Gazeteport

“Yaşamsal Bir Yıkıma ve Felakete Yol Açabilir”

TMMOB İstanbul İl Koordinasyonu tartışmalı proje Kanal İstanbul’a ilişkin hazırladıkları raporu dün açıkladı. Projenin yaşamsal bir yıkıma ve felakete yol açabileceği vurgulanan raporda projeden derhal vazgeçme çağrısında bulunuldu.

“Yaşamsal Bir Yıkıma ve Felakete Yol Açabilir”

Cumhuriyet gazetesinden HAzal Ocak’ın haberine göre, raporda madencilik tekniğine göre kanal kazılarının yüzde 40’ının delme patlatma yöntemiyle yapılacağı tahmin edilirse 600 milyon m3 kayacın patlatma yöntemiyle kazılması öngörülüyor. Makine Mühendisleri Odası (MMO) İstanbul Şube Konferans Salonu’nda düzenlenen basın toplantısında “Yıkımın ÇED’i olmaz” pankartı asıldı. Ortak raporun özetini okuyan TMMOB Genel Sekreteri Efe Cevahir Akçelik “İstanbul ve Marmara için yüzlerce bilim insanı ve kamu kurum ve kuruluşları tarafından yılların birikimi ile üretilen sayısız planlama bilimsel araştırma ve çalışma sonuçları yok sayılıp; bilimsel niteliği olmayan söylemler ve varsayımlar üzerinden tartışmaya açılarak meşrulaştırmaya çalışılan Kanal İstanbul tam anlamıyla coğrafik, ekolojik, sosyolojik kentsel ve kültürel kısacası yaşamsal bir yıkım ve felaket önerisidir” dedi. Marmara Denizi’nin kirleneceğinin vurgulandığı raporda özetle şu bilgiler yer aldı:

600 taş ocağında kullanılabilecek patlayıcı

Kanal için 600 milyon m3 kayaç patlatma yöntemiyle kazılacak. Bunun için 300 bin ton anfo (madencilikte kullanılan bir patlayıcı türü), 3 bin 300 ton dinamit gerekir. Bu miktar bir senede ortalama 600 taş ocağında kullanılan patlayıcı madde miktarı demektir.

İstanbul susuz kalır

ÇED başvuru dosyasında Sazlıdere Barajı “önemsiz ve kirlenmeye açık durumda” olarak değerlendirilmiştir. Sazlıdere İstanbul’un önemli içme suyu kaynaklarındandır. İstanbul’un varlığı ve devamlılığı içme ve kullanma suyunun üretimine bağlıdır. Terkos ve Sazlıdere, İstanbul’un su ihtiyacının yüzde 28.89’unu karşılamaktadır. 3. havalimanı, Kanal İstanbul ve İstanbul Yenişehir Rezerv Alanı’nın yapılaşmasıyla birlikte bu bölgede bulunan su havzalarının ve tatlı su rezervlerinin yok olacağı öngörülmektedir.

“Tatlı suları besleyen yeraltı akışı tuzlanır”

Projeyle tuzlanma olacak. Sadece İstanbul ve çevresi değil, Trakya’ya kadar tatlı suları besleyen yeraltı akışı tuzlanma sonucunda tarım alanları ve karasal ekosistemin yıkımı, Trakya bölgesini de olumsuz etkileyecek.

Deprem riski

Kanal İstanbul Projesi yörede insan nüfusunu ve yapılaşmayı artıracak dolayısıyla da olası bir depremde daha fazla can ve mal kaybının yaşanmasına neden olabilecektir. Ayrıca Küçükçekmece Gölü’nde 3 aktif fay hattı bulunmuştur” Rapor özetinin okunmasının ardından meslek odalarından mimar ve mühendisler projeye neden karşı çıktıklarını anlatan kısa konuşmalar yaptı.

Exit mobile version