02 Temmuz 2024 Salı
Ana sayfa » “Memura, İşçiye, Emekliye Vermedin, FETÖ Ne İstediyse Verdin”
“Memura, İşçiye, Emekliye Vermedin, FETÖ Ne İstediyse Verdin”

“Memura, İşçiye, Emekliye Vermedin, FETÖ Ne İstediyse Verdin”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Çanakkale Kocadere Kamp Alanı’nda partisinin Adalet Kurultayı’nın açılışında konuştu. Adalet vurgusu yaptı, Erdoğan’ı vatansever olmamakla suçladı: Sen vatansever değilsin! çiftçi, işci, memur, emekli isteyince vermedin. Fetö ne istediyse verdin…

“Memura, İşçiye, Emekliye Vermedin, FETÖ Ne İstediyse Verdin”

Adalet Yürüyüşü’nden 1.5 ay sonra CHP’nin organize ettiği Adalet Kurultayı başladı.. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kurultayın açılışında konuştu. İşte Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından başlıklar;

“Adalet mücadelesi insanlık tarihi kadar eskidir”

“Adalet Kurultayımızın ana teması; biz farklılııklarımızla bir arada bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine nasıl yaşayacağız? Biz adalet mücadelesini aslında yeni başlatmadık. Bu mücadele insanlık tarihi kadar eskidir.”

“Enis Berberoğlu’nun tutuklanması bardağı taşıran son damla”

“Bu ülkede 20 Temmuz darbesine ve o darbecilerin tümüne karşıyız biz. Mücadeleyi nasıl başlattık. Sarayın 15 Temmuz’u ve 20 Temmuz’dan sonra bir darbe gerçekleşti. İlk kez Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir sivil darbe gerçekleşti. Üniversiteden binlerce akademisyenin görevine son verildi. Her yerde her ortamda bunları söylemeye gayret edeceğiz. Enis Berberoğlu’nun tutuklanması bardağı taşıran son damla olmuştur. Ve yürüdük. “Yürüyemezsiniz” dediler, yürüdük. “Yolda kalırsınız” dediler, yürüdük. “Bu ülkede adalet var, niye yürüyorsunuz?” diyemediler.”

“Adalete güvenmeyenlerin oranı yüzde 73”

“Bir bilge şunu söylüyor. Dünyanın bütün nehirleri bir kişinin adalete susamışlığını gidermeye yetmez. Sizler buraya adalet için geldiniz. Adaleti savunmak için geldiniz. Dolayısıyla biz adalet yürüyüşümüze bundan sonra da aynı kararlılıkla devam edeceğiz. Bir anket yapılıyor. Yakın dönemde bir anket yapılıyor. Herhangi bir nedenle yolunuz adliyeye düştüğünde hakkınızda adil bir karar vereceğinize inanıyor musunuz? Bu soruya ‘Evet, adil bir karar çıkar’ diyenlerin oranı yüzde 19. ‘Hayır, adil karar çıkmaz’ diyenlerin oranı yüzde 73. Kararsızların oranı da yüzde 8.”

“397 yılla yargılanıp beraat ediyorsunuz. Bu mudur adalet?”

“Bir yerde büyükşehir belediye başkanısınız, hükümet size kızıyor. 397 yıl hapisle yargılanıyorsunuz. Dava devam ediyor, sizi yargılayanlar cezaevine giriyor, siz beraat ediyorsunuz. 397 yıl ile yargılanacaksınız ve beraat edeceksiniz. Bu mudur adalet?”

” 20 Temmuz bir sivil darbedir”

“Hak aramak istiyorsunuz başvuracağınız hiçbir yol yok. Sormak gerekir, bu mudur hak, hukuk, adalet? Görevinize son verildi diyelim. Diyorsunuz ki, ben bir üniversite hocasıyım. Beni davet ediyorlar KHK ile sizin yurt dışına çıkışınız da engelleniyor. Bu da yetmiyor. Eşinizin de yurt dışına çıkışı yasaklanıyor. Buna adalet düzeni denmez. Bu darbe düzeni. 20 Temmuz darbesi. 20 Temmuz bir sivil darbedir.”

“Nuriye ve Semih’i nasıl anmazsınız? Sormak gerekir bu mudur adalet?”

“Düşünün, batıda üniversiteler var. Gel burada ders ver diyorlar. Ama o KHK ile sizin yurtdışına çıkışınız da engelleniyor. Bu da yetmiyor, eşinizin de yurtdışına çıkması engelleniyor. Sormak gerekir bu mudur adalet? 20 Temmuz bir sivil darbedir. Bu da yetmiyor. Kapının önüne konuyorsunuz, KHK ile görevinize son veriliyor. Siz dünyanın en barışçıl eylemini yapıyorsunuz. Diyorsunuz ki “İşimi istiyorum” Geliyorlar her sabah seni oradan alıyorlar, ceza yazıyorlar, serbest bırakıyorlar. Ertesi gün yine gidiyorsunuz “Ben işimi istiyorum” diyorsunuz, yine alıp götürüyorlar. İnsan hakları heykelinin önünü kuşatıyorlar. Sonra geçiyor bunları terörist ilan ediyorlar. Açlık grevi yapıyorlar. Doğrudan doğruya hapse atıyorlar. Şimdi Nuriye ve Semih’i nasıl anmazsınız? Sormak gerekir bu mudur adalet?”

