Tayyip Erdoğan Fethullah Gülen Cemaati ile 12 yıl sürdürülen gizli koalisyonu “kandırıldık” ile örterken Bülent Arınç ise “Bana ahmak diyebilirsiniz. FETÖ’nün terör örgütü olduğu o gece anladım”demişti. Peki bunlar doğru mu? Bunun için çok geriye değil 3 yıl öncesine yani Mayıs 2013’e gitmek gerekiyor. Cemaatin MİT kalkışması olmuş dershaneler için kılıçlar çekilmiş olduğu halde Pensilvanya’da bir görüşme gerçekleşti. Tayyip Erdoğan ve beraberindekiler Amerika ziyaretindeydi. Bülent Arınç Amerika’dayken Pensilvanya’ya Fethullah Gülen’e gitti. Arınç bu buluşmayı da tüm ayrıntıları ile anlatmıştı…
İşte o ziyaret ve Arınç’ın anlattıkları;
Erdoğan: Sevgilerimi Götür
-Konu Amerika olunca ve eşim de olunca ben doğrusu Türkiye’den ayrılmadan mümkün olursa Hoca Efendi’yi bir ziyaret edebilir miyim diye gönlümden geçirmiştim. Hanım da bu işe çok sevindi, ‘keşke imkan bulabilirsek gidelim, ziyaret edelim’ dediler. Washington’dan bulunduğu yer 4-5 saatlik bir mesafe ama gidilebilecek bir şey. Sayın Başbakanımıza da gitmeden önce konuyu açtım, ‘fırsat bulursam böyle bir ziyaret yapmak istiyorum. İzin verir misiniz, uygun görür müsünüz ‘ dedim. Çok memnun oldu. Hatta ‘keşke bizim için de mümkün olsa, biz de görüşebilsek’ dedi. Ama programları çok yoğundu. Bu programlardan fırsat bulup da böyle bir mesafeli ziyaret olabilir miydi O, pek ihtimal vermedi. Ama ‘selamlarımızı, sevgilerimizi götürürsünüz. Özellikle birinci gün boş olacak. Mümkünse 15’inde bu ziyareti yapabilirsiniz’ demişti. Biz 15’inde oradaydık eşimle birlikte. Bizi aldılar dostlarımız, arkadaşlarımız, Hoca Efendi’yi bulunduğu yerde ziyarete götürdüler.
1975 Yılından Beri Tanıyorum
-Fethullah Gülen’i 1975 yılından beri tanıyorum. O günden beri kendisine çok büyük bir saygım ve sevgim var.
-Çok ihlaslı bir mümindi. Konuşmaları çok etkiliydi, çok bilgiliydi, etrafında güzel dostlar vardı. Biz, bu süreç içerisinde kendisini yakinen tanıdık. O da bizi sevdi. Öyle düşünüyorum. Hatta o zaman bekardım, annemle birlikte kalıyordum. Annem rahmetli kendi elleriyle yemek hazırlar, cuma günleri vaazdan sonra kendisini alır evimize davet ederdik. Bir küçük dost grubuyla birlikte yemekler de yerdik. Ondan sonra İzmir’e gittiler. İzmir’deki çalışmalarını yakinen takip ettim.
“Hoca Efendiye İftiralar Atıldı”
-Daha sonra zaten Hoca Efendi’nin hizmetleri büyüdü. Kendisini sevenlerin halkası genişledi. Sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada kendisinden bahsedilmeye başlandı. Şüphesiz 28 Şubat sürecinde de çok büyük sıkıntılar oldu. Kendisine büyük iftiralar atıldı. Şahsı, davası, hizmeti, çilesiyle ilgili birbirinden kötü yalanlar ve iftiralarla cezaevleri yolları gösterildi, davalar açıldı, örgütle suçlandı, laikliğe aykırı suçlar işlendiği ifade edildi. O davalar sırasında da kendisini yakinen tanıdım. O zamanlar milletvekiliydim. Her aşamada kendisini destekleyen, kendisinin böyle suçları işlemediğine gönülden inanan bir insan olarak şahsım ve milletvekili sıfatımla da destek olmaya çalıştım. O davaların hepsi hamdolsun ki beraatle sonuçlandı. Yargıtay’dan geçti, kesinleşti. Fakat o zorlu süreçte Amerika’ya gitmek zorunda kaldı. Hem hastalığının tedavisi hem de Türkiye’deki bu rahatsız edici ortamdan belki biraz olsun uzaklaşabilmek düşüncesiyle.
-Bu ziyaret hemen hemen 40 yıldan beri kendisini seven, sayan, dualarından eksik etmeyen bir insanın bir yüzünü görebilmek, duasını alabilmek için eşimle yaptığım bir seyahattir, ziyarettir. Özellikle kendi şahsıma asaleten olduğunu söylemeliyim
Erdoğan: Bizden Bir Emirleri Olur mu?
