15 Temmuz darbe girişimi sonrası Türkiye genelinde yürütülen operasyonlar kapsamında CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın, Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde görevli kızı Prof. Dr. Aslı Baykal Ataman’ın “FETÖ” operasyonu kapsamında Emniyet’e götürülmek istendiği ortaya çıktı.
Skandal uygulamayı doğrulayan Baykal, kızının yaşadıklarını, Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk’e anlattı. İşte darbe girişimi sonrası yaşananları “Türkiye tartışmıyor, yönlendiriliyor” diyen Deniz Baykal’ın anlatımıyla kızına yönelik operasyonun ayrıntıları;
“Başsavcının operasyondan haberi yok”
“Kızım Prof. Dr. Aslı Baykal Ataman, 28 Temmuz Perşembe günü bana telefon etti. Polislerin, odasında aramak yapmak istediğini bildirdi. ‘Hayrola bir şey mi var?’ diye sorduğumda ‘Hiçbir şey bilmiyorum’ karşılığını verdi. Bu girişimin içeriğini öğrenmek için Antalya Cumhuriyet Başsavcısı’na telefon edip hangi yazıya dayanarak arama yapılmak istendiğini sordum. Başsavcı haberinin olmadığını, daha sonra beni arayacağını söyledi. Aradığında ‘FETÖ örgütü üyeliği’ suçlamasıyla bir karar alındığını, o karar çerçevesinde Akdeniz Üniversitesi’nde arama yapıldığını bildirdi. Bu arada Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’la da konuştum. O arada kızım aradı, odasında arama yapmak isteyen polislerin odadan çıktıklarını bildirdi. Yani Aslı’nın odasında arama yapılmadı, arama girişiminde bulunulmuş oldu.”
“Tutanak bile tutmamışlar”
“Odada arama yapmak için gelenler orada tutanak bile tutmuyorlar. İnsanlar haksız, hukuksuz bir biçimde gözaltına alınıyor, sonra ilin valisi Münir Karaloğlu çıkıp “Yanlışlık yapıldı, haklarını helal etsinler” diyor. Sağdan soldan derleme bilgilerle yola çıkıldığı anlaşılıyor. Başsavcıya da net şekilde söyledim. Yanlışlık yapıldığını kabul etti. Koyu Atatürkçü, cumhuriyetçi, sağlam CHP’li olanlar ya da onların kamu görevlisi çocukları açığa alındı. Kamu kuruluşlarının idari birimlerine amirlerinden yazı geliyor. FETÖ’cü olarak bilinenlerin isim listesi isteniyor. Bu ne demektir? Emniyet ve savcının görevi, idare amirine tevdi ediliyor. Bu olamaz. Tehlikeli uygulamalar.”
“‘FETÖ’ 17-25 Aralık öncesini de kapsıyor”
“Başbakan bir açıklama yaptı, bu işi kontrol edelim. Nasıl edelim ‘17-25 Aralık’ı milat olarak kabul edelim. 17-25 Aralık milat olsun, 17-25 Aralık öncesini kurcalamayalım, bakmayalım, 17-25 Aralık’tan sonrasını ele alalım’ diyor. ‘Bizim elimizde istihbarat örgütlerimizin, devletin güvenlik kuruluşlarının yaptığı dinlemeler var, belgeler var. Bu 17-25 Aralık öncesini de, sonrasını da kapsıyor. Ergenekon’u, Balyoz’u, telefon dinlemeleriyle yapılan şantajları, komploları, 17- 25 Aralık’tan önce oldu diye yok mu sayacağız?”
“Emniyete götürülmek istenen akademisyenlerin FETÖ ile ilgisi yok”
“Böyle şey olmaz… Kızım, odaları aranan ve emniyete götürülmek istenen 100’den fazla akademisyeni şahsen tanıdığını belirtti. FETÖ yapılanmasıyla uzaktan yakından ilgilerinin olmadığını söyledi” dedi.