Tayyip Erdoğan’ın,“Devlet terörü estiren zalim Esed’in hükümdarlığına son vermek için biz oraya girdik, başka bir şey için değil.” sözleri için önce MGK toplantısı sonrası yapılan açıklamada düzeltme yapıldı. Sonra Erdoğan bugünkü muhtarlar toplantısında Fırat Kalkanı operasyonuna ilişkin “Fırat Kalkanı operasyonunu hedefi herhangi bir ülke veya kişi değil sadece terör örgütleridir” ifadelerini kullandı. Peki Erdoğan Fırat Kalkanı Operasyonu açıklamasından sonra neden çark etti? İçeriği sır gibi saklanan Putin ile görüşmesinin o çarkta bir rolü oldu mu? Bu soruların cevabı Rus basınında çıkan haberlerde gizli.
İşte Rus basınında çıkan Erdoğan’ın ““Devlet terörü estiren zalim Esed’in hükümdarlığına son vermek için biz oraya girdik, başka bir şey için değil.” sözlerine ilişkin haberler ve değerlendirmeler;
“Rusya sistematik yapılan ihaneti affedecek değil”
-Komsomolskaya Pravda gazetesinde yayınlanan Nikita İsayev imzalı, “Rusya bu kez Erdoğan’ı affedecek mi?”başlıklı yorumda Erdoğan “Rusya’yı sırtından bir kez daha bıçaklamakla” suçlandı. Erdoğan’ın “dostlukla bağdaşmadığı” savunulan politikaları “doğunun pazar pazarlıklarına” benzetilerek eleştirilen yorumda, Türk liderin Suriye’de Rusya’nın çıkarlarına karşı hareket ettiği görüşü dile getirildi. Yazının sonunda, “Rusya affetmeyi bilen ülke. Ama sistematik olarak yapılan ihaneti kabul edecek ülke değil. Bu arkadaşla (Erdoğan) görüşmeyi sonlandırmak lazım” denildi.
“Türkiye Suriye konusunda Rusyanın karşısındaki başlıca taraf”
-Rusyalı politolog Georgi Bovt konuyla ilgili yorumunda “Türkiye, Suriye konusunda Moskova’nın karşısında başlıca taraf haline geliyor. İki ülke de hedeflerinin büyük bölümünü hayata geçirmek için çabalıyor.” ifadelerini kullandı. Business FM’e konuşan Bovt Türkiye konusunda özetle şu değerlendirmelerde bulundu:
“ABD’de denildiği gibi, ‘topal ördek’ Obama’nın yakında gidecek olan yönetiminden, Suriye konusunda hala John Kerry çabalıyor. Moskova ile Washington arasında Suriye’ye ilişkin sağlam anlaşmalara varılabileceğini önceden kestirebilmek bugün imkansız. En azından, Halep tamamen Esad’ın kontrolüne geçene kadar.Tüm bunlara bakıldığında Türkiye, Moskova için Suriye konusunda başlıca karşı taraf haline geliyor.Erdoğan, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki askeri operasyonlarının amacının Esad’ı devirmek olduğunu söyledi. Moskova ile Ankara arasında bir anlaşma ya da en azından karşılıklı anlayış var gibi görünüyor. Her iki taraf da hedeflerinin büyük bölümünü hayata geçirmek için çabalıyor.”
“Erdoğan Rusya ile anlaştı,İslami çevrelerden gelen tepkileri sakinleştirmeye çalışıyor.”