-Başbakan Erdoğan da selamlarını, sevgilerini, iyi dileklerini iletmesini istedi. (Bizden bir emirleri olur mu bir tavsiyeleri olur mu Onu da öğren) dedi. Şüphesiz, son zamanlarda çok fazlasıyla speküle edilmiş, bazı konular üzerinde yazılıyor, çiziliyor. Bunları belki kendisine birinci ağızdan sormak, o konularda bir önerisi bir tavsiyesi varsa, veya bizim farkında olmadığımız herhangi bir yanlışımız varsa bu konularda da bizi aydınlatmasını rica etmekti
“Hoca Efendi Siyaset Üstü”
-Hoca Efendi’yi, bir siyasi partinin kalıpları içerisine koymak veya onun hizmetlerini bir hükümetle aynı noktaya getirmek doğru değil. Hoca Efendi bana göre siyaset üstü bir insan. Siyasete ilgisiz değil. Ama onu bir partinin dar kalıpları içerisinde veya hükümetin her yaptığını ‘A ne kadar güzel, aferin’ diyecek bir yaratılışta düşünmemek lazım. Bizden daha iyi görebiliyor, daha iyi değerlendirebiliyor.
-Türkiye’yi ve dünyayı çok yakından takip ediyor. Buna bizzat şahit oldum. Yani gününün önemli bir kısmını, yaşanan olaylar ve olaylar üzerine yapılan analizleri okumakla, dinlemekle geçiriyor. Dolayısıyla bizim içinde olup da göremediğimiz, fark edemediğimiz pek çok şeyi, daha objektif bakarak, daha yukarıdan bakarak belki detaylarıyla fark edebiliyor.
“Sayın Başbakanımızın Şahsını Çok Seviyor”
– Yani kesinlike bir defa Tayyip Erdoğan, Sayın Başbakanımızın şahsını çok seviyor. Bunu her vesileyle ifade ediyor. Onun şahsına karşı çok büyük duaları var. Onun çok büyük hizmetleri olduğuna inanıyor. Hükümetimizin bu on yıldır yaptığı, başarılı olduğu icraatların hepsini takdir ediyor. Ancak bazı konularda şüphesiz daha dikkatli olunmasını, daha temkinli olunmasını, belki üslup konusunda bazı konulara daha fazla dikkat edilmesini istiyor.
“Büyük Hikmetler Sebebiyle Onu Seviyoruz”
-Olaylara nasıl baktığınıza bağlı. Yani bardağın yarısına boş olarak bakarsanız farklı yorumlar yaparsınız. Şimdi ben, bazı yorumları haberleri okudukça da kendi kendime ‘ne kadar haklıymışım’ diyorum. Çünkü elimin boş döndüğünü ifade edenlerden iyi karşılanmadığımı yazanlara kadar… Allah onlara insaf versin, biraz izan versin. Bunların hiçbirisi doğru değil. Bizim dostluğumuz Allah içindir. Biz onu büyük hizmetleri sebebiyle ve bugüne kadar Türkiye’ye, dünyaya kazandırdığı çok büyük hikmetler sebebiyle seviyoruz.”
“75 Milyonun Vicdanı”
-Benim düşünceme göre de Tayyip Bey’in, Başbakanımızın düşüncesine göre de hiçbirimiz bir AK Parti’li Fethullah Gülen beklemiyoruz ve bunu istemiyoruz. O, hemen hemen bütün partilerin, bütün siyasetle ilgilenenlerin ve Türkiye’de 75 milyonun insanın vicdanı olarak doğruları söyleyen, doğruları tavsiye eden, muhalefetle bile iyi bir üslup ve nazik bir ilişkiyle alaka kurmak isteyen bir yapının içerisinde. Kendi açımızdan bakarsak bizimle ilgili hiçbir sorun görünmüyor. Bunu ben rahatlıkla ifade ederim. Ama çok özel konuları tabii hocamızın izni olmadan buralarda konuşmamız doğru değil” diye konuştu.
“Hepimiz Özledik”
-Hem Sayın Başbakanımızın arzusu hem de kendi şahsi düşüncem olarak artık maddi manevi Türkiye’ye dönmeye hiçbir engel kalmadı. ‘Hepimiz sizleri çok özledik. Türkiye’ye gelseniz hem bu tür belki dedikoduların da büyük ölçüde önüne geçilmiş olur.’ dedim Tebessüm etti. Vatan hasretiyle memleket hasretiyle gurbet hasretiyle yanan bir insan. Özel odasındaki hediyelere bakarsanız bunların vatan topraklarıyla dolu kaseler olduğunu bile görebilirsiniz. Türkiye’yi çok seviyor, memleketine çok bağlı ama belli sebeplerle bir süre daha herhalde orada kalmayı düşünüyor. Şu anda gelmesinin muhtemel olmadığına inanıyorum.