İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen duruşmada Mustafa Hoş son savunmasını yaptı.
İşte o savunma ve mahkemenin verdiği karar,
“Bilirkişi raporları arasında çelişkiler var”
Davanın hukuksal bir zeminde yürümediğini delilleriyle anlatan Mustafa Hoş savunmasında şöyle konuştu;
“Bilirkişi raporları arasında çelişkiler vardır. Birinci bilirkişi kitapta doğrudan hakeret unsuru olmadığını söyledi. Ancak bu Tayyip Erdoğan ve avukatı tarafından kabul edilmedi. Yeniden bilirkişiye gönderildi.”
“Tayyip Erdoğan’a yakın bilirkişi”
“Son bilirkişi Yrd.Doç.Dr. Mehmet Emin Ağar’ın raporunu değerlendirdiğimde bilirkişinin Tayyip Erdoğan’a yakın bir şahıs olduğu üniversite paylaşımlarından görülmektedir. Bu nedenle ikinci bilirkişi raporu objektif değildir.”
“Benim yerime Tayyip Erdoğan Yargılanmalıydı”
“Benim burada yargılanmama sebep olan şey Tayyip Erdoğan’ın hayat hikayesine dair yazdığım kitaptır. Dolayısıyla eğer kitap içerisinde yargılanmayı gerektiren bir durum varsa bunlar Tayyip Erdoğan’a ait hususlardır. Bu nedenle burada eğer biri yargılanacaksa onun ben değil Tayyip Erdoğan olması gerekir. Doğru ve hukuksal yargılama budur.”
Tayyip Erdoğan’ın vekili Av. Hatice Özay “Şikayetimiz devam ediyor. Cezalandırılmasını istiyoruz dedi ve Mahkeme Başkanı Abdurahman Orkun Dağ kararı şöyle açıkladı
Sanığın TCK 299/ 2.maddesi uyarınca suçta işlenme şekline göre aleniyet unsuru gerçekleştiğinden 1 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,
TCK 62.Madde uyarınca 1/6 oranında indirimle 11 ay 20 gün hapis ceza ile cezalandırılmasına
TCK 50/1-a madde uyarınca sanık için verilmiş 11 ay 20 gün hapis cezasının TCK 52/2 madde gözetilerek 10.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına
Adli para cezasının 10 eşit taksit ile birbirini takip eden aylarda ödemesi ile taksitlerden biri zamanında ödenmez ise kalan tamamının tahisline ce ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine, Yargıtay yolu açık olmak üzere karar verildi.