Kaliforniya merkezli teknoloji firması Procera’nın, vatandaşların gözetlenmesi konusunda Türkiye yönetimine teknik destek sağladığı iddia edildi.
Forbes’tan Thomas Fox-Brewster’ın haberine göre, 4 Nisan’da şirket geneline bir e-posta atan kıdemli mühendis Kriss Andsten’in, “Hayatımın geri kalanını Erdoğan’ın deliliğinin bir parçası olduğum için pişmanlık içinde geçirmek istemiyorum, ben yokum” dedi.
KULLANICI ADI VE PAROLANIN ELE GEÇİRİLMESİNE OLANAK SAĞLIYOR
Procera’nın derin paket inceleme ürünlerinin totaliter yönetimler tarafından gözetleme amacıyla kullanıldığını kaydeden Andsten, “Artık ürünü iyilik için kullanmadığımız bir noktaya doğru tavşan deliğinden ilerliyoruz. Türkiye’den gelen son istek benim için son nokta oldu. Sattığımız The Cliffs Notes versiyonu, kullanıcı adları ve parolaların şifrelenmemiş hareketlerden elde edilmesine olanak sağlıyor” ifadelerini kullandı.
‘ERDOĞAN DELİ, İNSANLAR ÖLEBİLİR’
İsimlerinin açıklanmaması kaydıyla Fox-Brewster’a konuşan Procera çalışanları, Türk Telekom’un talebinin sadece kullanıcı ismi ve parolaları değil; IP adreslerini de kapsadığını belirtti. Eski bir Procera çalışanı, Forbes’a yaptığı açıklamada, “Erdoğan deli ve bu yüzden insanlar ölebilir” derken; bir diğeri ise “Türkiye’deki geniş istihbarat kurulumları hükümet kurumlarından ya birine ya da diğerine bilgi aktarıyor. Eğer şirket yönetimi işimizin bu olduğunu düşünüyorsa olan biteni halka açıklamalı” diye konuştu.
Ankara merkezli Sekom şirketinin aracılığıyla Türk Telekom tarafından getirilen teklif, Procera yönetimi tarafından uygun görülürken, taraflar arasında 6 milyon dolar’lık anlaşma imzalandı. Şirketten yapılan açıklamada, anlaşmanın detaylarıyla ilgili bilgi aktarımı reddedilirken; Forbes’e gönderilen elektronik postada şu ifadeler yer aldı:
“Procure Networks, insan hakları ve dünyanın dört bir yanındaki insanların haysiyetine dair temel değerleri güçlü şekilde desteklemektedir. Biz, telekom operatörlerine işlerini daha iyi yapabilmeleri ve müşterilerinin kullanım deneyimini artırabilmelerini sağlayacak teknolojiler sağlıyoruz. Anlaşmalarımızı hukuk ve küresel standartlara uygun şekilde kuruyoruz.”