Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden Ankara Gar Katliamı davası görülmeye devam ediyor. Duruşmanın öğleden sonraki oturumuna davanın kilit ismi fırıncının itirafları damgasını vurdu. Ankara katliamını gerçekleştiren canlı bomba Yunus Emre Alagöz ile birlikte ikinci canlı bombayı Gaziantep’ten Ankara’ya getirdiğini itiraf eden davanın kilit isimlerinden Yakup Şahin savunmasında kendisini,” Koskoca Cumhurbaşkanı aldandık demiştir. Biz de ekmek parası derdindeyiz, kandırılmışız” sözleriyle savundu..
Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük katliamlarından biri olan, geçen yıl 10 Ekim’de 103 kişinin öldüğü Ankara Tren Garı patlamasına ilişkin açılan davanın ikinci duruşması bugün yapıldı. Davanın bugün görülen ikinci duruşmasında, davaya CMK sistemince zorunlu olarak atanan sanık avukatı, “Vicdanen ben bu durumu kaldıramıyorum çekiliyorum” diyerek duruşmadan çekildi. Duruşmaya saldırının kilit ismi Yakup Şahin’İn savunması damgasını vurdu. İşte katliam sanığı Şahin’in Tayyip Erdoğan’dan esinlenerek yaptığı o savunmasından başlıklar;
“Koskoca Cumhurbaşkanı kandırıldık dedi, bizde kandırıldık”
– Herhangi bir örgüt ile ilişkim yoktur. İslami bir yaşam tarzım olması kimseye bağlı çalıştığımı göstermez.
– Koskoca Cumhurbaşkanı aldandık demiştir. Biz de ekmek parası derdindeyiz kandırılmışız.
– Polislerin baskısı ve işkencesi ile o ifadeyi verdim
– Antep’ten çıktım. Adana’da polis çevirdi. Halil’e mesaj attım. Onu aldılar sandım. Yanıt gelmeyince geri döndüm.
– Hiçbir engelleme görmeden Ankara’ya kadar geldim. Halil bana sen git az kaldı dedi. Halil bana “Senin işin bitti. Telefonu ver. Git istediğin otelde dinlen” dedi.
– Ben Ankara’ya giderken arabayı Halil’e verdim. O da Muhammet diye ismini bildiğim Yunus Durmaz’a vermiş. Arabayı geri alınca arabada el bombaları buldum.
– Emniyet beni gözaltına aldı. Evden çıkmadan önce uyuşturucu kullandığım için kendimi iyi hissetmiyordum.
– Polisler kendime gelince benimle selfie çektiğini fark ettim. Oradakiler elinize sağlık ama bir iki çocuk ölmüş dedi gülerek.
– Ankara’dan gelen iki polis bana Focus nerede diye sordu. Ben de Halil’in aracıdır. Yerini bilmiyorum dedim.
– Benimle sabah gözaltına alınanlara sordum. Onlara işkence yapmamışlar. Ankara’ya gelir gelmez sorgu odasına alındım. Polisler bizi dinlersen sana yardımcı oluruz dediler.