02 Temmuz 2024 Salı
Ana sayfa » 10 Kasım’da Çıt Çıt Sesleri
10 Kasım’da Çıt Çıt Sesleri

10 Kasım’da Çıt Çıt Sesleri

Musahhih Kemal Kırar 10 Kasım’ın bilinmeyen bir hatırasını yazdı. İşte o hatıra;

10 Kasım’da Çıt Çıt Sesleri

Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılmasının ardından, Dünya Güneş etrafında 79 kez daha dönmüş… O’nsuz geçen 79 sene: dile kolay! Yaklaşık üç nesil, O’nsuz; ama O’nun akıllara sığmayacak denli güçlü, yaratıcı ve apaydınlık fikirleriyle örülü apaydınlık yollarda yürüyerek bu günlere ulaştı…

Gazi Hazretleri’nin çağcıl düşüncelerine olan hayranlığım, özellikle O’nun çoğunluğa katılışının sene-i devriyelerinde bir başka canlanır içimde. Bu kasım ayında da gene öyle oldu ve O’nun aziz naaşı Dolmabahçe’den Eminönü istikametine doğru yol alırken meydana gelen enteresan bir olay geldi aklıma…

Sizinle de paylaşayım…

19 Kasım 1938 sabahı saat 08.10’da Dolmabahçe’den top arabasına konulan Halaskârımız Mustafa Kemal Atatürk’ün aziz naaşı, âdeta hıçkıran insan seli gibi omuzlarda akarak yol alır Eminönü’ne doğru… Top arabası tam Karaköy’deki ana caddeden geçerken herkesi şaşırtan bir şey olur: “Çıt çıt çıt!…” diye sesler duyulur Karaköy’ün Yüksekkaldırım tarafından. Dolu yağmaya başladığını sanır herkes ve pek tabii olarak göğe çevirir yüzünü; ama, hayır dolu filan yağmıyordur… O sesler, Karaköy’de ikamet eden Yahudi kökenli vatandaşların değer verdikleri biri kalabalığa kavuştuğunda yaptıkları bir ritüel olan “keriya”dan (kıyafetinin bir yerini [yaka, yen vb.] kesme-koparma şeklinde tatbik edilir), kıyafetlerindeki düğmeleri koparıp yere atmalarından gelmektedir bu “Çıt çıt çıt!…” sesleri?!

Özel not: Yukarıda bahsettiğim enteresan manzara, İngiliz edebiyatının en önemli eserlerini Türk edebiyatına kazandıran yazar, filolog, çevirmen Mina Urgan (1915-2000) tarafından bizzat gözlemlenmiştir. Kendisi o anda, bir yakınına ait olan Karaköy’deki avukatlık bürosunun camından bakmaktadır.

Hoş kalın!.