Bitirildiğinde Cumhuriyet Tarihi’nin en görkemli camisi olacak.Çamlıca Camii bir an önce bitirilsin diye işçiler gece de çalıştırılıyor. Dün o caminin kubbe yapımında çalışan bir işçi düşerek feci şekilde can verdi. Konuyu Evrensel Gazetesi’nden Bülent Falakaoğlu gündeme taşıdı.
Tamamlandığında cumhuriyet tarihinin en görkemlisi olacak olan cami Çamlıca Camisi‘nin harcına kan bulaştı…Büyüklüğüyle öğünülen o cami Diyarbakırlı kubbe işçisi Hasan Başkurt’a mezar oldu.
Hasan Başyurt kubbe yapımı esnasında, 15-20 metre yükseklikten düşerek feci şekilde can verdi.İşçi Hasan Başyurt’un üç çocuğu vardı…
Evrensel Gazetesi’nden Bülent Falakaoğlu yazısında camideki işçi cinayetini anlattı.İşte o yazıdan bazı bölümler;
Geride üç çocuğu yetim kaldı. Caminin harcına kan bulaştı. Birileri ‘iş kazası’ dese de düpedüz cinayet olan bu ölümler dizisi nerelere kan bulaştırmadı ki.
İtibarını, verdiği ücret, sağladığı insanca çalışma koşulu ve iş kazalarını önlemeye yönelik aldığı tedbirlerden değil büyüklüğünden alan binalar…
Yine yetiştirme baskısı
2016 yılının kadir gecesinde hizmete açılması planlanan Çamlıca Camii için işçiler geceleri de çalıştırılıyor. İnşaatlarda gece çalışılmaması gerekiyormuş kimin umurunda.
Ak Saray’a, üçüncü köprüye daha nice inşaata, ‘yetişsin’ diye emir verenlerin… Yetişmese de olur asıl olan insan canıdır dediğine hiç tanık oldunuz mu? Ya da “Önce işçilerin ücretlerini ödeyin” dendiğine…
Nasıl ki Ak Saray’ı inşa eden işçiler yevmiyelerini ödemeyen taşeronla karşı karşıya kaldılarsa… Dönem dönem Çamlıca’da da aynı sorunu yaşadı işçiler.
Hiç olmazsa camide…
Dur durak bilmeden iş cinayetlerine kurban gidiyor işçiler. Ticarete ve ekonomiye sıkıntı yaratmadığı müddetçe önemsiz bulunuyor.
Lakin şöyle düşünenleriniz olabilir: Hiç olmazsa cami inşaatında insan canı kıymetli olsun be kardeşim.
İşçilerin anlattıklarına göre Çamlıca’da tam tersi oluyor. İşçilerin anlattığına göre camiin inşaatı sırasında daha önce bir çok iş kazası yaşanmış. Bunlardan sadece, 25 Mayıs’taki, 10 metreden düşerek yaralanan ve böbreğini kaybeden Uğur Kara vakası basına sızmış.
“Hayırlı bir iş…Onun için sustuk”
‘Neden basına sızmadı?’ şeklindeki sorumuza verilen yanıt şu: “Bize ‘Cami yapıyoruz. Bu hayırlı bir iştir’ denilerek ölümü kabullenmemiz öğütlendi. Buna uyduk.”
Hasan Başkurt’un bareti ve kanı kaldı geride.