Savcılık, gazeteci Enver Aysever’e Twitter’da “geri zekâlısın” diye hakaret eden AKP’li Bülent Turan hakkında hakaret suçundan yapılan soruşturmada 3 kez takipsizlik verdi. Gerekçe Twitter’dan onaylı hesabın Turan’a ait olup olmadığının tespit edilemeyecek olması.
AKP’li Vekile Savcılık Torpili: Hesap Onun mu Tespit Edilemez
Cumhuriyet gazetesinden Alican Uludağ’ın haberine göre, Dokunulmazlıkların kaldırılmasının ardından muhalefet milletvekillerine çok sayıda dava açan, tutuklama kararı veren yargı, AKP söz konusu olunca “dokunmamakta” ısrar etti. Gazeteci Enver Aysever’e Twitter’da “gerizekâlısın” diyerek hakaret eden AKP Grup Başkan Vekili Bülent Turan hakkında hakaret suçundan yapılan soruşturmada üst üste 3 kez takipsizlik kararı verildi.
Şüpheli olarak savcıya ifade veren Bülent Turan, avukatının itirafına karşın hakaretin yapıldığı 122 bin takipçili hesabın kendisine ait olmadığını, buna karşılık 700 takipçisi olan hesabı kullandığını iddia etti. Son takipsizlik kararını yazan başsavcı vekili, tweet’in 2014 yılında yazıldığı, şüphelinin milletvekili olmasından dolayı makam odası, bilgisayar ve cep telefonlarının değişme sıklığı sebebiyle bahse konu yazının paylaşım yapıldığı bilgisayar, cep telefonu gibi iletişim araçlarının tespitinin imkânsız olduğunu savundu.
AKP Grup Başkan Vekili Bülent Turan, Twitter’da “Cehaletin kutsandığı ülkemde bayalığa tutsak insanlar yetiştiriliyor. Yarın okullar değil, imam hatipler açılıyor!” diye yazan Enver Aysever’e 2014 yılında “Tam bir gerizekâlısın” diye yazarak hakaret etti. Aysever’in avukatı İrem Çiçek’in suç duyurusu üzerine soruşturma başlatan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, Twitter’ın merkezinin ABD olması nedeniyle Bülent Turan adlı şüphelinin tespitinin mümkün olmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi. Savcılık, Bülent Turan’ın fotoğrafı ve paylaşımından AKP milletvekili olduğunu anlayamadı (!)
Bu arada Enver Aysever’in hukuk mahkemesinde açtığı tazminat davasında savunma gönderen Bülent Turan’ın avukatı, hesabı doğruladı. Bu itirafı kullanan Avukat İrem Çiçek, takipsizlik kararına itiraz etti. Sulh ceza hâkimliği de takipsizliği kaldırarak yeniden soruşturma açılmasını sağladı.
Savcılık, bunun üzerine milletvekili olan Bülent Turan hakkında fezleke düzenleyerek, dokunulmazlığının kaldırılması için Adalet Bakanlığı’na gönderdi. 20 Mayıs 2016’da milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasının ardından dosya tekrar açıldı.
Şüpheli olarak savcıya ifade veren Bülent Turan, hakaret tweet’in atıldığı 122 bin takipçili hesabın kendisine ait olmadığını, avukatına bu hesabı kabul etmesi yönünde bir talimatının olmadığını öne sürdü. Turan, buna karşılık sadece 700 takipçisi olan @bturanofis adlı hesabı sahiplendi. Bu ifade üzerine savcı, hesabın milletvekili olan Bülent Turan’a ait olmadığı gerekçesiyle ikinci kez takipsizlik kararı verdi.
3. takipsizlik
Enver Aysever’in avukatı, bir kez daha karara itiraz etti. İstanbul Anadolu 5. Sulh Ceza Hâkimliği, “eksik delil toplandığı” gerekçesiyle takipsizlik kararını kaldırdı. Tekrar soruşturma başlatan başsavcı vekili İsmail Değirmenci, dava açmak yerine dosyayı 19 Aralık 2017’de yeniden kapattı. Takipsizlik kararının gerekçesinde, soruşturma konusu tweet’in paylaşım tarihi olan 2014’ten itibaren 3 yıl geçtiği, şikâyet edilen Bülent Turan’ın 2011’den bu yana milletvekili olarak görev yapması nedeniyle, makam odası, bilgisayar ve cep telefonlarının değişme durumundaki sıklık göz önüne alındığında, bahse konu tweet’in paylaşım yapıldığı bilgisayar, cep telefonu gibi araçların tespitinin hemen hemen imkânsız olduğu, bu bağlamda fiili imkânsızlık hali nedeniyle tespitin mümkün olamayacağı öne sürüldü.
KHK İÇİN TWEET ATMIŞ
Karara tekrar itiraz eden avukat İrem Çiçek, Cumhuriyet’e şunları söyledi: “Yargıyı aldatmaya çalışan, vatandaşına neler yapmaz? Bugün inkâr ettikleri Twitter hesabından iç savaş çıkarabilecek KHK için, ‘bu sadece 15 Temmuz’u kapsıyor’ gibi laflar yazılıyor. Bence siz siz olun, bu dediklerine de inanmayın. Yarın ortalık karıştı mı inkâr edebilirler. Unutmadan, ismi geçen vekil Turan, bu ülkede siyasi davalara karşı adalet mücadelesi verip kendisi gibi vekil olan babam Dursun Çiçek’e, Meclis’te, davayı takip ediyorum diye beni, kızını ‘şikâyet etmiş’. Kendisine cevabımdır: Ben de yargı mensubuyum ve fakat alışkın olduğunuzun aksine bugüne kadar kimseye boyun eğmedim, eğmem de…”