Doğu/Güneydoğu yanıyor… Diyarbakır ağlıyor…. Şırnak sessiz…. Cizre, Silopi göç ediyor…Batı Doğu’yu duymuyor, Doğu Batı’ya öfkeli. Bu hal, olağanüstü halden bile daha keskin daha acı. 2010 yılında Tayyip Erdoğan Diyarbakır’da ne söylediyse bugün aynısı var. 4 ayda 17 ilçede toplam 52 kez süresiz sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Erdoğan’ın “Biz biliriz” dediği her şey yaşanıyor.
Erdoğan’ın 2010 yılında referandum zamanı Diyarbakır’da yaptığı o konuşmayı hatırlayalım.
-Olağanüstü Hali geldik, biz kaldırdık. Şimdi kimse hatırlamıyor, her şey normale döndü onun için… Çekiç Gücü biz gönderdik mi? Ama kimse bugün bunu konuşmuyor. Niye? O da unutuldu. Çünkü hafıza-i beşer, nisyan ile maluldür. Hep unutuyor. Dediler ki, ‘Devlet Güvenlik Mahkemelerini kaldırın’. Kaldırdık mı? ama o da unutuldu.
-Bir gece yarısı, sokak ortasında ensesine kurşun sıkılarak katledilen; katilleri gecenin karanlığında kaybolup bir daha hiç ortaya çıkmayan, çıkarılmayan faili meçhullerin acısını çok iyi biliriz’
-Biz bu ülkede yazı yazdığı için, konuştuğu için, fikirlerini söylediği için, şiir okuduğu için, aş-iş dediği için, hak dediği, demokrasi dediği için mahpus damlarında çürümenin nasıl bir duygu olduğunu çok iyi biliriz.
-Yasakların, baskıların, mahrumiyetin ne olduğunu çok iyi biliriz.
-Evi basılıp tarumar edilmek nedir biliriz. Kitapların derdest edilmesini biliriz. Köy meydanına toplanan köylülere uygulanan eziyeti biliriz; köylerin boşaltılması ne demektir, meraların yasaklanması nedir biliriz. Hapisteki oğlunu ziyarete giden ama oğluyla tek kelime Kürtçe konuşamayan annenin acısını, gözyaşını, feryadını, yüreğinde kopan fırtınayı biz biliriz
-İnsanınız mutlu değilse, huzurlu değilse, özgür değilse, güvenlik içinde değilse geri kalan hiçbir şeyin önemi yoktur. İnsanı yüceltmeden, insana adalet sağlamadan, insana özgürce bir yaşam sağlamadan hiçbir sistem, hiçbir düzen varlığını devam ettiremez. Bu yüzden insanı yüceltmek kadar, demokrasiyi de geliştirmenin önemine inandık. Çünkü demokrasi yoksa, ileri demokrasi uygulanmıyorsa orada ekonomi de gelişmez, hukuk da çalışmaz, adalet de olmaz, güvenlik de sağlanamaz
Türkiye’de demokrasi mücadelesi verenler büyük sıkıntılar, eziyetler çektiler, çok karanlık günler yaşadılar ama hiçbir mücadele karşılıksız kalmadı, hiçbir çaba boşa gitmedi. Demokrasi açısından her günümüz bir önceki günden daha iyi oldu. 12 Eylül halk oylaması için verdiğimiz demokrasi mücadelesi de boşa gitmeyecek, Allah’a inandığım gibi inanıyorum boşa gitmeyecek. 12 Eylülde kazanan A partisi, B partisi olmayacak, 12 Eylülde kazanan millet olacak, demokrasi olacak, özgürlükler olacak