New York Üniversitesi öğretim görevlisi Selçuk Şirin’in “Yol Ayrımındaki Türkiye: Ya Özgürlük Ya Sefalet!” adlı kitabının New York’taki tanıtım etkinliğine katılımcılar tarafından büyük ilgi vardı. New York Üniversitesi’nden Tülin Erdem ve Chobani’nin kurucusu ve CEO’su Hamdi Ulukaya’nın da konuşmacı olarak yer aldığı panelde “Türkiye için ne yapabiliriz?” sorusunun yanıtı arandı. Şirin, panel sonrası okurları için kitaplarını imzaladı.
GAZETEPORT – Son dönemde siyasi ve toplumsal konulara getirdiği bilimsel analiz ve yorumlarıyla tartışma programlarına farklı bir boyut kazandıran New York Üniversitesi öğretim görevlisi Selçuk Şirin’in Doğan Egmont Yayınları’ndan çıkan “Yol Ayrımındaki Türkiye: Ya Özgürlük Ya Sefalet!”adlı kitabının tanıtım etkinliği New York’ta düzenlendi.
TÜRKİYE İÇİN NE YAPILABİLİR?
Bir haftada 3. baskısını yapan kitapta Şirin, toplumsal, siyasi ve eğitim gibi alanlarda Türkiye’nin temel problemlerini tespit etmekle kalmıyor, sayısal verilerle kanıtlıyor, diğer ülkelerle kıyaslıyor ve çözüm için yol haritaları sunuyor.
Kitabın yayınlanması vesilesiyle düzenlenen tanıtım etkinliğinde katılımcılar Türkiye üzerine yeni hayaller kurmaya davet edildi. Kokteylin ardından düzenlenen panelde Selçuk Şirin’e New York Üniversitesi öğretim üyesi ve geçmişte Amerikan Pazarlama Birliği’nin yayınladığı Journal of Marketing Research’ün ilk kadın editörü olan Tülin Erdem ile Chobani Yoğurt’un kurucusu Hamdi Ulukaya eşlik etti. New York’ta yaşayan Türklerin oldukça yoğun ilgi gösterdiği panelde “Türkiye için ne yapabiliriz?” sorusunun yanıtı arandı.
KİTAP İÇİN UZUN KUYRUK OLUŞTU
Katılımcıların sorularını yanıtlayan panelistler Türkiye’nin geleceğinde özellikle adalet ve eğitimin yön verici olduğunu belirtti. Panelde ilk sözü alan Tülin Erdem, Türkiye’nin çok farklı bölgeleri ve sosyal tabanından gelen bu üç kişinin tam bir Türkiye profili çizdiğini söylerken; Ulukaya, girişimcilik ve adaletin ayrılmaz kavramlar olduğunun altını çizdi.
Türkiye sevdası üzerine de bir süre sohbet edilen panelden sonra imzalı kitap için uzun bir kuyruk oluşturan katılımcılara Türk mutfağına özgü yemekler ikram edildi.