AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, yeniden seçilmesini 200 milyar dolar değerindeki ‘çılgın’ yeni altyapı projelerine bağlamış durumda.
“Geleceği Çimentoya Bağlı”
Pazar günü yapılacak başkanlık ve parlamento seçimleri kıyasıya bir yarışa dönüştü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın koltuğunu koruması halinde bile siyasi geleceği, dökme çimentoya dayanan ekonomi politikasının onu ve partisini 16 yıldır iktidarda tuttuğu bu büyüme tarzını sürdürüp sürdüremeyeceğine dayanıyor. Paraanaliz’in Bloomberg’i kaynak gösterdiği haberine göre, Erdoğan, yeniden seçilmesini 200 milyar dolar değerindeki ‘çılgın’ yeni altyapı projelerine bağlamış durumda. Avrupa’yı Asya’ya bağlayan sekiz şeritli Yavuz Sultan Selim asma köprüsü, birkaç kilometre batısında ekim ayında açılacak üçüncü havalimanı ve Kanal İstanbul. TL 2015’ten bu yana dolara karşı değerinin yüzde 50’sinden fazlasını kaybettikten sonra Erdoğan, geçen çarşamba günü tekrar seçildiğinde ekonomi ve para politikalarında kontrolü alacağına dair sözlerini yeniledi. CHP’den aday olan Abdullatif Şener, “Mevcut yapıyla küresel rekabete açık bir ekonomiye sahip olamazsınız” diyor. “Kısır bir döngü içinde umutsuzca dövize ihtiyaç duyuyoruz” diye de ekliyor. TL’nin değer kaybı, enflasyonu iki haneli rakamlara itti ve Türk şirketlerine gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 40’ına varan 300 milyar doların üzerindeki yabancı para cinsinden borçlarına maliyet ekledi. Yetenek ve yerli sermaye ülkeden kaçarken, daha önce yabancı yatırımcıların Türk varlıklarına iştahı azaldı. 2002’de AKP iktidara geldiği zamanlar IMF programı mali ve parasal disiplini sağlarken, AB üyeliği de kurumsal kapasitesinin gelişmesine yardımcı olmuştu. IMF programı çoktan biterken Türkiye’nin AB üyelik süreci de buzdolabına kaldırıldı. TÜSİAD Genel Sekreteri Bahadir Kaleagasi, “O zamanlar çifte programdan faydalanan Türkiye’nin bugün yeni bir yol haritası çizilmesi gerektiğini söylüyor” dedi.
Büyük çaplı temerrüt
Enflasyonu ve finansal piyasaları büyümeye öncelik vererek görmezden gelen Erdoğan’ın ekonomi politikası için beklenebilecek sonuç, bir ekonomistin öne sürdüğü gibi, ‘petrolü olmayan Venezüella’, yani büyük çaplı temerrütler, kurtarma planları ve hatta millileştirmeler. Global Source Partners Türkiye ekonomisti Atilla Yeşilada’ya göreyse öyle bir şey olmayacak. Yeşilada, “Erdoğan en çok, zayıflık gördüğünü düşündüğü zaman saldırılar düzenleyen bir general olarak görülüyor, ancak zorlayıcı koşullar karşısında geri çekiliyor. Reform yapmayacak, gelecekteki sürdürülebilir büyüme için gerekenleri inşa etmeyecek, ancak kendi kendini koruma anlayışı onu Türkiye’yi bir krize zorlamayı bıraktıracaktır” diye konuştu.
İnce kazanırsa dolar 4 TL olur
Rabobank Stratejisti Piotr Matys’ın raporunda Erdoğan’ın ilk turda seçilmesi ve AKP’nin Meclis çoğunluğunu kazanması durumunda Dolar/TL’nin 5’in üzerine çıkabileceği öngörüsü yer aldı. CHP’nin adayı Muharrem İnce’nin kazanmasının Dolar/ TL’de 4 seviyesine düşüşü tetikleyebileceği kaydedildi. Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesi, buna karşın AKP’nin meclis çoğunluğunu kaybetmesi senaryosunda ise Dolar/TL’de ılımlı bir düzeltme beklediğini kaydeden Matys, kurun 4.44/4.44 seviyesine çekilebileceğini tahmin etti