Yalçın Akdoğan, Tayyip Erdoğan’ın en yakınındaki isimlerden biriydi. Milletvekili olmadan önce Erdoğan’ın danışmanlığını yaptı. Sonra milletvekili seçildi. Başbakan yardımcılığı görevine getirildi. Halen AKP milletvekili. Bugün Star gazetesindeki köşesinde “FETÖ” ile mücadelede AKP’nin yalnız bırakıldığını yazdı. Yalçın Akdoğan’ın bugünkü yazısından bölüm şöyle ;
“AK Parti iktidarı, Cumhuriyet tarihinin olduğu kadar insanlık tarihinin de en sinsi, en kalleş, en habis örgütlerinden biriyle mücadele ediyor. 2012’den itibaren kızışan, 2013 sonuna doruğa çıkan bu mücadelede AK Parti maalesef hep yalnız bırakıldı, gereken desteği devlet kurumlarından, medyadan ve diğer partilerden göremedi. Buna rağmen bu yapının operasyon kabiliyetini kırıp kadrolarını etkisizleştirmek için bürokratik ve yargısal engellemelere rağmen didinip durdu. 15 Temmuz’dan sonra mücadele daha kapsamlı ve daha kökten tedbirlerle devam ediyor. Bu mücadelenin iki ayağı var. Birincisi hükümetin ve devlet kurumlarının aldıkları tedbirler, attıkları adımlar; ikincisi yargının yürüttüğü soruşturmalar ve operasyonlar. FETÖ’cülerin manipülasyonlarından önemli ölçüde temizlenen bağımsız yargı hiç şüphe yok ki düne göre daha adil ve hakkaniyet üzere hareket etmeye çalışıyor.
AK Parti hükümetinin ise büyük bir sorumluluk ve ciddiyetle meselenin üzerine gittiğini, bu süreçte sağduyu ve aklıselimi elden bırakmadığını söylemek gerekir. Saldırı büyüktü, ihanet büyüktü, tahribat büyüktü, mücadele de aynı oranda büyük olmak zorunda… Tehlike ve tehdidin ciddiyeti ile yürütülen mücadelenin ciddiyeti at başı gidiyor.” diyor.. Yazının tamamı için
Yalçın Akdoğan FETÖ için “insanlık tarihinin de en sinsi, en kalleş, en habis örgütlerinden biri” diyor. 2012’yi yani MİT krizini hatırlatıp AKP’nin yalnız bırakıldığını sözylüyor. Fetullah Gülen Cemati’nin AKP dönemindeki en büyük kalkışması 7 Şubat 2012’de MİT’te olmuştu. Hakan Fidan’ın ifadeye çağrılması ile başlayan büyük başkaldırı sırasında Yalçın Akdoğan Yenişafak gazetesinde Yasin Doğan müstear ismiyle köşe yazıyordu. “FETÖ” dedikleri cemaatin MİT kalkışmasından bir hafta sonra yani 15 Şubat 2012’de Yalçın Akdoğan Yenişafak’ta Yasin Doğan müstaer ismiyle yazdığı köşe yazısında “Cemaat ile çatışma yok olmayacak” demiş ve cemaat ile olan ortaklığı “Bu sadece gönül birlikteliği değil, büyük Türkiye idealinde temerküz eden bir amaç ve hedef birlikteliğidir” demişti. “Her türlü oyunun farkındayız” başlıklı o yazıdan bölümler şöyle:
“Fitne Ateşine Odun Atanlar”
-AK Parti ile Gülen cemaati arasında hiçbir zaman bir çatışma ve çekişme yaşanmamıştır, bundan sonra da yaşanmayacaktır. Bu sadece gönül birlikteliği değil, büyük Türkiye idealinde temerküz eden bir amaç ve hedef birlikteliğidir. İki farklı kulvarda hareket eden bu yapılar arasında güç ve iktidar çekişmesi yaşanmasını murad edenler yine hayal kırıklığına uğrayacaktır. Fitne ateşine odun atanlar, sadece parti ve cemaati ‘kaybet-kaybet’ sarmalına sürüklemek istememekte, aynı zamanda Türkiye’yi iddialarından ve demokratikleşme perspektifinden koparmaya çalışmaktadır.
-15 Şubat’tan itibaren yeni bir kalkışmaya hazırlanan terör örgütü ve bölgede Türkiye’nin etkisini kırmaya çalışan Türkiye düşmanlarına fırsat verilmemelidir. Asker, polis ve istihbarat örgütlerinin uyumunu ve motivasyonunu güçlendirerek ortak hareket etmek, terörle mücadele açısından hayati derecede önemlidir. Ne Ergenekon davası sulandırılmalıdır, ne KCK/PKK ile mücadele akamete uğratılmalıdır, ne de kirli ilişkilerle ve karanlık odaklarla hesaplaşma kesilmelidir. AK Parti iktidarı maruz kaldığı sıkıntılı duruma rağmen bu kararlılıktadır.
-Şunu herkesin bilmesi gerekir: Türkiye’nin zararına olan bir durum, ne AK Partinin ne herhangi bir grubun faydasına olabilir. Bugün için AK Parti iktidarına zarar vermek ise Türkiye’ye ve Türkiye içindeki herkese zarar vermek anlamına gelir.
-9 yıllık iktidar döneminde maruz kalınan türlü türlü oyunlar, provokasyonlar, tezgahlar büyük bir tecrübe oluşturmuştur. Samimiyet, her türlü oyunu bozar. Milletin hayır duasıyla ve desteğiyle bütün badireleri atlatan AK Parti iktidarı bu oyunu da bozacaktır. Menfaat değil ideal birlikteliğiyle oluşan kardeşliğe kimse halel getiremez.
-Biz kardeşlikle, samimiyet ve ortak akılla hareket etmeyi sürdüreceğiz. Yanlış yapanlar veya istismar edilecek durumlara sebep olanlar hesabını millete ve adl-i ilahiye verirler.
Yalçın Akdoğan’ın Fetullah Gülen Cemaati ile olan ortaklığa “Menfaat değil ideal birlikteliğiyle oluşan kardeşlik” dediği yazının tamamı
Yalçın Akdoğan’ın 2012 ve 2016 yılındaki iki yazısı AKP’nin “FETÖ” riyasını çok net ortaya koyuyor.