Fenerbahçe’ye yapılan 3 Temmuz Operasyonu’nda kritik rol üstlenen Etik Kurulu’nun Başkanlığını yapan Prof.Dr. Oğuz Atalay “FETÖ” soruşturması kapsamında Futbol Federasyonu’ndaki görevinden ayrıldı. Oğuz Atalay “Cemaatle tek bir bağım bulunamaz. Bunu ispatlasınlar unvanımı bırakır, boynuma eşek tabelası asar gezerim.” dedi.
Oğuz Atalay 3 Temmuz’da nasıl kritik bir rol oynadı. Onu görmnek için bugün söyledikleri ile o zaman söyledikleri arasındaki farkı görmek gerekiyor. Oğuz Atalay önceki gün “Bakın süreç şöyle oldu: 3 Temmuz operasyonu yapıldı. Tüm bilgiler emniyet ve yargıda. Federasyon Yönetimi’nden bize polis fezlekesi geldi. Etik Kurulu olarak biz dedik ki; savunma almadan bir rapor hazırlayamayız. Bu kez TFF Yönetimi’nden bize denildi ki ’Bize bir rapor hazırlamanız lazım. Gecikmemesi lazım. Şimdilik bu polis fezlekesiyle bir rapor hazırlayın, bir kanaat bildirin, iddianame aleniyet kazanınca o zaman savunmaları alır nihai kararınızı bildirirsiniz” denildi. Bu davada şike yoktu, o bir kumpas davasıydı. O iddianameden şike çıkmaz. Polis fezlekesiyle Fenerbahçe aleyhine rapor çıksın diye baskı yapıldı” dedi.
Oğuz Atalay 11 Mayıs 2012’de Habertürk televizyonunda “Çok net olarak söyleyeyim hiçbir yönetici ve kurul üyesi bize herhangi bir talimat vermeye teşebbüs etmediler. Bugün yine söylüyorum hem Ağustos’taki hem de bugün ki raporlara imzamı atardım.” diyordu. Ve ekliyordu ” O bir nihai karar değildi. TFF Yönetimi bizden acil olarak bir kanaat istediği için savunma almadan, önümüze gelen polis fezlekesini okuduk. Ve ardından o ilk kanaati, altına bu nihai karar değildir burdan yola çıkarak bir sevk yapılamaz diye altına imzayı attık ve TFF Yönetimi’ne sunduk. TFF Yönetimi, sanırım onu savcıya da yolladı. Daha önemlisi şu: Savunma almadan, esas raporu oluşturmadan bu Etik Kurulu raporu diye basına sızdırıldı. Bazı maçlardaki bu şüphe tamamen dağıtılamadı. O şüpheyi izah edecek yeterli mantıklı açıklamalar gelmedi. ”
Oğuz Atalay’ın o zamanki sözleri ile bugün söyledikleri çok farklı. Bugüne kadar 3 Temmuz’un kumpas olduğunu hiç söylemedi ve Baskı yapıldığından da bahsetmedi. Aksine Habertürk’te bize hiç. talimat verilmedi” diyordu. Fenerbahçe’yi suçlu gösteren birinci etik kurulu raporu cemaat isteğiyle hazırlanmıştı. 1. Etik kurulu raporu 20.12.2011 tarihinde Sabah Gazetesi’nde sızdırıldı. Raporda şunlar vardı ;
1.Etik Kurulu Raporu
Raporda şampiyonluk maçı olan ve 4-3 Fenerbahçe’nin (FB) galibiyeti ile sonuçlanan 22 Mayıs tarihli Sivasspor-FB maçı da dahil olmak üzere 11 maçta başta FB Başkanı Aziz Yıldırım olmak üzere bazı FB’li yöneticilerin şike yaptığı, teşvik primi verdiği, teşvik primi teşebbüsünde bulunduğu şike faaliyetinin, teşvik primi verilmesinin ve teşvik primi teşebbüsünde bulunulmasının FB Spor Kulübü’ne izafe edilmesinin yani mal edilmesinin uygun olduğu yazıldı. Raporda 49’uncu Ziraat Türkiye Kupası finali olan ve 6-5 Beşiktaş’ın (BJK) galibiyeti ile sona eren BJK-İstanbul Büyükşehir Belediyespor (İBB Spor) maçında Serdal Adalı, Tayfur Havutçu, Ahmet Ateş, Cengiz Zülfikaroğlu ve İbrahim Akın’ın şike yapmadığı belirtildi. Raporda FB Başkanı Yıldırım’la ilgili olarak 6 maçta teşvik primi ve teşebbüsü, 5 maçta şike, 3 maçta da şike teşebbüsü olduğu, bir maçta şike olmadığı, 6 maçta ise iddialarla ilgili delil bulunamadığı vurgulandı. 1 0 maç için ise yapılan şike ve teşvik primi iddialarıyla ilgili olarak FB’nin de sorumluluğunun bulunduğu yönünde görüş bildirdi. Yine 1.Etik Kurulu Raporu’na göre; Trabzonspor Başkanı Sadri Şener, Nevzat Şakar, Mithat Halis ve Recep Denizer hakkında ise ‘teşvik primi’ iddiasıyla ilgili olarak kanaat oluşturmaya yetecek delil bulunmadı. Kısaca 1.Etik Kurulu’nun kozmik odada 26 klasör belge inceleyerek hazırladığı şike raporu, F.Bahçe’yi suçlu buluyor. 5 maçta şike, 3 maçta şikeye teşebbüs, 1 maçta teşvik vermek, 5 maçta ise teşvik girişiminde bulunmakla itham edilen sarı lacivertlilerin dışında, Beşiktaş ve Trabzon şike ve teşvik teşebbüsünde bulunmalarına rağmen temiz gösteriliyordu.
2.Etik Kurulu Raporu:
2.Etik Kurulu raporu birincisinden oldukça farklıydı. Bu Rapora göre Aziz Yıldırım’ın suçsuz olduğu kanaatine varırken, F.Bahçe’ye ‘izafe edilen’ eylemlerde İlhan Ekşioğlu ve Şekip Mosturoğlu’nun isimleri yer alıyor. Ekşioğlu hakkında 3 maç (2 şike, 1 teşvik teşebbüsü), Mosturoğlu için de 1 teşvik teşebbüsü iddiası yer aldı.
Oğuz Atalay FETÖ soruşturması kapsamında Futbol Federasyonu Etik Kurulu Başkanlığı görevinden ayrıldı aynı zamanda da “FETÖ” okulu olduğu için kapatılan Gediz Üniversite’inde Hukuk Fakültesi Dekanlığı yapıyordu.