“Yoksul bir ailenin eğitim harcamalarıyla varlıklı ailelerin eğitim harcamalarındaki fark 78 katına çıkmış”

“Düşünün, tutuklanmışsınız, mahkemeye çıkıyorsunuz. Savcı tutuksuz yargılanmanızı istiyor. Hakim bu karara uyuyor ve serbest bırakıyor. Sen misin tutuksuz yargılama kararı veren. Hem savcıyı hem hakimi görevden alıyorlar. Atilla Taş, Murat Aksu… Şimdi sormak gerekiyor, bu mudur adalet?Düşünün, dini inancı istismar ederek milyonlarca dolar, Euro topladılar. Ve bunlar toplayanlar aramızda. Alın terini çaldılar, bunlara hiçbir şey yapılmadı. Sormak gerekir, alın terini çalanlardan hesap sormamak mıdır adalet? Düşünün, yoksul bir ailenin eğitim harcamalarıyla varlıklı ailelerin eğitim harcamalarındaki fark 78 katına çıkmış. Sormak gerekir bu mudur adalet?”

“İnsan Hakları Heykeli’nin etrafından kuşatıyorlar?”

“Dünyanın en barışçıl eylemini yapıyorsunuz, İnsan Hakları Anıtı’nın önünde. Alıyorlar, ceza yazıyorlar, serbest bırakıyorlar. Başa çıkamadılar, İnsan Hakları Heykeli’nin etrafını kuşatıyorlar. Sonra terörist ilan ediyorlar. Açlık grevi yapıyorlar, doğrudan doğruya hapise atıyorlar. Nuriye ve Semih’i nasıl anmazsınız? Sormak gerekir, bu mudur adalet?”

“Alın terini çalanlar aramızda. Bu mudur adalet?”

“Dini inancı istismar ederek milyonlarca dolar topladılar. Bunlar bugün aramızda. Alın terini çaldılar. Bunlara hiçbir şey yapılmadı. Alın terini çalanlardan hesap sormamak mıdır adalet? Yoksul bir ailenin eğitim harcamaları ile varlıklı bir ailenin eğitim harcamaları arasında fark 78 katı. Bu mudur adalet? Birileri sınav sorularını yazıyor. O sınav sorularını hiçbir alın teri dökmeden birilerine dağıtıyorlar.”

“Buradan AYM’ye sesleniyorum”

“AYM’nin milletvekilleri yargılanabilir ama tutuklanamaz kararına rağmen bugün çok sayıda milletvekili tutuklu. Buradan AYM’ye sesleniyorum. Siz gerçekten hakim, yargıçsanız bir an önce kararlarınızı yeniden verin. Herkesin bildiği, bütün gazetelerin yazdığı MİT TIR’ları meselesi, devlet sırrı sayılarak milletvekilimiz Enis Berberoğlu gözaltına alındı, kaçacak diye tutuklandı, 25 yıl ceza verildi.”

“ÖSYM merkezinden soru çaldılar”

“Düşünün, gariban bir aile boğazından kesiyor çocuklarına eğitim verdiriyor. Sınavlara hazırlıyor. Sonra birileri geliyor, ÖSYM merkezinden sınav sorularını çalıyor. O sınav sorularını birilerine dağıtıyorlar. Onlar sınavı kazanıyor, emek harcayanlar, bekleyenlerin hiçbirisi ama hiçbirisi doğru dürüst bir yeri kazanamıyor. Sormak gerekir bu mudur adalet? Ve o sınav sorularını çalanların sırtı sıvazlandı. Hiçbir soruşturma yapılmadı. Eleştiri yapanlara böyle bir şey yok dendi. Sormak gerekir bu mudur adalet?

“AYM’nin MİT TIR’ları devlet sırrı değildir kararı var”

“80 milyonun bildiği bir konu nasıl devlet sırrı sayılır. Enis Berberoğlu’na Adalet Kurultayı’ndan adaletli selamlarımızı gönderiyoruz. MİT TIR’ları olayı devlet sırrı değildir diye Anayasa Mahkemesi kararı var. Enis Berberoğlu’nu casuslukla suçlayacaksın, kozmik odaya FETÖ örgütünün militanlarını sokacaksın ve devletin bütün sırlarını FETÖ’ye vereceksin.”

