CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı dokunulmazlığının kaldırılması için Meclis’e fezleke gönderdi. Fezlekenin gerekçesi ise, Eren erdem’in Atatürk Havalimanı’na silahını teslim etmeden girmesive beraberindeki 2 kişinin aranmasına izin vermemesi.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı Vekili Nafiz Özkalay, CHP Milletvekili Eren Erdem hakkında, dokunulmazlığının kaldırılması için fezleke hazırladı. TBMM’ye gönderilen fezlekede Erdem’in, 4 Ocak 2016 günü, bir kadın ve bir erkek şahısla Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Büro Amirliği A-B girişi güvenlik kontrol noktası 7 nolu X-ray cihazı ve kapı dedektörünün olduğu bölgeye geldiği, yanındakilerle kontrolden geçmeden içeri girdiği iddia edildi. Ayrıca Erdem’in, üzerindeki silahı teslim etmediği belirtildi.
Dokunulmazlığının kaldırılması istendi
Fezlekede, kontrolsüz geçiş yapan kadının Berlin’e giden Alman pasaportlu Esra Ocak olduğu belirtildi. Erdem’in hem kendisine hem beraberindekilere yapılan uyarılara rağmen kontrolsüz geçiş sağlayarak havalimanının güvenliğini tehlikeye sokacak davranışta bulunduğu iddia edildi. Sivil Hava Meydanları, Limanlar ve Sınır Kapılarında Güvenliğin Sağlanması, Görev ve Hizmetlerin Yürütülmesi Hakkındaki 97/9707 sayılı Yönetmelik’in 8 ve 17. maddeleri gereğince düzenlenen kontrol geçiş uygulamalarını bertaraf ederek 5326 sayılı Kabahatlar Kanunu’nun 32. (emre aykırı davranış) maddesine muhalefet suçu işlediği belirtildi.
Fezleke Adalet Bakanlığı’na gönderildi
Fezlekede, ‘Anayasa’nın 83. maddesi gereğince dokunulmazlığı bulunan ve müsnet suçu işlediği anlaşılan Eren Erdem hakkında TBMM’den yasama dokunulmazlığının kaldırılması’ talep edildi. Başsavcılık fezlekeyi TBMM’ye gönderilmek üzere Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’ne gönderdi.
Eren Erdem fezlekeye ilişkin bir açıklam ayaparak, suçlamanın tamamen asılsız olduğunu, itibarsızlaştırm açabası olduğunu söyledi.
İşte Eren Erdem’in o olaya ilişkin açıklaması;
-Olay 04 Ocak tarihinde ‘yakın bir akrabamı’ uğurlamak için hava alanına gittiğimde, oradaki çalışan bir memurun benim ısrarla ‘silahım yok’ dememe rağmen silahım varmış gibi beni durdurup ve anons yaptırıp olay çıkarmasından kaynaklanmaktadır. İlgili şahıs tarafından üstüm aranmak istendi ve kabul etmedim. Çantalar rutin olarak X-Ray cihazından geçirildi. Silah taşımadığımı beyan etmeme rağmen defalarca ilgili şahıs, emniyeti aradı ve gelen polislere de aynı yanıtı verdim. Akabinde aramadan geçen çantalarımızı alıp perona geçtik ve ‘birinci derece akrabam’ olan yolcuyu bindirip evime döndüm. Olay budur. Ancak burada sorgulanması gereken olaydan ziyade, bir savcılığın hukuku tanımazcasına böyle bir konuda iddianame düzenleyip dokunulmazlığımın kaldırılmasını talep etmesidir.