Aladağ’da Süleymancılara ait yurttaki yangında 11 kız çocuğunun yanarak hayatını yitirmesiyle ilgili davada tahliye skandalı yaşandı. 4 sanığın tahliyesi, son dakikada ortaya çıkan ve ailelerin avukatlarına bile verilmeyen bilirkişi raporuna dayandırıldı. Tahliyelerin mahkeme heyeti başkanının iki günlük izni sırasında verilmesi ve 26 Şubat’taki açık duruşmanın beklenmemesi dikkat çekti. Çocuklarını kaybeden ailelerin avukatı Can Atalay, “11 kızın yanarak ölmesinin karşılığı 15 ay mıdır?” dedi.
Aladağ Yurt Yangınında Tahliye Rezaleti
Cumhuriyet gazetesinden Hazal Ocak’ın haberine göre, Türkiye 2 gündür Aladağ’da Süleymancılara ait kaçak öğrenci yurdunda 29 Kasım 2016’da çıkan ve 11’i kız çocuğu, 1’i görevli olmak üzere 12 kişinin öldüğü yangın faciasıyla ilgili davada tutuklu 4 sanığın tahliye kararını konuşuyor. Kozan Ağır Ceza Mahkemesi’nce alınan kararın 26 Şubat’taki duruşma beklenmeden Mahkeme Başkanı Güneş Deniz’in iki günlük izni sırasında verilmesi dikkat çekti. Kararın girişinde “Her ne kadar işbu dava dosyasının duruşması 26 Şubat 2018’e bırakılmış ise de, sanıklar Mahmut Deniz, Cumali Genç, İsmail Uğur, Mahir Kılıç, Mustafa Öztaş ve Ramazan Keleş’in tutuklu bulundukları ve sanıkların tutukluluk durumlarının 6 Şubat 2018’de değerlendirilmesine karar verilmiş olması sebebiyle CMK’nin 108. maddesi uyarınca adli dosya incelendi” denildi. Tahliye kararı verilen ara kararda mahkeme başkanı olarak heyet üyesi Furkan Çiflikli yer aldı. Çiftlikli’nin yerine ise Kadastro Mahkemesi Hâkimi Selçuk Akdoğan mahkeme üyesi olarak yer aldı. Heyet kararı oy birliğiyle aldı.
Kozan Ağır Ceza Mahkemesi’ni aradığımızda Güneş Deniz bizimle görüşmek istemedi ancak sekreteri Deniz’in kararın alındığı 6 Şubat tarihinde izinde olduğunu doğruladı.
‘ETLERİNİ’ İSTEMİŞTİ
Aladağ davasında tahliye edilen yurt görevlisi Mahmut Deniz, yanan 11 kız çocuğu daha defnedilmeden avukatına talimat vererek yurtta bulunan buzdolabındaki 35 kilo etin alınmasını istemişti.
Deniz’in, avukatı Adem Metik aracılığıyla Aladağ Savcılığı’na 1 Aralık günü başvurarak yangın izlerinin daha silinmediği yurtta bulunan buzdolabındaki etleri istediği dosyadaki emniyet tutanaklarına yansımıştı.
Deniz’in savcılığa gönderdiği talep yazısında “Buzdolabında bulunan etlerin bozulma tehlikesi vardır. Buzdolabındaki etlerin derneğe teslim edilmesine karar verilmesini saygı ile dilerim” yollu ifadeleri yer almıştı.
Savcılığın da bunun üzerine yazıyı gönderdiği Emniyet müdürlüğü, etleri Metik’e teslim ederek, bununla ilgili tutanak tutarak imza altına alınmıştı.
‘11 ÇOCUĞUM KARŞILIĞI 15 AY MIDIR?’
Sosyal Haklar Derneği avukatı ve aynı zamanda Genel Sekreteri Can Atalay, Aladağ faciasında 4 sanığın tahliye edilmesine “11 kız çocuğunun karşılığı 15 ay mıdır” dedi.
Mahkeme heyetinin değişmesiyle Kozan Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen ara karar, Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yazılan talimata istinaden düzenlenen 22 Ocak tarihli bilirkişi raporuna dayandırıldı. Mahkeme, bilirkişi raporunda adı geçen sanıkların 2. dereceden tali kusurlu olduğunun tespit edildiğini belirtti. Son tahliyelerle birlikte tutuklu sanık sayısı 2’ye düştü. Dava 26 Şubat’a ertelendi.
UYAP’A DÜN YÜKLENDİ
Can Atalay tahliye kararının UYAP’a dün yüklendiğine dikkat çekti. Atalay “Daha önce de yangının üzerinden bir ay geçmeden Süleymancılar tahliye edildi. Yoksul ailelerin ve avukatların ısrarlı çabaları sonucu tekrar sanıklar tutuklandı. Bu kez mahkeme heyeti değişikliği sonrasında taraflara tebliğ edilmeyen bir bilirkişi raporu gerekçe gösterilerek sanıklar tahliye edildi. Bunun kabul edilebilir bir tarafı yok. 11 kız çocuğunun yanarak ölmesinin karşılığı 15 ay mıdır? Sadece düşüncelerini ifade ettikleri için cezaevinde olan insanlar varken, 11 kız çocuğunun ölümüne neden olanlar alelacele dışarı çıkarıldılar. Bu hak mıdır? Hayır değildir” diye konuştu.
Can Atalay, “Kamu görevlileri başta olmak üzere; bütün sorumlular yargılanıp hak ettikleri ceza ile cezalandırılıncaya, Aladağ’a adalet gelinceye kadar, aileler ile birlikte yürüttüğümüz adalet mücadelesine devam edeceğiz” dedi.