“Türkiye’de pamuk ve yağlı tohum yok mu? kendi çifçisiyle rekaber edecekler”

“Hakkımızı hukukumuzu sonuna kadar arayacağız. Zalime teslim olmayacağız. Haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytandır. Biz onların şeytanlıklarına asla boyun eğmeyeceğiz. Düşünün, taşeron işçisisiniz. Size kadro vereceğiz diye söz veriyorlar. Sonra unutuyorlar. Senin hakkını da hukukunu da ben koruyacağım, biz koruyacağız. Siz kadroyu biz vereceğiz kardeşim. Düşünün, çiftçiye dünyanın en pahalı mazotunu, gübresini satacaksın. Tarlasını ekecek biçecek, ürününü hasat edecek. Sanki bu ülkede hiç enflasyon yokmuş gibi geçen yılın fiyatını aynen vereceksin. Düşünün, sanki Türkiye’de hiç arazi yok, insan yok, güneş yok, deniz yok. Çiftçi kardeşlerim iyi dinlesinler. Gidiyorlar Sudan’da 780 bin dönüm arazi kiralıyorlar. Hükümet kiralıyor. Ne ekecekler? Yağlı tohum ve pamuk ekecekler. Bir devlet düşünün Sudan’da arazi kiralayacak, ülkesine getirecek. Kendi çiftçisiyle rekabet edecek. Çiftçi kardeşim senin hakkını da biz savunacağız.”

“İster ByLock kullan ister FETÖ’cü ol. Adamnın varsa serbestçe dolaş”

“150’nin üzerinde gazeteci hapiste. Haktan, hukuktan ve adaletten söz edemezsiniz. Hapisteki bütün gazeteci arkadaşlarıma sesleniyorum. Düşünün ister Bylock kullan, ister FETÖ’cü ol. Eğer adamın varsa, birileri kayınpederse rahatlıkla dışarıda gezebiliyorsun. Gücün varsa, bir İtalya hukukçunun dediği gibi; Hukuk gücü olanların delip geçtiği güçsüzlerinse takılıp kaldığı bir ağ olmamalıdır. Bu örgütle yakından uzaktan hiçbir ilgisi olmayan çok sayıda vatandaşımız var. Sizlerin hakkını ve hukukunu sağlamak hepimizin ortak görevidir. İktidara yakın biri FETÖ mensubuna telefon ediyor, operasyon yapılacak kaç diye. Bunu söyleyen adamın kılına dahi dokunmuyorlar.”

“Benim atletimle uğraşacağına faize ödenen 142 milyar doları işçiye, memura emekliye versene..”

“Birileri faize karşıyım diyor. Çok yüksek diyor. Son 15 yılda bir avuç faiz lobisine ödenen miktar 142 milyar dolar. Benim atletimle uğraşacağına 142 milyar doları bu ülkenin çiftçisine versene. Düşünün Gazze’ye gitmek için vatandaşları teşvik edeceksin. Binin gemiye diyecek, göndereceksiniz. 9 Türk vatandaşı hayatını kaybedecek, kıyameti koparacaksın sonra gideceksin önlerinde diz çökeceksin.”

“Vatansever değilsin. Memura, işçiye, emekliye vermedin, FETÖ ne istediyse verdin”

“Memur istedi vermedin, FETÖ ne istediyse apar topar verdin. Sen vatansever değilsin kardeşim. Bunu yapana vatansever denmez. Son 15 yılda hırsızlık, yolsuzluk yapanlar bu ülkede muteber kişi olmaya başladılar. Devleti yönetmek için cin gibi olmak lazım, cebi doldurmak lazım. Bu algıyı yerleştirmeye başladılar.”

“Sağa dönüyorum ‘Ey Kılıçdaroğlu’, sola dönüyorum ‘Ey Kılıçdaroğlu’ “

“Bunlar yeri zamanı geldiğinde adıma tahammül edemiyorlar. Sağa dönüyorum, “Ey Kılıçdaroğlu”, sola dönüyorum “Ey Kılıçdaroğlu”, öne bakıyorum “Ey Kılıçdaroğlu”, arkaya bakıyorum “Ey Kılıçdaroğlu”. Kılıçdaroğlu ne yaptı? Ben bu ülkede hakkı, hukuku savunuyorum. Sadece son bir haftada Kayseri’de 45 yaşındaki işsiz kendisini yaktı. Benimle uğraşacağına bununla uğraşsana. İzmir’de atama bekleyen öğretmen intihar etti.”

“Benimle ilgilenmesinden menunum ama..”

Benimle ilgilenmesinden memnunum ama çağrı yaptım. Ödlek değilsen, cesursan çık karşıma. Oturalım konuşalım. Çıkabilir mi? Ben de adım gibi biliyorum ki çıkamaz. Cesaret edemez. Bütün bu eleştirileri hafızamızı yenilemek için aktardım, biz hep birlikte siyasi görüşümüz ne olursa olsun, hep birlikte adaleti savunacağız. Hep birlikte devlette liyakati sağlayacağız. İşi ehline vereceğiz. Biz kışlaya, camiye, adliyeye siyaseti sokmayacağız. Kimlik üzerinden siyaset yapmayacağız.”