İşlenmiş şekeri hayatınızdan çıkartmak için 5 sebep
Şeker aynı uyuşturucu gibi bağımlılık yapıyor!
Hoşumuza giden birşey olduğunda beynimiz dopamin adlı bir nörokimyasal salgılıyor. Fazla şeker tüketimi, aynı uyuşturucular gibi dopamin salgısını ve beynin ödül merkezininin uyarılması arttırıyor. Zamanla beyin aynı zevki alabilmek için daha fazla miktarda şeker ister hale geliyor.
Şeker yaşlandırıyor!
2009 yılında yapılan bir araştırma şeker tüketimi ve hücrelerimizin yaşlanması arasında pozitif bir ilişki bulunduğunu ortaya çıkardı. Hücrelerin yaşlanması cildin kırışmasının ötesinde kronik hastalıklara da sebep oluyor.
Şeker özellikle göbek bölgesinde yağlanmaya sebep oluyor!
Hiç farkına varmadan en fazla şekeri, şeker eklenmiş içeceklerden alıyoruz. Örneğin 350 ml kolada 10 tatlı kaşığı şeker var!
Ne yaparsanız yapın bir türlü göbeğiniz erimiyorsa suçlusu şeker olabilir!
Kalp krizine yağ değil şeker sebep oluyor!
Şeker, kötü kolesterol LDL’i taşıyan küçük parçacıkların da artmasına sebep oluyor. Damarları LDL kolestrol ile tıkayan ve kalp krizi riskini arttıran da bu parçacıklar.
Kısacası kalbinizi korumak için şekeri bırakın!
Çare azaltmakta değil tamamen çıkartmakta çünkü…
Şeker bağımlılık yaptığı, insanın yedikçe yiyesi geldiği için en iyisi işlenmiş şekeri tamamen hayatınızdan çıkartmak. İşlenmiş şeker pek çok değişik isim altında sofranızda veya paketli gıda ve içeceklerde bulunabiliyor. Beyaz şeker, kahverengi şeker, mısır şurubu, ‘‘oz’’ ile biten bütün maddeler: maltoz, dekstroz, glukoz, fruktoz, sukroz, laktoz…
Tatlı ihtiyacınızı karşılamak için işlenmiş şekere gerek yok
Ama işlenmiş şekeri bırakmak tatlıdan vazgeçmeniz gerektiği anlamına gelmiyor. Tatlı ihtiyacınızı taze ve kurutulmuş meyvelerden, hurma, akçaağaç şurubu, bal, pekmez gibi doğal şeker kaynakları ile yapılmış tatlılardan sağlayabilirsiniz. Tabii tadında bırakmak şartı ile!