-Aleksandr Sotniçenko (St.Petersburg Devlet Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Görevlisi)
“Bu açıklamayı çok ciddiye almamak gerekiyor, çünkü Rusya’ya ve Suriye’ye yönelik değil. Bu açıklamanın adresi öncelikle, 2011 yılından bu yana Suriyeli silahlı muhaliflere ciddi maddi destekte bulunan, başta İslami çevreler. Moskova ile Ankara arasında gizli anlaşma yapıldığı yönündeki söylentilerden dolayı, doğal olarak Erdoğan’dan cevap bekliyorlar. Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, kısa süre önce verdiği uzun mülakatta, Rusya ile, Suriye konusunda da ilişkilerin düzeltilmesinin önemini vurguladı. Erdoğan, doğal olarak, hala Esad’ın karşısında olunduğunu söyleyerek, bu çevreleri sakinleştirmee çalışıyor. Erdoğan’ın bu açıklamasının en önemli adresi, iş dünyası ve Körfez ülkelerinden devlet çevreleri oldu. Arap Baharı’nı desteklerken Türkiye ekonomisi ciddi zarar gördü. Ülke ekonomisi büyük ölçüde Katar ve Suudi Arabistan’dan gelen finansal girdi ile ayakta duruyor. Bu ülkeler, Suriye krizinde uzlaşmazlıktan yanalar ve hala Esad’ın devrilmesi gerektiğini düşünüyorlar. Bu açıklama, Suudi ve Katarlı yatırımcıları yatıştırmaya, ülkeden para çıkarmamalarını sağlamaya yönelik.”
“Erdoğan’In açıklamalarında yeni olan bunu açıkça söylemiş olması”
-Boris Dolgov (Rusya Bilimler Akademisi Şarkiyat Enstitüsü Arap ve İslam Araştırmaları Merkezi Öğretim Görevlisi)
Türkiye lideri, ülkesinin krizin başından bu yana izlediği politikayı dile getirdi. Erdoğan’ın açıklamalarında yeni olan, bunları açıkça söylemiş olması. Bunun, Suriye ordusunun Halep’te sağladığı ciddi başarılarla ilgili olduğunu düşünüyorum. Erdoğan, şimdi “ılımlı” olduğunu düşündüğü grupları destekleyerek, Türk tarafının hedeflerini gerçekleştirmek istiyor.
“Türk iç politikasına yönelik bir açıklama”
-Andrey Yepifantsev (Kafkasya ve Ortadoğu uzmanı)
Erdoğan’ın açıklaması sosyal medyada, basında yankılara neden oldu. ‘Yine arkadan hançer mi?’, ‘Türkler yeniden faşizan bir söyleme mi büründü? başlıkları yer almaya başladı. Ben bunu anlayamıyorum. Önemli olan şu gerçeklik: Erdoğan, Rusya ve İran’ın arkasında durduğu Esad’ı nasıl devirebilir ki. Üstelik Halep kenti alınmak üzere. Bence bu iç siyasete yönelik. Unutmayalım ki geçenlerde Suriye topraklarında Türk askerleri hayatını kaybetti. Dolayısıyla Türk iç politikasına yönelik bir açıklama.”
“İç siyasete yönelik retorik”
-İsrael Şamir (Ortadoğu uzmanı ve gazeteci)
“Paniklenmeye gerek yok! Türkiye Suriye’yi işgal etmeye ve Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad’ı devirmeye, hükümdarlığına son vermeye hazırlanmıyor. Erdoğan’ın açıklamasının ardından ordu harekete bile geçmedi. Türkiye ordusunun bölgedeki faaliyetlerinde hareketlilik yok şu anda. Erdoğan’ın açıklaması ‘iç siyasete yönelik retorik. Sadece bir açıklama. Kimse fazla bile dikkate almadı. Halep’le ilgili çatışmalar, Türkiye’nin müdahelesi olmadan devam ediyor. Dolayısıyla paniğe gerek yok! Türkiye ile ihtilaf, kavga, savaş yok.”
“Bu açıklamalar sürpriz değil”
-Aleksandr Şumin (Ortadoğu uzmanı)
“Bu açıklamalar sürpriz değil. Erdoğan’ın pensip olarak Esad’ı devirme çizgisinde olduğu zaten biliniyor. Bu nedenle Erdoğan ile yeniden bir tartışmaya girişebiliriz ama düşünüldüğü kadar keskin olmaz. Herkes kendi namına karşıt bir pozisyon tutması gerektiğini anlıyor. Telefon görüşmeleri ile koordine edilip desteklenecek ölçülü-dikkatli bir tartışma mümkün.”