Beyaz Show’daki Ayşe öğretmenin sözleri günlerdir tartışılıyor. Özürler dilendi. “Devlete bağlılıklar ” ilan edildi. Terör soruşturmaları açıldı. Peki Ayşe öğretmen ne demişti? Öyle bir hale geldi ki kulaktan kulağa oyunu gibi söylenmemiş sözler üzerinden ahkamlar kesiliyor hadler bildiriliyor.
Kayda geçmesi açısından programın an ve an deşifresi şöyle;
Ayşe Öğretmen: Bu ülkenin Doğu’sunda, Güneydoğu’sunda neler olup bittiğinin farkında mısınız? Çocuklar, anneler, insanlar öldürülüyor. Sanatçı olarak,insan olarak bir şekilde yaşananlara siz de sessiz kalmamalısınız ve bir şekilde dur demelisiniz.
Ayrıca bir şey daha sötlemek istiyorum; ölen çocuklara sevinen zavallı insanlar var.Ben o insanlara, daha doğrusu biz bu insanlara hiçbir şey söyleyemiyorum “yazıklar olsun” demekten başka.
Bir şey daha söylemek istiyorum, kusura bakmayın. Ben öğretmenim. Öğrencilerini terk eden öğretmenlere seslenmek istiyorum. Bir daha oralara nasıl dönecekler? O güzel,masum tertemiz yürekli çocukalrın yüzüne, gözlerinin içine nasıl bakacaklar? Ben konuşamıyorum, gerçekten. Bu arada yaşananlar ekranlarda, medyada çok farklı aktarılıyor. Yani, gerçekten konuşamıyorum. Sessiz kalmayı. İnsan olarak biraz daha hassasiyetle yaklaşın. Görün, duyun artık. Bize el verin. Yazık…İnsanlar ölmesin, çocuklar ölmesin, anneler ağlamasın. Söyleyeceklerim bu kadar. Çok teşekkür ediyorum.
Beyaz: Ayşe hanım…Bi alkış alalım önce Ayşe hanıma…(stüdyo alkışlıyor)
Ayşe Öğretmen: Aslında çok şey söylemek istiyorum.Duygu yoğunluğundan dolayı hiçbir şey söyleyemiyorum. Siz de farkediyorsunuz, sesim titriyor. Bomba seslerinden, kurşun seslerinden insanlar susuzlukla, açlıkla mücadele ediyor. Özellikle bebekler, çocuklar…Lütfen siz de duyarlı olun, sessiz kalmayın.Rica ediyorum…Lütfen.
Beyaz: Ayşe hanım çok çok teşekkkür ediyoruz.
Ayşe öğretmen: Ben teşekkür ederim beni bağladığınız için. Bir nebze de olsa sesimizi buradan duyurabildiysek; ne mutlu bize…
Beyaz: Çok iyi yaptınız.Çok teşekkür ediyoruz. Hassasiyetiniz için de …Elimizden geldiğince biz de duyurabileceğimiz yerlerde elimizden geleni yapmaya gayret ediyoruz. Emin olabilirsin. Ama bu söylediklerin bir kere daha bize ders oldu.Daha da fazla yapmaya gayret edeceğiz.Buradan oradaki herkese selam olsun.İnşallah en kısa zamanda bütün o söylediğiniz barış dilekleri bizim için de geçerli.Biz de diliyoruz.En kısa zamanda bütün bunlar çözülsün istiyoruz. Sağolun. Yüreğinize sağlık. Teşekkür ederiz…
Ayşe Öğretmen: Ben teşekkür ederim…
Söylenmemiş Sözler Üzerinden Algı Operasyonu
Ayşe öğretmenin söyledikleri bire bir böyle. Peki bu sözler nasıl tartışılıyor? Mesela Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yiğit Bulut Beyaz Show’da Ayşe öğretmenin sözleri üzerine konuştu. Söylenmemiş cümleleri “Türk devleti çocukları bombalıyor” “silahlı kuvvetlere askere polise katil denmiş” “şehirlere bombalar yağıyor” ardı ardına sıraladı. İşte Yiğit Bulut’un açıklamasından satır başları;
-Ben de televizyonculuk yaptım. Kiminle telefon bağlantısı yaptığınızı bilirsiniz, telefon bağlantısı yaptığınız kişinin nerede oturduğunu, nerede çalıştığını bilirsiniz. Öyle herkesi alıp da canlı yayına bağlamazsınız. Dolayısıyla aynı medya grubunun daha önce, terörün organik yavruları (TOY) dediğim, yani siyasi parti kılığına girmiş terör örgütü uzantılarıyla birlikte yapmış oldukları yayınları, özellikle seçim dönemlerindeki yayınları bir kere daha hatırladığımızda, şehitlerimizin olduğu bir gecede çok masumane bir şekilde “Türk devleti çocukları bombalıyor” propagandası yaptığınız zaman bu ciddi bir terör propagandası suçudur. Ve savcılık soruşturma başlatmıştır. Yargıya intikal ettiği için daha fazla konuşmak istemiyorum”.
-Bu kadar ucuz değil bu iş. Ben çıkayım özür dileyeyim, ondan sonra yoluma devam edeyim. Bu kadar ucuz değil. Can var ortada. Türkiye Cumhuriyeti yargısı, o 5 yaşında babasını veren çocuğun hakkını korumak zorundadır.
-Eğer bu ülkenin televizyon programlarında terör propagandası yapmak bu kadar ucuzsa, bu kadar cezasızsa, bu kadar karşılıksızsa, “benim babam nereye gitti” diye o çocuk sorar.
-O kadar basit değil. Yanlışlıkla bağlanmış da, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin silahlı kuvvetlerine, askerine, polisine “katil” demiş. “Şehirlere bombalar yağdırıyor” demiş. O kadar ucuz değil bu iş. Ben bu işin bu kadar basit olduğunu düşünmüyorum. Daha önce yine terör örgütünün siyasi parti kılığına bürünmüş mensuplarına defalarca, saatlerce aynı terör propagandasının yaptırıldığı bir medya grubunda, hatta sempatik görünsün diye eline saz verilerek programlara çıkarıldığı bir medya grubunda bunun da olması doğaldır.
Özkök “Masum Değil”
Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, Ayşe Çelik’in ‘Çocuklar ölmesin’ sözlerinin ‘masum’ olmadığını söyledi. Özkök’e göre Ayşe Çelik isimli öğretmenin Beyaz Show’a bağlanıp “Çocuklar ölmesin” sözleri “O masum gibi görünen sözlerin arkasındaki amacın o kadar da masum olmadığı bellidir” anlamına geliyor.
Özkök “Şimdi ‘Beyaz Show’a üç metrekare kalmış eğlence kantonlarımıza da hendek kazmaya çalışıyor” diyor.