Kumpas davaları sürecinde Yarbay Ali Tatar’ı intihara sürükleyen flaş bellekteki kumpas, yeni soruşturmada ortaya çıktı. Bilirkişi raporuna göre flaş belleğe, terör örgütü Devrimci Karargâh’ın bildirileri, Abdullah Öcalan’ın fotoğrafı, çocuk pornosu görüntüleri ve fişlemeler geriye dönük olarak sonradan kopyalanmış.
Hürriyet gazetesinden İsmail Saymaz’ın haberine göre, ‘Amirallere Suikast’ soruşturmasında Yarbay Ali Tatar’ı intihara sürükleyen ‘flaş bellek’ ile bilirkişi raporu hazırlandı. Flaş belleğe, tarihi geri alınmış bilgisayardan dosya, fişlemeler ve çocuk pornosu görüntülerinin yüklendiği belirlendi. Flaş belleğin Emniyet’te en az bir kez değişikliğe uğradığı tespit edildi.
Flash bellek teğmenin evinde bulunmuştu
‘Amirallere Suikast’ soruşturması kapsamında İstanbul Emniyeti, 17 Temmuz 2009’da Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan dört teğmenin Değirmendere’de kaldığı evi bastı. Aramada, Teğmen Tarık Ayabakan’a ait eşyanın üzerinde flaş bellek bulundu. İddiaya göre flaş bellekten bilgisayar ortamında yazılmış dokümanlar çıktı. Dökümanlara göre teğmenler, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in emirleri doğrultusunda terör örgütü PKK ile görüşecek; Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ndeki (ÇYDD) bursiyer kızlar ‘genç teğmenlerin yeteneklerini artırıcı eğitimlerden’ geçirilecekti. Perinçek ile teğmenler arasındaki köprünün Yarbay Ali Tatar olduğu öne sürüldü.
Dosyaların tarihleri geri alınmış
Savcılığa ulaşan raporda, flaş bellek için şu bulgular sıralandı:
-Bellek, 7 Haziran 2009 tarihine kadar normal kullanıldı. Bu tarihte saat 21.10’dan sonra belleğe bir bölümü tarihi geri alınmış bilgisayarlardan dosyalar kopyalandı.
-27 Mart 2009 tarihinde formatlanan bellekte, bu tarihten önce kopyalanmış 17 dosya ve klasör bulundu. Dosyaların tarihi geri alınmış.
-Dosyaların yaratılma, son değişiklik, erişim tarihleri arasında ciddi çelişkiler olduğu belirtildi. m Dosyaların bir bölümümün internetten kopyalanıp yapıştırıldığı anlaşıldı.
-Belleğin bulunduğu yer ve saat bilgilerinin yazılmadığı, Teğmen Tarık Ayabakan’ın olay yerinde bulunmadığı kaydedildi.
-18 Temmuz 2009 tarihinde el konulan delilin Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nün kontrolü altında olması gereken bir zamanda, 1 Eylül 2009 tarihinde en az bir defa değişikliğe uğradığı saptandı.
-Belleğin hukuki delil olarak nitelendirilemeyeceği, Terörle Mücadele Şubesi mensuplarının soruşturulmaları gerektiği ifade edildi.
Tatar iftirası böyle yüklendi!
Yarbay Ali tatar iftiraları kaldıramamış, intihar etmişti
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda şube müdürü olarak görev yapan Ali Tatar, 5 Aralık 2009 tarihinde ‘yasadışı örgüt üyeliği’ iddiasıyla tutuklandı. Savcı Süleyman Pehlivan, Tatar hakkında imzasız ihbarı dayanak gösterdi. İki çocuk babası Tatar, 12 gün sonra tahliye edildi. Hakkında bir kez daha yakalama kararı çıkarılan Tatar, bu iftiraya dayanamadı ve 18 Aralık’ta intihar etti. Son mektubunda, “Bu hukuksuzluğa isyan ve bu karanlığa bir nebze ışık olabilmek için hayatıma son veriyorum” diye yazdı. Tatar’ı soruşturan savcı Pehlivan ve dönemin İstanbul Emniyeti Terörle Mücadele Şubesi Müdürü Yurt Atayün, FETÖ kapsamında tutuklandı.
TÜBİTAK iz bulamamıştı
Yarbay Ali Tatar’ın ölümünden sonra mahkeme, flaş belleği TÜBİTAK’a yollamıştı. TÜBİTAK 2010 yılında gönderdiği raporda, flaş belleğin içeriğine girmemiş, dört teğmenin flaş diski bilgisayarlarında kullanmadığı ve üzerinde parmak izlerinin olmadığı saptamasını yapmıştı. Bunun üzerine dört teğmen tahliye edilmişti.
Flash belleğin kayıtlı olduğu askerin ifadesi hiç alınmadı
Poyrazköy ve Kafes davalarıyla birleştirilen Amirallere Suikast davası geçen yıl beraatle bitti. Kumpas iddiasını soruşturan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu, incelenmesi için flaş belleği Bilirkişi Tuncay Beşikçi’ye gönderdi. Beşikçi’nin 7 Mart’ta sunduğu rapora göre, flaş belleğin birim etiketinde, ‘M.O.’ adı yer alıyor. Bu kişinin Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda görevli M.H.A.O. olduğu ve ABD’de görev yaptığı saptandı. Flaş bellekteki dosyalarda, fişlenenler içinde M.H.A.O. da var. Ancak bugüne kadar M.H.A.O.’nun ifadesine başvurulmaması dikkat çekiyor.
Tayyip Erdoğan o dönem “FETÖ”nün kumpasını hazırlayan savcılara böyle destek vermişti;