değiştirilmez’
-Maç yapılırken maçın ortasında kural değişmez, evrensel kuraldır bu. YSK maçın ortasında, üstelik zarflar açıldıktan sonra kuralları değiştiriyor, üstelik yasalara aykırı olarak kuralları değiştiriyor. Bunu doğru bulmuyoruz, asla kabul etmiyoruz.
-Milletin kararına saygılıyız ama milletin kararına YSK gölge düşürmüştür. Hukuksal ve kamu vicdanı açısından referandumun meşuiyetini tartışmalı hale getirdiler. Tartışmalı hale getiren kim? Vatandaş değil, YSK getirdi.
-Anayasalar toplumsal uzlaşma belgesidir. Bir grubun, bir partinin, bir kişinin değil; 80 milyonun anayasası olacak.Bu referandum bir gerçeği ortaya çıkardı, toplumun en az yüzde 50’si buna ‘hayır’ diyor. Dolayısıyla bu anayasa değişikliği ve onun oluşturduğu bütün anayasa bir anlamda bir toplumsal uzlaşma belgesi olma niteliğini büyük ölçüde yitirmiş durumda. Siyaset kurumuna bir görev düşüyor. Anayasayı bir toplumsal uzlaşı belgesine dönüştürmek.