Gazeteport

Medyada Ne oluyor?

1 Kasım seçimlerinin etkisi medyada kendisini daha çok göstermeye başladı. Havuz medyası ve biat medyası arasında sıkışan gazetecilik açısından her şey daha da zor bir döneme girdi. 1 Kasım seçim sonuçlarına pozisyon alma açısından en hareketli grup Doğan Grubu oldu.

Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Yardımcısı ve yazarı Şükrü Küçükşahin’in Hürriyet’teki işine son verildi. Aynı anda Radikal.com.tr Genel Yayın Yönetmeni Ezgi Başaran görevinden ayrıldığını açıkladı. Hürriyet Web’in Ankara Temsilcisi Zeynep Gürcanlı’nın işine son verildi. Hürriyet Dijital Medya Grup Koordinatörlüğü görevinden alınıp Hürriyet gazetesi, Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin’in özel danışmanı görevine getirilen Bülent Mumay gönderildi. Ve Bugün CNN Türk Genel Müdürü Barış Tünay Kanal D’ye kaydırılırken yerine Erdoğan Aktaş getirildi. Aktaş 2014’te atv Haber Genel Yayın Yönetmenliği görevinden istifa etmişti. Doğan Grubu’nda 1 Kasım sonrası değişen haber anlayışı ve AKP iktidarına yakın durma hamleleri devam edeceğe benziyor.

Hangi Medya Kime Yakın?

Doğan Grubu: 1 Kasım seçim sonuçları ile birlikte AKP İktidarına yakın olma refleksi gösterdi. Ahmet Davutoğlu’na daha yakın duran bir politika da izleyen Doğan Grubu, Tayyip Erdoğan’ın öfkesini de soğutacak hamleler yaptı. Davutoğlu kalkanı ile yeni dönemde varlığını sürdürmeye çalışıyor.

Ciner Grubu: Cemaate yakın isimleri tasfiye etti. Onlar yerine Abdullah Gül’e yakın isimleri gruba aldı. Abdullah Gül’ün aktif siyasete dönmemesi sonrası rotayı Ahmet Davutoğlu’na çevirdi. Bununla birlikte Tayyip Erdoğan’la arayı düzeltmek için sürekli hamle yaptı. Bu hamleler karşılığını Cumhuriyet Bayramı Resepsiyonu’nda karşılığını buldu. Erdoğan’ın davetli listesine Turgay Ciner de dahil edildi. Ve resepsiyona katıldı. 1 Kasım sonrası da Erdoğan’ın tezlerine daha yakın bir duruş sergiliyor.

Demirören Grubu: Erdoğan aradığında ağlayacak kadar ona yakın duran Demirören Grubu, seçim öncesi son kalan “olağan şüpheli” isimleri işten çıkardı. Habercilik refleksleri yüksek Kemal Göktaş, Meral Tamer, Mehveş Evin gibi isimlerlerle Ağustos ayında yollarını ayırdı. Erdoğan’ın bir dediğini iki etmeyen yayın anlayışını olduğu gibi sürdürüyor.

Doğuş Grubu: Seçim sonucuna göre pozisyon almasına zaten gerek kalmamıştı. Tayyip Erdoğan’a yakın durma refleksini olduğu gibi koruyor. Ahmet Davutoğlu dengesini gözeten yayın politikasına devam ediyor. Mustafa Karaalioğlu, Nagehan Alçı gibi isimler kritik gündemde olayları yorumluyor. Kısaca haberden uzak AKP’ye yakın yayın hayatına devam ediyor

Sancak Grubu: Medyada “biat”ı, Erdoğan’a koşulsuz aşk çizgisine taşıdığı görevine aynı şevkle devam ediyor. Ahmet Davutoğlu ile süren gerilim halen devam ediyor. Seçim döneminde Davutoğlu’nun tek çıkmadığı medya grubuydu. Davutoğlu’nun bu ambargosu sürüyor.

Turkuvaz Grubu: Erdoğan’ın derin siyasetinin en önemli merkezi konumunu sürdürüyor. Operasyonel stratejileri, Sancak grubuyla paylaşıp manipüle etme görevini yapıyor. Aynı Zamanda Ana akım medyayı (ki böyle bir medya Doğan Grubunun hamleleriyle kalmamasına rağmen) dizayn etme rolü de turkuvaz grubu dahilinde.

Cumhuriyet Gazetesi: Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün tutuklanması sonrası haber çizgisinde durmaya çalışıyor. Bir yandan da ekonomik zorluklarla boğuşuyor. Can Dündar’ın hapise girmesi sonrası tirajı sadece 3 bin arttı.

Cemaat Grubu: 1 Kasım öncesi yayın çizgisini AKP karşıtlığına odaklayan cemaat medyası, 1 Kasım seçimleri sonrası üslup ve haberlerde daha ılımlı bir dil kullanıyor. AKP yerine Ak Parti demeyi tercih ediyor. İpek Grubu’na yapılan Kayyum hamlesini demoklasin kılıcı gibi tepesinde hissediyor.

Exit mobile version