Silahların gölgesindeki Şırnak… Türkiye’nin en güzel kentlerinden biri. Ancak terör, güvenlik önlemleri, olağanüstü hal, sokağa çıkma yasağı Şırnaklıların talihsizliği… Kurşun değmeyen ev yok… Hele son yaşanan operasyonlar ve terör saldırılarından sonra kent adeta hayalet şehre döndü… Halkın çoğu evlerini terk etmek zorunda kaldı…Evlerinden cenaze çıkmayan aile hemen hemen yok… Şimdi bunca acının arasında Şırnaklıların önemli bir sorunu daha var…26 yıl önce Şırnaklılar için bir umut yeşermişti.. Siirt’ten ayrılarak il statüsü verilen kent şimdi yeniden ilçe yapılmaya hazırlanıyor…Ve Şırnaklılar onca can telaşının arasında bu siyasi kararla da mücadele etmek zorunda…
Kentteki sivil toplum kuruluşları bir araya gelerek ortak bir metin hazırladı…Yaşadıkları sıkıntıları ve Şırnak’ın il olarak kalmasının ne demek olduğunu o metne sığdırmaya çalıştılar.
İşte o metin;
“Şırnak; ismi ve tarihi Hz. Nuh Nebi’ye izafe edilmiştir. Nitekim Kuran-ı Nuraniye de Geçen [Hüd Süresi 44. Ayet] buna açık delil hükmündedir. 5 ulul azm peygamberden biri olan Hz Nuh tarafından kurulduğundan; Mekke-i Mükerreme, Medine-i Münevvere, Kudüs ve Şam ile birlikte İslam coğrafyası açısından dünyada en çok kutsiyet teşkil eden şehir olma özelliğine sahiptir. İnsanlık tarihinin yeniden vücuda geldiği, canlı varlık popülasyonunun yeniden yeşerdiği merkez olan kadim kent Şırnak; maalesef ülkemizde 30 yıldır devam eden terör ve güvenlik gerekçe/bahane gösterilerek en çok mağduriyete uğrayan kentlerin başında gelmektedir.
Şırnak’ta işsizlik oranı %23
Şehrin genel nüfus oranı 490 binden ibarettir. Şehir merkezinin nüfus oranı ise 90 binin üzerindedir. Resmi verilere göre nüfusunun % 49′ u 0-14 yaş grubunda bulunduğundan ülkenin, en genç ve en dinamik potansiyeline sahip olan ilidir. Mevcut nüfusun %23′ ü işsiz olduğundan, ülkenin en çok işsiz kitlesine sahip şehri konumunda olan Şırnak, hane halkı çocuk oranının en yüksek olduğu il konumundadır.Anomali doğumlar ve doğumdan kaynaklı ölümlerde Şırnak, en yüksek orana sahip olan ildir.
“Şırnak’ın il kalması hayati öneme sahip”
Tüm bu veriler, il vasfının Şırnak kent merkezi için nedenli hayati bir öneme sahip olduğuna işaret etmektedir. Nitekim kent merkezinin sorunlardan arınmasının yegane çözümü, şehrin il statüsünün korunmasından geçmektedir. İlde insanoğlunun yaşam kaynağı için hayati önem arz eden Eğitim, Sağlık, İstihdam, Yol-Ulaşım, Sosyal ve Kültürel alanlarda yaşanan devasa sıkıntılar, kentte il vasfının verilmesi neticesinde oluşan yatırımlardan dolayı, oldukça önemli mesafeler kat edilmiştir. Tabiatıyla İl Statüsü Şehre; çok kısa bir zaman diliminde pozitif bir ivme kazandırmış ve apayrı bir sirkülasyona kavuşturmuştur.
“Tek bir fabrika yok. Yegane geçim kaynağı il olmaktan kaynaklı memur ve üniversite öğrencileri”
Şırnak, bulunduğu coğrafya gereği, stratejik konumu ve yıllarca ihmal edilmesinden kaynaklı, il olmaktan başka hiçbir alternatife de maalesef sahip değildir. Şehirde fabrika vb. istihdam alanları neredeyse hiç yoktur. Dolayısıyla Şırnak, istihdam açısından oldukça mahrum kaldığından, Şehrin ekonomisi tamamıyla, il olmaktan kaynaklı, bölgede devlet dairelerinde görev yapan memurlara ve Üniversiteye dayalıdır.
Gayri Safi Milli Hasılada-Kişi Başına Düşen Gelirde Şırnak’ın, ülke ortalamasının en sonlarında bulunması, şehrin il vasfının korunmasının ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.
Haliyle kentin il statüsü, 94 bin nüfusun YAŞAM ARTERİNİ oluşturmaktadır. Özellikle kent merkezinde 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı, Çakırsöğüt Jandarma Özel Harekat Tugay Komutanlığı, 48. Hudut Tugay Komutanlığı ve bunlara bağlı birliklerin bulunuyor olması, Şırnak kent merkezinin ülke SAVUNMASI ve GÜVENLİĞİ açısından ne denli stratejik bir öneme sahip olduğunun en bariz göstergesidir. Sadece İl vasfından dolayı şehre, vatandaş ve özel sektörün milyonlarca lira kabilinde yatırımı bulunmaktadır. Bu vasfın alınması/düşürülmesi, devasa sermayenin tamamen HEBA olmasına sebebiyet verecektir. Neticede vatandaş ve devlet çok ağır bir külfetle karşı karşıya kalacak ve ülke ekonomisine hayli yüklü bir bedele mal olacaktır. Kentin coğrafi yapısı, kış şartlarının çetin geçmesi, Beytüşşebap ve Uludere ilçelerinin şehir merkezlerinden ve civar illerden oldukça mesafede bulunması Şırnak için il vasfını elzem kılan faktörlerdendir. Doğal olarak Beytüşşebap ve Uludere ilçelerinin Eğitim, Ekonomi/Ticaret, Sağlık ve Sosyal alanlardaki gereksinimleri tamamıyla şehrin il vasfına endekslidir. Netice itibarıyla 16 Mayıs 1990 tarihinde devlet, bölgede tarihin en önemli adımını atarak Şırnak’ı il statüsüne almıştır. Milli İrade açısından bu adım, bir MİLAT olarak kabul görmüştür. Hükümet bölgede yaşanan mağduriyet, geri kalmışlık ve ihmalkarlığa artık son vermek, yaraları sarmak ve bölge insanıyla Birlik ve Beraberliği sağlamak adına oldukça yerinde ve isabetli bir kararı hayata geçirmiştir. Ve nihayetinde Şırnak il statüsüne alınmıştır. Bölge son derece hassas ve kırılgan bir yapıya sahiptir. Ülke oldukça hayati evrelerden geçmektedir. Bu denli ehemmiyet teşkil eden bir zamanda, Şırnak’ın İl Statüsünün düşürülmesi, ileride telafisi imkansız büyük sorunlara yol açacağı aşikardır. Konunun yeniden değerlendirilip, çok iyi analiz edilmesi gerekmektedir. Mutlak suretle, Milli İradenin menfaati minvalinde bir kararın alınması farzdır. Sonuç olarak kentin il vasfı, vatandaş ile devlet arasında en önemli köprü vazifesini görmekte ve vatandaşın devletiyle olan bağını pekiştiren çok önemli bir özelliğe sahiptir.”
Yeşilay Cemiyeti/ Mazlum-Der İl Yönetimi