Genel Kurmay Eski Başkanı İlker Başbuğ, İmam hatip okulları ve ilahiyat fakültelerinin Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile kurulduğunu söyledi ve bir dönem kapatılmış olmalarını eleştirdi. İlker Başbuğ, “Bu okulları kapatırsanız ortaya cemaatler, bilmem neler, işte onların yetiştirdiği adamlar çıkıyor” dedi.
İşte Almanya’nın Köln kentinde, Avrupa Atatürkçü Düşünce Dernekleri Federasyonu’nun düzenlediği “20. Yüzyılın En Büyük Lideri Atatürk” konulu toplantıda konuşan Başbuğ’un konuşmasından başlıklar;
“Din adamlarını yetiştirmek devletin işi”
-Tabii ki din adamına ihtiyaç var. Bu din adamlarını yetiştirmek de devletin işi. 3 Mart 1924, Tevhid-i Tedrisat Kanununun 4. maddesi diyor ki, ‘Yüksek din adamlarını yetiştirmek üzere İlahiyat Fakültesi, imam ve hatip yetiştirmek içinse mektepler açılacaktır.’ Özellikle küçük yerlerde, köylerde, kasabalarda halk din adamlarının söylediklerine çok itibar eder. O zaman bunu yetiştireceksiniz. Peki ne olmuş? Kanun çıkıyor ve 1924’de imam hatip mektepleri açılıyor. Maalesef 1932 yılında imam hatip okulları kapatılıyor. Neden? İşte Şeyh Sait isyanı var; isyanlar var. Tamam. Bunu neden olarak kabul edebiliriz. Bu okulların kapatılmasına öğrenci sayısının düşük olmasını mazeret olarak gösterenler var ki, belki de Cumhuriyet tarihinde yapılmış en yanlış noktalardan bir tanesi. Bakın aynı zamanda 1924’te İlahiyat Fakültesi açılıyor. O da kapatılacak bir müddet sonra. Kaba çizgileriyle söylersek 30 ile 50 arasında Türkiye’de din adamı yetiştiren okul yok. Ne oluyor o zaman, işte bu adamlar çıkıyor. Cemaatler, bilmem neler, onların yetiştirdiği adamlar çıkıyor. Aydın din adamı diyorsunuz. Yok. Sıkıntı var. Bırakıyorsunuz o alanı. Alanı niye bırakıyorsunuz?