Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK), Diyarbakır’da iki gün süren toplantısında demokratik özerk bölgeler oluşturulması çağrısına Tayyip Erdoğan ve AKP yönetimi büyük tepki gösterdi.
Tayyip Erdoğan: Bu açıklamalar maalesef ismi demokratik ama uygulamaları demokrasiyle yakından uzaktan alakası olmayan bir yapı bunlar. Şunu bir defa kendileri kesinlikle bilmesi gerekiyor, halkın iradesi silahtan güçlüdür ama bunlar parlamentoya inanmış değiller. Bunlar bir taraftan ‘Biz Türkiye partisiyiz’ veya ‘Türkiyeliyiz’ demeye başladılar 7 Haziran seçimleri öncesinde, bunların bir Türkiye partisi olmadığı ortaya çıktı. Yani ele saz almakla veya Nişantaşı’nda tur atmakla Türkiye partisi olunmuyor. Türkiye partisi olabilmek için tüm Türkiye’de halkımızın değerlerine saygı duymak gerekir. Bu değerlere saygı duymayanların, kandan beslenenlerin, halkımızı sokağa dökmek suretiyle sadece 6-7-8 Ekim tarihlerinde bu eş başkanlardan bir tanesinin sokağa davetiyle benim Kürt kardeşlerim maalesef bir kısmı bu davete uydu. Bunun neticesinde 50 Kürt kardeşimiz öldü mü? Öldü. Ölenler Kürttü, öldüren de Kürttü
Davutoğlu, “Türkiye’de öz yönetim, söz yönetim yok. Türkiye’de 1 Kasım seçimlerinde olduğu gibi sadece ve sadece milli iradeye bağlı milli yönetim var” dedi.
Tepkiler oldukça sert. Erdoğan ve AKP hükümeti “Öz yönetim” ve” Özerklik” çağrısına bu kadar sert tepki veriyorlar ama 28 Şubat 2015’te açıklanan “Dolmabahçe Mutabakatı”nı unutmuş görünüyorlar. Şimdi o Mutabakat maddelerini yeniden madde madde hatırlayalım;
Madde 1. Demokratik siyasetin tanımı ve içeriği…
Madde 2. Demokratik çözümün ulusal ve yerel boyutlarının tanımlanması…
Madde 3: ‘Özgür Vatandaşlığın yasal ve Anayasal güvenceleri…
Madde 4: ‘Demokratik siyasetin devlet ve toplumla ilişkisi ve bunun kurumsallaşmasına yönelik başlıklar…
Madde 5: ‘Çözüm sürecinin sosyoekonomik boyutları…
Madde 6. ‘Çözüm sürecinde özgürlük-güvenlik ilişkisinin kamu düzeni ve özgürlükleri koruyacak şekilde ele alınması…
Madde 7: ‘Kadın kültür ekolojik sorunların yasal çözümleri ve güvenceleri…
Madde 8: ‘Kimlik kavramı ve tanımlanmasına dönük çoğulcu demokratik anlayışın geliştirilmesi…
Madde 9: ‘Demokratik cumhuriyet, ortak vatan ve cumhuriyetin demokratik ölçütlerde tanımlanması, çoğulcu yaşam, içinde yasal ve Anayasal güvencelere kavuşturulması…
Madde 10: ‘Bütün bu hamlelerin içselleşmesini hedefleyen yeni bir Anayasa…’
Muğlak ifadeler gibi görünse de 8-9-10 maddeler özerklik iması barındırıyordu. Yalçın Akdoğan mutabakat açıklandığında ne demişti?
-Çözüm sürecinde önemli bir aşamaya gelmiş bulunuyoruz. HDP heyeti dün İmralı’ya giderek görüşme gerçekleştirdi.
Biz de Sayın Başbakanımızın başkanlığında çözüm süreci kurulunda gelinen aşamayı tüm boyutlarıyla kapsamlı bir şekilde ele almıştık.
Silahların bırakılmasına yönelik çalışmaların hız kazanması, tam anlamıyla bir eylemsizliğin hayata geçmesi ve demokratik siyasetin bir yöntem olarak öne çıkartılması konusundaki açıklamayı önemli görüyoruz.
-AK Parti iktidarı olarak, 12 yıldır akan kan dursun, analar ağlamasın diyerek sessiz devrim niteliğinde adımlar attık. Her türlü sorunun çözüm yeri olarak siyaset kurumunu gördük. Demokrasimiz sorunları konuşabilecek, tartışabilecek, çözüm yoluna koyabilecek imkan ve kabiliyete ulaşmıştır.
-Silahların devre dışı kalması, demokratik gelişime hız katacaktır. Bir kısım konu başlıkları uzun yıllardır konuşuluyor, tartışılıyor. Bundan sonra da özgüven içinde tartışmaktan, konuşmaktan geri durmamamız gerekiyor.
-Aslında gök kubbe altında konuşulmadık bir şey kalmadı. Demokrasilerde halkın desteğini alan görüşler, düşünceler ve politikalar değer kazanır. Biz de milletimizin hayır duası ve desteğiyle süreci nihai sonuca ulaştırmakta kararlıyız.
-Çözüm sürecinin zor, meşakkatli, akşamdan sabaha bitmeyecek bir süreç olduğunu biliyoruz. Ancak samimiyet, cesaret ve kararlılıkla sonuca ulaşacağımıza da inanıyoruz.
Her zaman söylediğimiz gibi biz birlikte Türkiye’yiz ve her şey Türkiye için.