02 Temmuz 2024 Salı
O Yusuf,

O Yusuf, "Miroğlu Yusuf" çıktı

ANKARA- Faili meçhullere ilişkin itiraflarda bulunduktan sonra tutuklanan özel harekatçı Ayhan Çarkın’ın ifadelerinde adı geçen ‘’Komiser Yusuf Yüksel’’ TBMM İnsan Hakları Komisyonu'nun ‘’Beyoğlunda işkence’’ raporuna konu olan Beyoğlu Emniyet Müdürü Yusuf Yüksel çıktı. ‘’Miroğlu’’ lakabıyla tanınan Yüksel, komisyonun eski Başkanı Zafer Üskül’ün telefonlarına çıkmamış ve rapor sonrası, daha önce Gazi olaylarının yaşandığı Alevi ve solcu nüfusun yoğunlukla yaşadığı İstanbul'un Sultangazi ilçesine Emniyet Müdürü olarak atanmıştı.


TBMM İnsan Hakları Komisyonu Haziran 2009’da "Hakkında en çok şikayette bulunulan polis birimi olan’’ Beyoğlu ilçe Emniyetinde inceleme yaptı. Polislerin, zanlıları ekip otosunda, ya da kamera olmayan mutfakta dövdükleri belirtildi. TBMM Komisyonu, İlçe Emniyet Müdürü Yusuf Yüksel’i, İçişleri Bakanlığına şikayet etti. Raporda ‘’Beyoğlu Emniyeti'nde yönetim zafiyeti vardır. Emniyet Müdürü Yusuf Yüksel, bölgesindeki insan hakları ihlallerini araştırmak bir yana, Komisyon Başkanımızın telefonlarına bile çıkmamıştır. Görevinin bilincinde olan bir emniyet müdüründen beklenen, fail olabilecek personeli gizlemek değildir’’ denildi.


‘’SEN DE MİLLİ OL’’
Ayhan Çarkın Ankara’da savcılığa verdiği ifadede Yusuf Yüksel’i, Avukat Yusuf Ekinci cinayetine karışmakla suçlamış ve ‘’Yusuf Yüksel’in kullandığı arabayla bürosunun önünden gündüz vakti alındı. Ayhan Akça, Ziya Bandırmalıoğlu, Enver Ulu, Ahmet Sakarya, Ayhan Özkan, Şahin ve Sait vardı. Gölbaşı’na giderken Ümitköy yolu sapağından sağa dönüldü. Yakın bir mesafede Ayhan Akça tarafından öldürüldü. Ayhan Akça bana ‘Bacanak seni göreyim, al bir siftahın olsun, sen de milli ol’ diye Uzi marka silah verdi. Silahı fırlatıp attım. Aramızda tartışma çıktı’’ demişti.


BEYOĞLU’NUN SİCİLİ KABARIK

Nijeryalı mülteci Festus Okey’in gözaltında öldüğü Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü için TBMM Komisyonuna çok sayıda şikayet ulaştı. Bu şikayetlerin büyük bölümü Yusuf Yüksel’in Emniyet Müdürü olduğu dönemde yaşandı. Bu şikayetler kayda şöyle geçti:


Bekarların kaldığı eve baskın yapan polisler, 37 yaşındaki Hakim Adlığ’ı dövdü. Adlığ, suç duyurusunda bulundu. Polisler  “Yanlış adammış, üzgünüz” dedi. Tutuklama kararı çıkan bir gencin cezaevine götürüldüğü sırada ekip otosundan kaçması olayını soruşturan ekipler, 5 kişiyi gözaltına aldı. Bu kişiler işkence gördüklerini iddia etti.


Cumhuriyet gazetesi muhabiri Servet Alçınkaya, kimlik soran polislerden, önce polis kimliğini görmek istediği için karakolda dövüldü. Tarlabaşı’nda Mehmet Cirik, misafirlerini yolcu ederken kimlik soran polislerce gözaltına alınarak karakolda dövüldü.


Taksim’de bacağından yaralanan 16 yaşındaki K.K, şikayetçi olmak için gittiği Taksim Polis Karakolu’nda dayak yedi. Taksici Engin Topal’ı döven polisler, buna tepki gösteren Ali Bakça’yı da copladı.


Beyoğlu’nda bir kuaför, Roj TV izlediği gerekçesiyle gözaltına alınarak Beyoğlu Polis Karakolu’na götürüldü ve dayaktan dişinin kırıldığını anlattı.  Tarlabaşı’nda transseksüel Esmeray, Beyoğlu Emniyet Müdürlüğü’nün önünden geçerken “Buradan geçmek yasak” diyen 2 polis tarafından dövüldü.


NTV Muhabiri Hilmi Hacaloğlu, gözaltına alındığı Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde dövüldü. Tarlabaşı’ndaki evine giden Bora Sezik, yolda sigara istediği polisten tokat yedi. Aynı polis daha sonra Sezik’e ateş ederek öldürdü.
Cep telefonuyla konuşurken kimlik soran polise “Bir dakika...” dediği için Taksim Karakoluna götürülen tiyatro eğitmeni Ü.S de dövüldü.