02 Temmuz 2024 Salı
Ana sayfa » “Hakan Fidan 20:30’a Kadar Hulusi Akar’ın Odasındaydı”
“Hakan Fidan 20:30’a Kadar Hulusi Akar’ın Odasındaydı”

“Hakan Fidan 20:30’a Kadar Hulusi Akar’ın Odasındaydı”

15 Temmuz darbe soruşturması kapsamında tutuklanan Korgeneral İlhan Talu, Erdoğan ve Binali Yıldırım’n 23:00’a kadar ulaşamadığı MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın, 15 Temmuz günü saat 20.30’a kadar Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın odasında olduğunu söyledi.

Sözcü’nün haberine göre, Talu, savcılık ifadesinde şunları söyledi:

“Fidan, Akar’ın makamındaydı”

“Darbe günü görevimin başındaydım. Saat 20.30 gibi, Adli Müşavir Hayrettin Kaldırımcı ve askeri savcı Kurtuluş Kaya da yanımdaydı. Kara Havacılık Komutanlığı’nda FETÖ’cü olduğu gerekçesiyle tutuklanacak Albay Mustafa Dağlı ile Deniz isimli binbaşının dosyalarını getirmişlerdi. Bu sırada Genelkurmay Başkanı aradı, Albay Dağlı ve Binbaşı Deniz’in safahat kartlarını istedi. Makama çıktığımda MİT Müsteşarı Hakan Fidan da vardı. Komutana bilgileri verdim. Fidan, “Bunlar bizim de bildiğimiz isimler” dedi. Makamda 5 dakika kaldım. Ben çıkarken de Fidan oradaydı.”

“Makamıma giderken Özel Kuvvetler Akar’ın odasına giriyordu”

“Kendi makamıma giderken Özel Kuvvetler’den bir grubun Genelkurmay Başkanı ve 2. Başkan’ın makamına girdiğini gördüm. Saat yaklaşık 20.50 olduğu için endişelendim, gelenler koşarak gidiyordu. Hemen makamıma girdim. Hayrettin Kaldırımcı ve Savcı Kurtuluş Kaya, Hakim Albay Oğuz Akkuş da makamımdaydı. Emir astsubayıma ‘Kapıyı kilitle, ışıkları söndür’ dedim. Karargahın etrafından silah sesleri geldi. Pencereden baktım, tankları gördüm. Uçak ve helikopter sesleri de geliyordu. Odamda bulunan diğer kişilerle, darbe girişimi olduğunu ve Fethullahçı grup tarafından yapıldığını değerlendirdik.”

“Komutanları telefonla aradım”

“2. Ordu Komutanı Orgeneral Adem Huduti, Ege Ordu Komutanı Orgeneral Abdullah Recep ve 3. Ordu Komutanı Serdar Savaş’ı aradım. Darbenin Genelkurmay ile ilgisi olmadığını söyledim. 1. Ordu Komutanı Ümit Dündar’ı da aradım ancak kendisine ulaşamadım. Emir subayı bana komutanın güvenli bir yerde olduğunu söyledi. Darbeciler, Akar ve Güler’den sonra neden beni de derdest etmedi, karargahta kalmama neden izin verdi, bilmiyorum.”