Gazeteport

“Partimizi AKP’nin Arka Bahçesi Yaptırmayacağım”

MHP’den ihraç edilen genel başkan adayı Meral Akşener’den, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye ağır eleştiri… Türkiyem televizyonunda Yeniçağ gazetesi yazari Yavuz Selim Demirağ’ın sorularını yanıtlayan Akşener, “AKP’liler, MHP’nin yaptığı savunmaları yapamıyor. AKP’nin avukatlığını yapmak MHP Genel Başkanı’na mı düşmüş” dedi.

İşte Akşener’in o açıklamalarından satırbaşları;

“Lozan’ı sultancı rejimler kirletiyor”

“Soğuk savaş döneminde ülkelerde komünist rejimler, sosyalist rejimler vs. vardı. Bu gruplar birbirlerini beslerlerdi. Biz onları ideolojik bir yan yanalık olarak görürdük. Şimdi sultancı rejimler diye kavram oluştu. Sultancı rejimler de birbirini destekliyor. Lozan, Türklerin görüşlerini Batı’ya kabul ettiren bir belgedir. Ben Lozan’a yapılan bu kirletmenin arkasında sultancı rejimlerin olduğunu görüyorum.”

“Lozan bu ülkenin kurucu belgesidir”

“En çok itiraz ettikleri şey Musul’dur. Evet, orada bir kayıp söz konusudur ama Hatay alınmıştır. Bunun dışında Osmanlı’dan kalan borçlar büyük problemdir. Kapütülasyonların kaldırılması olmazsa olmazdı. Lozan’da en önemli konu Misak-ı Milli ile birlikte ekonomik bağımsızlıktı. Kurucularımız da Lozan’la bu bağımsızlığı en iyi şekilde kazanmıştır. Lozan’ın kurucu belge olma niteliği ne olursa olsun yok olamaz.”

“Darbenin siyasi ayağı kimdir derhal açıklanmalı”

“Yurtta Sulh Komitesi kimdir açıklanmalıdır. Hava Okulları, Harp Akademileri, GATA’yı kapattılar. Darbenin komitesi kimdir? Bu işin siyasi ayağı kimdir? Derhal açıklanmalıdır.”

“Darbenin Cumhurbaşkanları, Başbakanları neden açıklanmıyor?”

“Kamuoyunda bazı gazeteci kimliği taşıyan kişiler, ellerinden hiçbir belge olmamasına rağmen “darbe gerçekleşseydi şunlar başbakan olacaktı” diye haber yaptılar. Neden bu darbenin Cumhurbaşkanları, başbakanları söylenmiyor? Darbe gecesi saat 01.00’de “Meral Akşener darbenin başbakanıdır” açıklamasının nedeni bulunmalıdır. Dalgayı indiremedikleri için dalganın üzerindeki kişiyi vuruyorlar, bana ateş ediyorlar. Fırsattan istifade acaba ateş edip sörfün üzerindekileri düşürebilirler mi bunu düşünüyorlar. Fakat biz katiyen düşmeyiz. Birimiz düşerse diğerimiz kalkalar.”

“AKP’nin avukatlığını yapmak MHP Genel Başkanı’na mı düşmüş?”

” Semih Yalçın AKP’ye eleştiride bulunan CHP’li bir vekile had bildirdi. Bunun dışında beklemeyin hiç. Çıkarlarsa Başbakan Binali Yıldırım ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’la araları bozulur. AKP’liler, MHP’nin yaptığı savunmaları yapamıyor. AKP’nin avukatlığını yapmak Bahçeli’ye mi düştü?”

“Partimizi AKP’nin arka bahçesi yaptırmayacağım”

 

“Partimizin içinde iç barışı sağlıyorlar kayyuma atayarak. Bizde adam kalmadı herhalde, Yenikapı kapı ruhunu MHP üzerinden yaşıyorlar.MHP Genel Başkan Yardımcısının Akit TV’de benim ihraç edilmemle ilgili programa katıldı. Orada sunucu MHP Genel Başkan Yardımcısına dedi ki; “Kasım’da bir seçim olacağı, sizin de iktidar ortağı olacağınız söyleniyor” dedi. Bu alay etmektir. Ben 37 il gezdim. 37 ilde de aynı şeyi söyledim ve çok alkış aldım. “Partimizi AKP’nin arka bahçesi yaptırmayacağım” dedim. Bu yüzden ihraç edildim.”

“MHP’deki mücadelem sürecek”

“Eğer bir parti kurmak söz konusu olsaydı, bu işlemi yapardık. Biz bu yola, ne ben, ne arkadaşlarım, MHP’de hazır fırsatımız varken, zamanımız varken kurultay isteyelim, Genel Başkanlığı alalım gibi bir yolla çıkmadık ki. 2 milyonun üzerinde oy kaybedildi. PKK’lı teröristlerin gerisinde kalındı.

MHP’nin bu ülkeyi yönetecek, iktidar olacak potansiyeli olduğuna bizler ve halk inandık. MHP’deki mücadelem sürecek. Ankara’da hakimler var diyorum, bizim kurultayımız yapılacak. Sayın Bahçe artık “FETÖ’cü” diyemeyecek hakimlerle karşı karşıya kalacaktır, buna inanıyorum.Ben buradan bir çağrı yapmak istiyorum: Semih Yalçın’ın, “bu bir Bahçeli sözüdür” diye lafı var. Ben Bahçeli’nin bu sözünü yerine getirmesini talep ediyorum.”

“Bahçeli ülkücülerle inatlaşıyor”

“Biz 4 arkadaş bir araya geldik, imza toplamaya devam ediyoruz. Fakat mesele imza değil. Mesele mahkeme. Biri bu partiden ayrıldığında ilk 15 gün sağlam bir linç kampanyası oluyor, 15 gün sonra bir sessizlik oluyor, sonra can ciğer oluyorlar. Tuğrul Türkeş buna en iyi örnektir. Ben parti kursam partiden gittim diye tosun keserler. Ben bugüne kadar kimseyi yarı yolda bırakmadım. Ülkücülerle de hiç inatlaşmadım. Devlet Bahçeli şimdi Ülkücülerle inatlaşıyor.”

 

Exit mobile version