Ergenekon ve Balyoz davalarının simge isimlerinden biri olan, CHP’de Parti Meclisi üyesi Teğmen Mehmet Ali Çelebi, Sözcü gazetesinden Hande Zeyrek’e röportaj verdi. Teğmen Çelebi, o röportajda “2007 yılında Harp Okulu sınav soruları cebinden çıkan adama işlem yapılmadı, yurt dışı görevine gönderildi” dedi.
İşte Teğmen Mehmet Ali Çelebi’nin çok koşulacak o iddiayı gündeme getirdiği röportajdan bölümler;
“Eşimi güvenli bir yere bırakıp ben de çatışacaktım”
– Darbe girişiminin ilk saatlerinde havadaydım. Ankara’dan İstanbul’a dönüyorduk. Atatürk Havalimanı’na girdiğimizde iner inmez darbe olduğu söylendi. İş uzasaydı eşimi güvenli bir yere bırakıp vatan için çatışmalara ben de dahil olacaktım.
“Halk desteği olmadan başarılı olmaları imkansızdı”
– Başarılı olamayacaklarını biliyordum. Çünkü orduyu kontrol altına alamayan yapının halk desteği olmadan başarılı olması mümkün değildi. Halk bunların ne olduğunu iyi biliyordu. Asıl TSK’nın demokrasiye inanan gerçek evlatları ortaya çıktı.
“Ergenekoncu ve Balyozcu denilen subaylar darbecilerle çarpıştı”
– Atatürkçü askerler Cumhuriyet’in, demokrasinin yanında oldu. Kaldı ki Balyoz ve Ergenekon’dan cezaevine atılan onurlu askerler gidip darbecilerle çarpıştı. İşte onlar demokrasinin gerçek evlatları…
“Hepsinin temizlenmesi gerek”
– FETÖ’nün, TSK’nın içinde çok etkili yerlerde olduğunu, üçte bir oranında FETÖ’cü general bulunduğunu biliyorduk. FETÖ 1984’ten beri TSK üzerine çalışıyor. O zamanlar tedbir dönemindeydiler. 2005’ten sonra azgınlık dönemine geçtiler.
– 1984’ten itibaren kendilerini çok açığa çıkarmıyorlardı. Üst kademelere yerleştikçe tedbir döneminde hücre tipi olarak yayıldılar. Darbe hamlesi yapabileceklerini 2 ay önceden tüm sosyal medyada görüntülü olarak anlatıyorduk. “Bir an evvel temizlenmeliler” dedik.
“Bu yaşananlar da göstere göstere geldi”
– Kumpas davaları süresinde uyanılmalıydı. Şimdi vatandaşı bombalamasına şaşırılmamalı. Kuddusi Okkır’ı nasıl öldürdüklerini biliyoruz. Ali Tatar’ı… Bizim yaşadıklarımızı çok hafif görenler var. Bu yaşananlar da göstere göstere geldi.
– TSK çok ciddi yara aldı. Acil tedbirler alınmalı. Askeri lise ve harp okulları geçici olarak kapatılmalı. Çünkü hâlâ deşifre olmayanlar var. Şu haliyle bırakırsanız 10 sene sonra yeniden tehlike kapıyı çalar. Daha da kötüsü olur ve bu sefer şansa bırakmazlar işi. Tam IŞİD kafasıyla dönerler.
“Müfettiş olsunlar”
– Kumpasta yargılanan çok değerli komutanlar var. Karadeniz’i, Akdeniz’i avucunun için gibi biliyorlar. Buraya Amerikalıları bile sokmayan komutanlar var. Geri alamıyorlarsa bile Milli Savunma Bakanlığı’nda bir komisyon kurulup bu kişiler müfettiş olarak atansın, 2 senede orduyu tekrar ayağa kaldırsınlar. Ahmet Yavuz Paşa, Kara Harp Akademisi Komutanı idi. Ali Türkşen, SAT komandosuydu… Bunları getir, müfettiş yap, TSK yeniden şahlansın.
“Notlarımla oynadılar”
– 2005’e kadar okulda birinciydim. Sonra notlarımla oynamaya başladılar. Doğru cevapları siliyorlardı. Biz cevapları tükenmez kalemle işaretlemeye başlamıştık. Bunlar yıllardır oluyor. 3 bin kişi Harbiye’den atılırken hiç mi görmediler?
“Harp Okulu soruları adamın cebinden çıktı”
– Darbeden herkes rütbesine göre sorumlu. 2007 yılında Harp Okulu soruları adamın cebinden çıktı. Şikayet edildi, hiçbir şey yapılmadı. O adam yurtdışı görevlerine gönderildi. 2. sınıfta okulu zor geçecek adamlar 4. sınıfta derece aldı.
“İade-i itibar yapılıp geri dönmek isteyenler alınmalı”
– 3 bine yakın askeri lise öğrencisini işkenceyle baskıyla atmışlar. Bunlara iade-i itibar yapılıp geri dönmek isteyenler alınmalı. Bizim davalarda da sessiz kaldılar. Cemaat orada da hukuku bombalıyordu. İşin özeti şu: ‘Ne istediler de vermedik’ sorusu, cevabını buldu, Türkiye Cumhuriyeti’ni istediler ama biz vermedik.