150 milyon lira borcu olan belediye başkanı 650 bin liralık makam aracı alınca kendisini “Herkes Audi ile gelsin, ben Passat mı çekeyim yanlarına” sözleriyle savunmuştu…O başkan şimdi “FETÖ”cü olmakla suçlanıyor.

Düzce Belediye Başkanı AKP’li Mehmet Keleş’in, Haziran 2014’te belediyenin 150 milyon TL borcu varken 650 bin TL’ye aldığı Audi A8L model makam otomobili, şimdi de plakasıyla gündemde. Başkan Keleş, Başbakanlık Kamu Görevlileri Etik Kurulu’nda da inceleme konusu olan makam aracıyla ilgili eleştirilere, “Herkes Audi ile gelsin, ben Passat mı çekeyim yanlarına” diyerek cevap vermişti.

Bakın Bu Dramdır…Passat Mehmet

İstekle FG olarak alındı 17-25 Aralık’tan donra değiştirildi

İlk alındığında harf grubu ‘FG’ olan aracın plakasının Fethullah Gülen’i çağrıştırması için özel istekle verildiği, ancak 17-25 Aralık operasyonundan sonra da ‘DB’ olarak değiştirildiği iddiaları gündeme taşındı.

Audi’ci başkan: O zaman İstanbul FG veriyormuş

Başkan Mehmet Keleş, iddiaları anlamsız bulduğunu söyledi. Aracın, belediyeye bağlı bir şirket tarafından İstanbul’dan satın alındığını hatırlatan Başkan Keleş, “Arabayı satın alırken İstanbul’da plakaya müracaat ettik. İstanbul da o günlerde ‘FG’ veriyormuş. Düzce’ye araba geldiğinde baktık ki İstanbul ‘FG’ takmış. FG’yi değiştirdik başka plaka aldık. Bunun neresinde ne mahsur var anlamadım. O günlerde benim arabayı aldığım tarihte İstanbul’da sıra namara hangisi, bakarlar. Bir şeye müdahale etmiş değilim ki. Araç İstanbul’dan geldiğinde baktık ki ‘FG’, ‘olmaz böyle’ dedik değiştirdik. Yani ben kendim mi almışım, ‘FG mi yazın’ demişim? Araç geldi, 1 hafta içinde plakayı değiştirdik. Daha arabaya binmemiştik bile” dedi. Ancak “FG” plaka da Ankara plakalıydı.

“Millet bunların önünde 9 takla atarken biz çatır çatır kavga ediyorduk”

Önceki gün bir gazetede ‘Fethullah Gülencilerle birlikte’ diye fotoğrafının basıldığını ifade eden Başkan Keleş, şöyle konuştu:

“3 sene önce belediye başkanı olduğumuzda her kesim ‘Hayırlı olsun’ diye ziyaret etti. Onlar da geldi. Bizim kapı açık herkese. Dışarıdan gelen herkes girebilir. Ben, ‘Sen girme’ mi deseydim. Gelmişler ‘Hayırlı olsun’ demişler. Gerçi biz kovmaktan beter ettik onları. Bu yerel hesaplaşma. Bizim rakiplerimiz var, bizi kendilerine düşman görenler var. Buradan körüklüyorlar bu işleri. Bu memlekette iş yapanı taşlarlar. Benim herhangi bir şekilde o örgütle yakından uzaktan alakam olmadı, olmaz da. 2004-2009 arası belediye başkanıydım, beni de bunlar indirdi aşağıya. Sırf bunlarla kavga ettim diye. Millet bunların önünde 9 takla atarken biz çatır çatır kavga ediyorduk. Şimdi onların hepsi karşısına geçti, biz FETÖ’cü olduk. Bu ne adaletsiz dünya anlamadım.”