Gazeteport

“Para, Kadın ve Makam Baş Döndürdü”

Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, Yeniyüzyıl Gazetesi’ne bir röportaj verdi.. Dilipak, “Bizde yılların açlığı vardı. Para, kadın, makam bir anda başını döndürdü birilerinin” dedi…

İşte o röportajdan başlıklar;

“Para, kadın, makam bir anda başını döndürdü birilerinin”

-Bizde yılların açlığı vardı. Para, kadın, makam bir anda başını döndürdü birilerinin. Bir de bizimkiler acemi bu işlerde, yerken üstlerine başlarına döküyorlar. Daha yeni öğreniyorlar. Din ve çevre, baskısı, korkusu, vicdani rahatsızlık utanma duygusu da var hâlâ birilerinde, o zaman panikliyorlar. Yerken de ezik bir yanları var. Allah ve ahiret korkusu küllenmiş bir kor gibi yüreklerimizin bir yerinde duruyor.

“Herkes birbirinin açığını biliyor. Giderek bir dehşet dengesi oluşuyor”

-Helal, haram kelimelerini duydukça irkiliyorsunuz. Cenaze namazına geliyorsunuz, ölüm korkusu ağzınızın tadını kaçırıyor. Biliyorsunuz, bir hırsız bir bağdan bir bostan çalar ama rüşvet alan biri, bir bostan karşılığında bir bağı satar… Hafızanız sizi rahatsız eder. Eski bir milletvekili o yazımdan sonra bir mail atmış, ‘Günah evleri konusu Ankara’da o kadar ortalıkta yaşanıyordu ve konuşuluyordu ki kaleme aldığınız için teşekkürler’ diye. Bu işler birçok kişinin bildiği bir sır. Polis de bilir bunları, bürokrat da, herkes birbirinin açığını bildiği için giderek bir dehşet dengesi oluşuyor.

“Siyasetçi, işadamı, bürokrat, sanatçı, gazeteci, akademisyen…Herkes bu çarkın içerisinde”

-Bu iş bulaşıcı bir hastalık gibi yayılıyor. ‘Deme derim’e dönüyor. Kimi alkol, kumara gidiyor, kimi garsoniyerlerle yetiniyor. Gizli nikâhlarla garsoniyer, rezidance hayatı yaşıyor. Aslında bu işlere yanaşmayacaksın. Bu şeytan üçgenine girince, bir ucundan başladın mı, ötekileri peşinden gelir. Bu alemde gerçek bir dostluk da yoktur. Tehdit, şantaj, dedikodu, gıybet… Bu alemde siyasetçi, işadamı, bürokrat, sanatçı, gazeteci, akademisyen, herkes var. Ve tabii kripto bir takım adamlar da sızıyor aralarına. Bu adamlar, eş ve arkadaşlarına karşı ikiyüzlü davranarak aslında giderek farklı bir ruh haline bürünüyorlar…

“7 Haziran bu zaafların sonucuydu”

-Allah bizi mallarımız, canlarımız, sevdiklerimizle, bizi kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek imtihan edecektir. Bu bir ikaz da olabilir, bir imtihan gereği de. Aday sorunu da vardı, başka sebebler de. Elbette her olan şey bir takım sebebler vardır. O sebeblerden bir takım kişilerin sorumlulukları vardır, elbette.

“Bazıları kraldan fazla kralcı”

-Eleştiri konusunda insanlar isteksiz. Oysa bizde ‘Dost acı söyler’ diye bir söz vardır. Yapıcı bir eleştiri, sıradan bir övgüden daha değerlidir. Bazıları kraldan fazla kralcı. Ben birilerinin tevazuu bir başkasının kibrine vesile olmamalıdır diye düşünürüm.

“Ömer Çelik’in ifadesi maksadını aştı”

İsrail’de Gazze bombalamasına katılmamak için istifa eden pilotlar da vardı. Mavi Marmara’ya binen de. İsrail’de Siyonist terörden şikayet eden insanlar da var. Ama İsrail’i bir bütün olarak aklama anlamına gelen bir ifade doğru değil. Politikacılar, ne dedikleri kadar sözlerinin nasıl anlaşıldığını, ya da nasıl kullanılacağını da hesaba katmak zorunda.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Exit mobile version